TEMA Vakfi Lüleburgaz Ilçe Temsilcisi Hakan Dedeoglu, Babaeski Ilçesi'nde, 94.1 Frekansi üzerinden yerel yayin yapan Soylu FM Radyosu'nda, "Ince Çizgi" Programi'nin konugu oldu. Ülkenin Çevre sorunlari ile 20 yildir yakindan ilgilenen Hakan Dedeoglu, yaklasik 2 saat süren canli yayinda, özellikle Yerel Yönetimleri ilgilendiren, "Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin" Trakya'ya getirdikleri ve götürdüklerinin genel bir degerlendirmesini yapti.
Canli Yayin süresince, Program Yapimcisi Metin Karakus'un, sorularini çok net bir sekilde yanitlayan Dedeoglu, düzgün üslubu ile ayrica çok önemli açiklamalarda bulundu.
Çevre dostlarinca oldukça büyük bir ilgi çeken Ince Çizgi Programi'nda, Program Yapimcisi Metin Karakus tarafindan Hakan Dedeoglu'na, yöneltilen baslica sorular ve verilen cevaplar sunlardan olustu.
1)-Hazirlanan planlarin sahibi kim? TRAKAB'in plan yapma yetkisi var mi?
Cevap: Ilk önce Trakab'in ( Trakya Kalkinma Birligi ) anlamina geldigini bilmek gerekir. Trakab yönetimi Edirne, Kirklareli, Tekirdag Valileri ve 3 Belediye Baskanindan olusmaktadir. Sonradan çikarilan yasa geregi Il Özel Idareleri Il Çevre Düzeni Planlarini (1/25.000 ölçekli planlar) yapmakla yaptirmakla ve uygulamakla sorumlu edilmislerdir. Üç ilin il özel idaresi söz konusu planlari bir arada hazirlatmak üzere TRAKAB'i yetkili kilmistir. Planlar bölge menfaatleri gözetilerek hazirlanip TRAKAB tarafindan Il Özel Idareleri'ne gönderilmistir. Bu noktada gözden kaçmamasi gereken husus su olmalidir. Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani mevcut iktidarin önceki çevre bakani Osman Pepe'nin 13 Temmuz 2004 günü onayladigi plana dayanmalidir. Bu konuda yeni seçilen Il genel meclisi üyelerimizin de gerekli hassasiyeti gösterecekleri umudunu tasiyorum.
2)-Plan yapma konusunda TRAKAB'a yetki verildiyse, IBB nereden çikti?
Cevap: Ilk etapta Trakab'i kurduranlarla IBB'yi isin içine katmak isteyenler ayni! Yetkilendirilen TRAKAB, plan yapma ve yaptirma yetkisini 3'lü protokol (Çevre ve Orman Bakanligi, TRAKAB, IBB arasinda) yaparak kullandi. Açikçasi IBB konusu bölge halkimiz açisindan bastan beri sakincali bir durum olarak algilanmistir. Bu konuda diyaloglara evet emrivakilere hayir diyoruz. Protokolün taraflarindan IBB, planlama sürecine herhangibir oldu bittiye dönüsmedigi sürece bilimsel katkilar koyabilir. Bunun bir sakincasi olamaz!
3)-IBB kendi sinirlari disinda proje üretmeye yetkili mi?
Cevap: Bence tek basina böyle bir yetki olmamalidir! Ancak çikarilan yasa sonucu, IBB; 5216 sayili Büyüksehir Belediye Kanunu'nun 24 maddesinin n bendinde belirtilen "Büyüksehir belediyesinin giderleri arasinda kamu yarari görülen konularda yurt içi ve yurt disi kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapilan ortak hizmetler ve diger proje giderleri" ifadesi çerçevesinde, kendi sinirlari disinda proje üretmeye yetkili kilinmistir. Yapilan çalismalar Ortak Hizmet Protokolü'ne dayanarak yürütülmektedir."denmistir. Bu konunun baskici olmamak sartiyla tek tarafli rant yaratmayacak sekilde dogru degerlendirilmesi yararli olabilir.
4)-IMP kimdir, nedir?
Cevap: IMP,(Istanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarim Merkezi) politika, plan, program ve projeleri olusturmak ve uygulamalara yön vermek üzere, Istanbul Büyüksehir Belediye Baskanligi tarafindan bir Istanbul Büyüksehir Belediye (IBB) Sirketi olan BIMTAS bünyesinde kurularak Mart 2005'de faaliyete geçirilmistir. Bu itibarla IMP çatisi altinda; - üst ölçekli planlara açilim saglamak üzere Ülke ve Bölge Planlama Grubu, - nüfus hareketlerini izlemek üzere Demografi Grubu, - ekonomi-ekoloji ikileminde çevresel ve kentsel sürdürülebilirligi saglamak üzere Dogal Yapi Grubu, - kentin ekonomik yapisini belirlemek üzere Ticaret ve Hizmetler Grubu ile Sanayi Grubu - Metropoliten Planlama Grubu sektörel plan yaklasimlarini mekansal boyuta yansitmak - Kentsel Tasarim ve Yarismalar Grubu metropol bütününde öncelik tasiyan noktasal ve alansal projeleri düzenlemek üzere çalismalar yapacak, denmistir.
Sonuç olarak; Bölgemiz adina yapilacak olanlar planlanirken geridönüsü olmayan yanlis adimlar atilmamalidir. Geçmiste yapilanlar da planli denilerek yapilmisti. Bu konuda karar vericilerin hükümetler adina degil, Devlet adina karar vermeleri gerekir. Bugün Trakya bölgemizin geldigi nokta ortadadir!.
5)-1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Plani'na riayet edilecek mi, planda nasil bir yenileme yapilacak?
Cevap: 1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Plani'nin bir kenara birakilmasi mümkün degildir! Aksine 1/25.000 Ölçekli Il Çevre Düzeni Planlari'na referans olacak, ilkeleri korunacak olan plan 1/100.000 ölçekli onayli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'dir. Bu planin revizyonu ise, alt ölçekli planlar üretilirken, 1/100.000 ölçekli planda görülen eksikliklerin tamamlanmasi yoluyla yapilmalidir. Bu noktada Trakya Üniversitesinin durusu son derece önemlidir.
6)-Trakya Üniversitesi Ergene Plani'nda denetçi olmasina ragmen, Saray ve Vize'de Çimento ve Termik Santral özel izni veriliyor, plan neden deliniyor?
Cevap: Trakya Üniversitesi 1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Plani'nda denetçi degil, müelliftir! Bu plan, Çevre Kanunu ve Çevre ve Orman Bakanligi'nin Kurulus Kanunu hükümleri uyarinca Çevre ve Orman Bakanligi'nin sorumlulugu altindadir. Trakya Üniversitesi ise bu plani hazirlayan müelliftir. Telif hakkini düzenleyen kanun uyarinca plan üzerinde bir degisiklik yapilmadan önce müellifin görüsünün alinmasi gerekir; Eger bu yapilsaydi, o günkü yanlis kararlara imza atan yetkililerde bu konuda hata yapmazlar ve yatirimci firmalarda yanlis yerlere gereksiz para yatirmazlardi. Ancak karar her kosulda plandan sorumlu olan idareye aittir, denilerek halkimizin devlete olan inanci zayiflatilmaktadir.
7)-Daha önce yaptirilan ve onaylanan 1/25.000 ölçekli planlar korunacak mi? Bu planlardaki öneriler kabul edilecek mi? Degisiklikler olacak mi?
Cevap: Heran degisen uygulamalardan dolayi, hukuksal manada bir sey söylemek istemiyorum. Ancak; Onayli 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Plani'nin ilkelerine aykiri olmadigi ve birlestirilirken bir sorun görülmedigi sürece daha önce yaptirilan ve onaylanan 1/25.000 ölçekli planlar korunmali ve dogru öneriler degerlendirilmelidir.
8)- Halk bu plana nasil dahil olacak? Vereceginiz görüslere ne kadar deger verilecek?
Cevap: Halkimizin ilk önce katilimci olmasi gerekir. Trakya Planlama Çalismalari dört grupta yapilmasi planlanmis. Birinci grup toplantilar tanitim toplantilari olarak tüm il ve ilçe merkezlerinde olmustur. Bu çalismalara tüm kamu kurum ve kurulus temsilcileri, tüm belediyeler, yöredeki tüm sivil toplum kuruluslari ve basin Il Özel Idareleri ve Kaymakamliklar tarafindan davet edilmistir.
Ikinci grup çalismayi "Vizyon Belirleme Toplantilari" olusturmustur. Kentlerin sahiplerinin orada yasayan halk olmasi fikrinden hareketle, bu toplantilar, yerel halkin nasil bir kentte yasamayi istediklerini, önerilerini, isteklerini aktaracagi toplantilardir. Belediyelerimizin ve Kaymakamliklarin önderliginde, kurulmus Kent Konseyleri ve Demokratik Kitle örgütlerinin örgütlenmesi sonucu yapilmasi gereken bu toplantilar ile her bir kentin gelisme vizyonunun ortaya konmasi asil ve temel amaç olarak hedeflenmelidir.
Üçüncü grup toplantilar ise, ikinci toplantilarda olusan fikirlerin planlara aktarilip vatandaslara sunuldugu ve tartismaya açildigi ve kararlarin alindigi toplantilar olmasidir.
Dördüncü grup toplantilarda ise, gelistirilmis olan plan sunulmus ve vatandaslarca getirilen yorumlar bölgesel kazanimlar dogrultusunda degerlendirilmelidir.
9)-Bu çalismalar sonucunda ortaya "Marmara Havzasi Çevre Düzeni Plani" mi çikacak? Yapilan planlar Il Çevre Düzeni Plani mi yoksa Bölge Plani mi? Niye bölge bu kadar çok vurgulaniyor?
Cevap: Bu çalismalar sonunda Tekirdag, Edirne ve Kirklareli illerinin 1/25.000 ölçekli Il Çevre Düzeni Planlari üretilmis olacaktir. Planlar, Trakya Alt-Bölgesi bütünlügü içinde her ilin kendi gelisme plani olarak üretilmektedir. Tanimlanan görevle üç ilin birden Il Çevre Düzeni Plani'nin bir arada hazirlanmasi, konuya bölge planlama anlayisiyla yaklasilmasini gerektirmektedir. Marmara Bölgesi'ni bir bütün olarak planlamak, çok merkezli bir gelismenin yolunu açmak, tabii ki hem ülke, hem bölge hem de bölgedeki kentlerin gelismesi için faydalidir. Bu yolla hem kir-kent arasi kutuplasmanin giderilmesi hem de bölge kentleri arasinda dengeli bir gelisim saglanmasi mümkün olabilir. Ancak bu noktada,sebebi neolursa olsun Trakya'nin olumsuz göç hareketinden zarar görmesi engellenmelidir.
10)-Istanbul için bir plan yapildi mi? Sizce Trakya'yi mi Istanbul'a uyduracaklar, yoksa Istanbul'u mu Trakya'ya?
Cevap: Aslinda ülkemiz bugünkü durumuna planlarin dogru uygulanmamasi sonucunda gelmistir. Hazirlanan 1/100.000 ölçekli Istanbul Il Çevre Düzeni Plani, 14 Temmuz 2006 tarihinde Istanbul Büyüksehir Belediye Meclisi'nce oy birligi ile onaylanarak yürürlüge girmistir. El çabuklugu maharet alinan kararlar, her zaman yanlis ve bölgesel menfaatlerimize zarar veren sonuçlar yaratmistir. Ne Istanbul'u Trakya'ya ne de Trakya'nin Istanbul'a uydurulmasi söz konusu olmamalidir. Ancak, Marmara Bölgesi bütününde (Kuzey Marmara gelisme aksinda) tüm üst ölçekli planlar incelenip birbirleriyle uyumsuzluklari bölge menfaatleri yönünde tespit edilmelidir. Ek olarak da bu çalismalarin sonuçlari Çevre ve Orman Bakanligi'na dogru sekilde verilmelidir.
11)-Trakya Istanbul'un arka bahçesi mi olacak? Istanbul bütün fabrikalarini Trakya'ya mi gönderecek? Istanbul'daki kentsel dönüsümlerle varoslari mi tasimak istiyorlar, sanayiyi mi? Bu konuda ne düsünüyorsunuz!?
Cevap: Böyle soru sorulabilmesi bile çok yanlis. Istanbul Ili'nin fabrikalarini ve varoslarini Trakya'ya göndermek de "Arka Bahçe" söylemleri de genel planlama disiplinlerine uygun düsünce ve ifadeler olmayip bölge halkimiz açisindan da saygisizlik olarak kabul edilmektedir. Ancak bu soru yanitlanirken Istanbul ile Trakya Bölgesi arasinda nasil bir islevsel ve mekansal iliski kurgulanmasi gerektiginden de dogru sekilde bahsedilmelidir. Bölgenin bir bütün oldugu gerçeginden hareket edilmektedir. Bir mega-kent ile tasra özellikleri gösteren içine kapali bir art bölgenin bir arada yasamasi fikri bile gerçekçi degildir. Bilinmektedir ki, tek odakli bir merkezin her türlü islevi üstlenmesi, kendi çevresini fakirlestirir ve geri kalmasina sebep olur. Bunun da ötesinde merkezden çeperlere dogru kontrolsüz bir gelisme gerçeklesir. Çorlu, Çerkezköy gibi yörelerin hizli, kontrolsüz ve düzensiz gelismeleri, buna karsilik Trakya'nin geri kalaninda yasanan yoksullasma bunun tipik bir örnegidir. Bölge'de Istanbul disinda gelisme odaklari belirlenmesi, çok merkezli ve dengeli mekansal gelismeyi saglamak için, Istanbul'daki unsurlarin yerel olusumlarla ortakliklara giderek, basta korumaci ve dengeli gelisme yaklasimi çerçevesinde Istanbul Metropolü ile Marmara Bölgesi arasinda islevsel ve mekansal bütünlük saglanmalidir. Ancak o zaman saglikli iliskiler yasanabilir.
12)- Tarim topraklari, meralar, ormanlar göz önüne aliniyor mu? Sadece insan ve sanayinin gelecegi mi belirleyici?
Cevap: Çevre Düzeni Plani; Trakya'nin meralariyla,son kalan ormanlariyla dengeli ve sürekli kalkinma amacina uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararlarin bir arada düsünülmesine imkan veren, rasyonel dogal kaynak kullanimini saglamak üzere kalkinma planlari ve varsa bölge planlari temel alinarak yapilan ve tarim, turizm, konut, sanayi, ulasim vb. arazi kullanim kararlarini ve politika ve stratejilerini belirleyen bir plan olmasi saglanmalidir. Burada dikkat edilmesi gereken bölgedeki tarim agirlikli yapinin sanayi agirlikli sekle dönüstürülme çabasidir. Sonucunda Trakya Tarim Topraklari amaci disinda kullanilmamalidir.
13)-Daha önce belirlenmis olan sanayi alanlari korunacak mi? Yeni sanayi alanlari açilacak mi?
Cevap: Yasal düzenlemenin buna olanak verdigini gözlüyoruz. Bizlerse bölgede mevcut sanayi alanlarinin gözden geçirilerek çok su tüketen ve su kirleten sektörlere yer verilmemesi gereken türleri birakarak Ülke menfaatleriyle entegre olmus türleri OSB'ler içerisinde olmak kosuluyla korumak olmalidir. Yeni sanayi bölgeleri kesinlikle açilmamali, belki tarim ve hayvancilik temelli olanlara olanak saglanmalidir. Yürürlükte olan 1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani ilke olarak Trakya topraklari üzerinde sanayi gelisimini sinirlandirmayi hedeflemistir. Planda Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz üçgeni sanayinin yogunlastigi alan olarak belirlenmistir. 1/25.000 ölçekli Il Çevre Düzeni Planlari çalismasinda da bu temel ilkeler takip edilmektedir. Sanayinin çevreye etkileri bakimindan özenle degerlendirilmesi kosuluyla bölgenin içinden gelisen talepleri bulusturmak da göz önünde tutulmalidir.
14)-Ergene eski günlerine dönecek mi? Ergene Nehri nasil temizlenecek? Planlar yapiliyor ama sanki uygulanmiyor.
Cevap: Imkansiz degil, ancak kolay da degil!. Buna toplumsal sorumlulugumuzu bilerek ve yöneticilerimizi dogru seçerek baslayabiliriz.
Plan, düzenli gelismenin bir aracidir ama bir sihirli degnek degildir. Planla getirilen kararlarin uygulanmasi sorumlulugu yöneticilerdedir ama bu kararlarin dogru uygulandigi sivil toplum kuruluslarinca ve genis halk kesimlerince izlenmek zorundadir. Bu, planlarin uygulanmamasi ya da delinmesi sorununu büyük ölçüde azaltacaktir.
Ergene Havzasi'nin saglikli bir akarsu sistemi haline dönebilmesi için, önce üzerindeki kirlilik yükünün durdurulmasi sonra da rehabilitasyon programlarinin uygulanmasi gerekir. Bu yöndeki kararlar hazirlanmakta olan il çevre düzeni planlarinda yer almalidir. Bilinmelidir ki Ergene Nehri'nin kurtarilmasinin, nehre ve havzaya hem sinaî hem de kentsel atik sularinin aritilmadan karismasinin durdurulmasindan baska bir yol yoktur! Bu konu Tema Vakfi olarak benim ve Prof. Dr. Cemil Cangir'in 2003 yilinda TBMM'ce olusturulan Ergene arastirma komisyonunun daveti üzerine birlikte katildigimiz Ankara toplantisinda vurgulanmistir. Kisaca, sanayinin yogun oldugu bölgemizde öncelikle bölgesel aritmalar yapilmali ve " ATIK KANALI" yapilarak Ergene Havzasi kimyasal kirlilikten kurtarilmalidir, denmistir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol