Eğitim-İş Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin, Danıştay 2. Dairesi'nin, 2012 yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu'nun eğitim özrünü dışlayan hükümlerinin yürütmesini durdurduğunu bildirdi.
Eğitim-İş, atamalarda, 2012 yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzunda "eğitim özrünün" özür grupları içerisinde sayılmamasını Danıştay'ın gündemine taşıdı. Davayı kabul eden Danıştay 2. Dairesi, evlilik, sağlık gibi sebepleri özür grubunda kabul ederken, "eğitim" durumunu kabul etmeyen kılavuzun 1.1 maddesinin yürütmesini durdurdu.
Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 49. maddesinde "Yurt içinde ve dışında daha üst öğrenim yapmak veya bilgi, görgü ve ihtisaslarını artırmak isteyen öğretmenlerin belli şartlarda aylıklı veya aylıksız izinli sayılmaları sağlanır" hükmünün yer aldığının anımsatıldığı kararın gerekçesinde, MEB öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 35. maddesine de dikkat çekildi. Söz konusu yönetmelikte öğretmenlerin sağlık, eş ve öğrenim durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabileceklerinin kurala bağlandığının hatırlatıldığı gerekçeli kararda, "Aynı yönetmeliğin, 'Öğrenim Durumu Özrü' başlıklı 38. maddesinde de öğretmenlerin öğrenim durumu özründen dolayı görev yerlerinin değiştirilebilme koşulları belirtilmiştir" denildi.
Kararın gerekçesinde, MEB'in 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinde tanıdığı takdir yetkisine dayanılarak 2012 Temmuz Dönemi Öğretmenlerin Özür Durumuna bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu'nda öğrenim özrüne bağlı olarak yer değiştirme hakkının tanınmadığına dikkat çekildi. Daire, mevzuatın öğretmenlerin belirlenen koşullar dahilinde öğrenim durumu özrüne dayalı yer değiştirme isteğinde bulunabileceklerine ilişkin haklarının normlar hiyerarşisine aykırı bir biçimde atama döneminde uygulanacak olan kılavuzla kaldırılmasını uygun bulmadı.
Kararı yazılı açıklama ile değerlendiren Eğitim İş Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin, "Karar eğitim özrü mağdurlarının yüzünü güldürecek, eğitim özrü mağdurlarının açtıkları ve halihazırda devam eden tüm davalara olumlu etki ederek bu davaları mağdurların kazanmalarına olanak sağlayacaktır. Hep ifade ettiğimiz gibi, yüksek lisans ve doktora eğitimi kariyer ilkesini yaşama geçiren akademik basamaklardır. Danıştay, kamu görevlilerinin yüksek lisans ve doktora yapma girişimlerinin idare tarafından 'suistimal girişimi' olarak değerlendirilmesinin sakat bir bakış açısı olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanında Danıştay, il emrine atanma hakkını ortadan kaldıran hükümlerin yürütmesini ise durdurmamıştır. Bu yöndeki daire kararının kaldırılması için Dava Daireleri Genel Kurulu'na itiraz edeceğiz" dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol