Genele yansiyan, özeli için için yakiyor.
Her birimiz bir biçimde gülümsüyor, geziniyor, türküler söylüyor, belki cosmus görünüyor, eglenmeye yelteniyor, belki göbek havasi modunda bir biçim sallanip saliniyoruz ya…
Göz baka göre, akil hissede duyumsaya fitili tutusturulan kör ates, nerede bulunursak bulunalim bir biçimde dagliyor tüm yürekleri.
Ne yarisidir bu bilemem.
Kim, ne anlam verebilir bu kör dövüsüne?
Söndürmenin yolu yordami, yöntemi gerçekten mi yoktur?
Birilerini suçlayarak bir yerlere de varamiyor insan.
Birilerini suçlayarak sorumluluklar ancak bir miktar öteleniyor, o kadar.
Gerçekten mi çaresiz bir derdin tutsagi olduk?
Gerçekten çözümsüz sorunlar yumagina dolandik?
Sorumluluk makaminda bulunanlarin sorumsuzluklari sonucunda gerçekten mi hak ettik bunca çikmazi, yiginlarca derdi, karmasayi?
Rehber edinerek tutacagimiz yollar yok muydu akli basinda?
Neresinden bakarsak bakalim, bizi ikna edici, çözüme götürücü yöntemler yok muydu önümüzde?
Kim demis yok diye!
Inkâra yeltenmedigimiz sürece önümüzde hem mistik, hem çagdas nice rehberler, nice çözüm önerileri, nice olumlu örneklemeler varken…
Neden bu denli kahir çikmazina, sorunlar batagina saplanip tökezledik?
Hani bizi temsil edenler?
Bizi temsil etmeleri için bir yerlere gönderdiklerimizin, bizden bir fazla bilmeleri gerekmez miydi?
Günlük ve genel yasamimizdaki sorunlari çözmesi için umut beslediklerimiz, bize hiç degilse umut yansitamazlar miydi?
Mahzuni ozanin dedigi gibi: "Han sarhos hanci sarhos…"
Yani, yol sarhos, yolcu sarhos…
Yine Mahzuni'nin söyledigi gibi: "Doktor hasta ben hasta, benden iyi midir ki?"
Olmuyor.
Kendimize gerçek anlamda çeki düzen vermemiz gerekiyor.
Çünkü…
"Gün oldu ünledi gün oldu sustu
Yar dedi can dedi dost dedi pustu
Gerek kan tükürdü gerek gam kustu
Bundan böyle nere vara bu gönül
Harmanlayip çileleri karsin mi
Tozlu yollar yad ellere varsin mi
Merhem diye gözyasini sarsin mi
Ahu-zar elinden yara bu gönül
Sema kasvet yüklü gökler is tutar
Tezene yorulmus teller pas tutar
Dügün bayram bilmez vire yas tutar
Gamlar kilo kilo dara bu gönül
Berraki tatmadik aci kalmadi
Kimseden alacak öcü kalmadi
Ayak direyecek gücü kalmadi
Kimi felç kimi gün sara bu gönül."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol