Basa sikinti veren, çözülmesi zor olan olaylara bildiginiz gibi kriz adi verilmektedir. Tarih boyunca ülkemizin basina gelen ve çözümü zor olan o kadar çok olaylar vardir ki. Sonun da bu olaylar çözüme kavusturulmuslardir ama her bir kriz bizden bir seyler koparmis ve tabirimi mazur görün biz her seferinde keriz yerine konmusuzdur.
"Girit bizim canimiz, helal olsun kanimiz" bu krizin çözülmesine yönelik halkimizin ortaya attigi bir çözüm seklidir. Sonra ne olmus hepimizin malumudur. Girit elimizden gitmis ama bizim krizlerimiz son bulmamistir.
Rodos, Midilli, Sakiz, Girit gibi büyük adalarimiz Balkanlar, Makedonya, Arnavutluk diger taraftan bütün Ortadogu Fas, Tunus, Cezayir. Bir baska taraftan Misir, Suriye, Irak, Filistin hep birer birer elimizden çikip gitmislerdir.
Inönü'nün Basbakanligi iki kere ve benim hatirladigim ise 1966 yilinda Demirel Basbakanliginda bir kere olmak üzere Kibris'ta Rumlar EOKA adiyla Müslüman Türkleri katlettiler. Bu olaylar üzerine Türkiye'de mitingler tertiplendi ve ayni slogani Kibris mitinglerinde de söyledik. "Kibris bizim canimiz, feda olsun kanimiz" diye meydanlari yirttik. Ama her seferinde ABD'den gelen mektuplar yüzünden ordumuz Kibris'a çikarma yapamadi. Ve tabii "Akan sular duruldu" bizde uyanan "milli tansiyon" da asagiya düsürüldü.
1974 yilinda o günkü CHP-MSP hükümeti döneminde Kibris yeniden karisti. EOKA adanin yerli halki Müslüman Türkleri katletmeye basladi. Ama bu sefer hükümette Milli Görüsçü MSP vardi ve ABD tehditleri sökmedi. Kibris Baris harekâti yapildi. Kibris fiilen ikiye ayrildi ve Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti kuruldu.
Ama simdilerde verilen birçok hukuki tavizlerle belki Kibris krizinden kurtulacagiz ama ben korkarim ki tarih tekerrür edecek bu arada Kibris'tan da kurtulacagiz(!) Tabii bundan sonra Kibris krizi diye bir sey bir daha önümüze gelmeyecektir.
Bu arada Anadolu'muzun sehit kanlariyla sulanmis topraklarindan büyük büyük parçalar yabancilara satilmis ve bunlar da bir yerde elimizden çikip gitmislerdir.
Bizim basimizi agritan ve bize kriz olarak yansiyan yerlerimizi elimizden çikarip verdigimizde beklerdik ki artik kriz olmasin ve basimiz artik agrimasin. Ama krizlerimiz bitmiyor ki. Bu sefer de baska yerlerin krizleri ile çalkalanir olmusuzdur.
Simdi ki ise "Çözümsüzlük çözüm degildir" veya "Komsularimizda sifir sorun" sözleri ile krizleri sonlandirmak istemisler ancak bu sözler bizi baglamis ancak karsimizdakileri asla baglamamistir. Biz taviz verdikçe onlar bizden yeni tavizler kopartmak için yeni krizler ihdas etmisler ve basimizi agritmis durmuslardir.
ERMENI KRIZI VE AÇLIMI
Ermenilerle aramizda kriz neden dolayi çikmisti? Güya 1915 yilinda Osmanli Imparatorlugu döneminde ve Osmanli harp halindeyken Anadolu da Erzurum ve Kars civarlarinda binlerce Müslüman'i erkek, kadin çocuk demeden dograyan Ermeniler, tehcire (yer degistirme) tabi tutulmuslardi. Güya bu arada da birçok Ermeni öldürülmüstü.
Iste yilladir Ermeniler bu olayin intikamini almak için çalismislar bu arada Yunanistan'in bas kenti Atina basta olmak üzere birçok yerde Büyükelçilerimizi katletmisler, Fransa basta olmak üzere Italya, Isveç gibi ülkeler bu olayi meclislerine getirerek "Türkler Ermenileri öldürdüler" olarak kabul etmisler ve daha ileri giderek "Kim Ermeni katledilmedi derse cezalandirilacaktir" yasasini da çikarmislardir.
9 sene kadar önce de ansizin kardes Azerbaycan'in Karabag bölgesini isgal etmisler ve orada da birçok Müslüman Azeri'yi katletmislerdir.
Bu Kafkaslarin simarik çocugu basta Birlesmis Milletler olmak üzere azarlanacagina Batili ülkeler bize yüklenmisler, Türkiye - Ermeniler arasinda ki sinir kapisinin açilmasini istemislerdir.
Görülecegi gibi kriz tamamen bizim disimizda olustugu halde Batili devletlerin tesvikleriyle Krizi çözmek yine bize düsmüs ve Ermenilere iyi niyet jestleri göstermeye baslamisiz ve sinir kapisinin açilisini kabul etmisizdir.
KRIZLERI ÖNLEMEK KOLAYDIR
Artik Ermenilerle aramizda bundan sonra dostluk olacaktir, öyle mi?
Ermeniler; "Büyük Ermenistan", Yunanlilar; "Enosis ve Helenizm", Bulgarlar; "Büyük Bulgaristan", Rusya; "Büyük Rusya", Ingiltere eski sömürgelerini yeniden alarak; "Günesin üzerlerinden batmadigi Büyük Britanya", Almanya; "Germen Imparatorlugu" hayallerinden vaz geçmedikçe bizim krizlerimiz son bulmayacaktir. Hele simdi Siyonizm'in kontrolünde ki ABD "Büyük Ortadogu Projesinden" vaz geçmedigi müddetçe bizim "Komsularla sifir sorun" veya "Çözümsüzlük çözüm degil" diyerek verdigimiz tavizler asla son bulmayacaktir.
Onun için yapilacak en akilli hareket kendi etrafimiz dost ülkelerle yeni anlasmalar yapmak, yeni paklar kurmak ve çikmasi muhtemel bütün krizleri bastan kesmektir.
Atalarimiz bu konudaki güzel vecizelerinden biri; "Ister isen sulh-u salah, hazir ol cenge" sözüdür. Bu söz elbette büyük tecrübeler neticesinde ortaya konmus bir gerçegi vurgulamaktadir.
nlaleli@mynet.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol