DOĞU BATI

"Doğulunun tek ihtiyacı, Batı'nın kalıplaşmış düşüncelerinin kırılmasıdır. Batılı, kalıplaşmış düşüncelerini, atgözlüğünü nasıl kırabiliriz, diye kendine sorması gerekir. İşte bunun cevabını bulduğu zaman ortada hiçbir sorun kalmayacak. Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var!" diyor fesbuk'ta bir paylaşımcı.
Yaşanan kördövüşünde ilk, tek, asıl hatalının, suçlunun, müsebbibin Batılı insan olduğunu vurgulamış oluyor böylece.
"Batılı, kalıplaşmış düşüncelerinden vazgeçmelidir."
Nedir bu kalıplaşmış düşünce?
Herhalde, Doğulu'nun iyi insan olmadığı, hain olduğu, bölücü, saldırgan ve bunun gibi daha bir sürü, ne kadar olumsuz betimleme varsa, Batılı insan, Doğulu için bunları ve daha fazlasını düşünüyordur.
Batılı insanın da bazı duruşları, gereksinimleri var.
Nedir?
Örneğin:
Doğulu insanları temsil ettiğini öne süren vurucu timlerin; canının istediği gibi cinayet işlemek, önüne çıkan savunmasız insanları uluorta katliam faslından geçirmek, Türkiye Cumhuriyeti'ne özgü ne varsa yakıp yıkmak, kırıp dökmek, BATI (AB, ABD)'nın vurucu timi, infaz örgütü konumundan bir an önce sıyrılmasıdır.
Halklar kardeştir.
Yunan halkı ile Türk halkı bile birbirlerini hiçbir biçimde düşman görmezler, düşman bellemezler ve kin beslemezler. Üstte birileri sürekli düşmanlık ateşini körükler, kin duygularını pompalar.
Asıl, ülkemizde için için oynanan bu oyunun algılanması gerekir. Aynı toprağı paylaşan insanların birbirinin canlarına kastetmeleri gibi çok çirkin, kasıtlı ve birilerinin bilinçle sahneye koyduğu, birilerinin de bilinçsizce rolünü üstlendiği bu oyunun bitirilmesi, değiştirilmesi elzemdir.
İzmir'den Van'a, Kırklareli'den Hakkari'ye, Muğla'dan Artvin'e kadar bir bütünse bu topraklar, bu ülke; içinde yaşayan insanlar, her türden bir araya gelerek bunun adına, içlerinden gele gele "Türkiye Cumhuriyeti" diyebiliyorsa…
Ve bu ülkeyi, ırk ayrımı, din ayrımı, mezhep ayrılıkları gözetmeden bu insanlar kurtarmış ve kurmuşsa, bu böyle benimseniyor, kabul görüyorsa, yine her olumsuz koşulda topyekün savunabiliyorlarsa, savunabileceklerse…
Bu gereksiz ve zararlı bilek güreşinin, deve güreşinin derhal bitirilmesi gerekir.
Bu ülkenin sahiplerinin emri ve izni olmadan hattâ talebi bile olmadan…
Birilerinin, kendi çıkarları uyarınca, kendi keyfiyetleriyle sahneye koyduğu bu oyunun, ortak bilinçle bitirilmesi gerekir.
Barışa şiddetli ve ivedi gereksinim var.
Bir taraf vursun, bir taraf seyre dursun demekle bu kasap havası yürümüyor.
Barış isteniyorsa eğer, hep birlikte ortak akla uymak gerekiyor.
Asıl gerçek, Doğulunun da Batılının da barışa olan gereksinimidir. Ölmek ve öldürmek değildir ivedi gereksinimimiz. Hedefin de bu olmaması gerekir.
Elin çaldığı oyunhavalarına ayak uydurmaya çabalamanın gereği yok.
Kendi havamızı kendimiz çalmalıyız, kendi oyunumuzu kendimiz kurmalıyız.
Birilerinin sahnelediği bu oyunda, gönüllü veya gönülsüz rol üstlenmenin gereği yoktur.
Öyleyse…
İki taraf ta düşünmelidir: Nereye gidiyoruz?
İşine gelen, işine geldiği gibi pozisyon alır…
Bakar.