DENIZLERI BESLEYEN DERELER OLMASAYDI OKYANUSLAR OLUR MUYDU?

Hâlâ var ama eskisi kadar sivrisinek yoktur. Çünkü batakliklar büyük ölçüde kurutulmus, çevre eskiye oranla daha temiz hale getirilmistir. Geçmiste Sivrisineklerle mücadele bir devlet politakasi idi.
Sitma Savas ile Mücadele idarecilerin ve özellikle Saglik Bakanliginin görevi idi. Il ve Ilçelerde bu mücadeleyi yapacaklarin teskilatlari, görevlileri vardi. Sitma ile mücadele batakliklari, su birikintilerini kurutmak ve insanlara Kinin denilen bir hapi yutturmakti. Ancak hemen söylemek gerekir ki Sitma ile mücadele önemliydi. Çünkü sitma hastaligi yaygindi. Insanlari isten alikoyuyordu. Sagliksiz insanlar sitma nöbetlerine maruzdu. Tabii simdiki kusaklar Sitma Hastaligini bilmezler. Fakat ne var ki dedeleri bu hastaligi yenerek bugüne gelmislerdir.
Bir söz vardir. "Denizleri besleyen dereler olmasaydi okyanuslar", batakliklar olmasaydi sitmalilar, sivrisinek yuvalari, irtica olmasaydi Atatürk'e düsmanliklar, yoksulluk, fukaralik olmasaydi verem, cehalet olmasaydi siddet ve hirsizliklar, yolsuzluklar ve töre cinayetleri olur muydu? Dogada ve toplumda her olayin bir nedeni ve sonucu vardir. Koskoca bilim adami özel bir maksadi yoksa, Atatürk'e saldirmasi, "Bu Adam" diye hitap etmesi, Kemalizmi geriligin nedeni olarak göstermesi düpedüz cehalettir.
KEMALIZM'i dogrudan anlatan kitaplar vardir. Bilmeyenler için bu kitaplarda genis bilgiler bulunmaktadir. En basiti ile Kemalizm, Mustafa Kemal'in Anadolu ve Trakya'da kongrelerle baslattigi, zaferle sonuçlandirdigi Milli Mücadele ve Kuvayi Milliye Hareketleri'nin adidir. Hareketin önderi Mustafa Kemal oldugu için Avrupalilar, Yeni Türkiye'nin yaratilmasina neden olan Ulusal Kurtulus Mücadelesi'ni bu isim altinda tanimlayip, dünyaya deklere etmislerdir. Kemalizm her türlü düsmanla, özgürlük, bagimsizlik için mücadeledir. Sözüm ona, o bilim adamina sormak lazimdir, "Bunun neresi geriliktir? Mustafa Kemalci olmak Türkiye'de ne gibi gerilege yol açmistir? Bunu söyleyenlere gülerler.
Biri çikti Atatürk'e saldirdi ya bunun arkasi basinda görülmeye baslandi. Neymis efendim, bilim adaminin düsünce özgürlügü yok mu imis? Söyleyebilirmis. Meclis Baskani Arinç bile bunu savundu. Atatürk'e hakaretler, cumhuriyetin degerlerine saldirilar bir Yeni Moda göstergesi olarak "Düsünce Özgürlügü" oluverdi. Altmis yildan beri demokrasiyi anlamayanlar, Cumhuriyetin Temel Deger ve Ilkeleri'ni bilmeyenler devleti bu gerekçe ile zaafa ugratirlar, toplumu böyle yozlastirdilar. Simdi anarsinin önü alinamiyor. Adam yaptiklarini, ayrilikçiligini demokrasi saniyor.
Demokrasi basibozukluk, baskalarina zarar verme hakki degildir. Demokrasi onu bilenler ve onu kullananlar için KADIFE ELDIVEN IÇINDE DEMIR YUMRUKTUR. Kanun hakimiyeti, devlet otoritesi demektir. Kalabaligin hosuna gitmek hiç degildir. Türkiye'yi çok partili hayatta yönetenler cumhuriyeti de, demokrasiyi de, Atatürkçülügü de, devlet yönetimini de, siyaseti de HALKA GÖRE vede kendi IKBAL ve IKTIDARLARI'na göre ele alarak sekillendirmislerdir. Halki yukariya çekmek degil, kendileri halkin düzeyine inerek bu isi yapmislardir. Bir yerde Halk vardir ama Halka Göre Idare yoktur. Idare devletin ve ulusun gelecegine, ülkenin bütünlügüne ve de çagdaslaga göredir. Bir halki, bir toplumu tarikatlar etrafinda örgütlemek, irtica çatisi altinda toplamak yönetim degildir. Bu olsa olsa kendi ikbal ve iktidarlari için bütün yollari mesru saymaktir. Makyavelistliktir. Iktidar için bütün yollar geçerlidir diye düsünmek, bu tutum içersinda olmaktir. Devri Demokrasi de biz bunlari gördük ve halen de görmege devam ediyoruz.
Dereler denizleri, batakliklar sivrisinekleri, irtica cehaleti besler. Yoksulluk, fukaralik insanin sagligina, saglikli düsünmesine zarar verir. Atatürk'e, laiklege, cumhuriyetin temel degerlerine saldiri demokrasiyi zora sokar. Bundan en çok tehlikeyi görmezlikten gelenler zarar görür. Cephede gedikler açildigi zaman düsmanlar akin eder. Bilmem ama herkesin ülkeyi düsünecegi zamandayiz. Bu yagma, bu itisip kakisma, bu toplumsal ve bireysel yasa disi hareketler hayra isaret, düsünce özgürlügünün sonucu degildir. Bir ülkenin, bir toplumun kendi içinde muhalefet oraya zeval getirir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol