DEMIRCIHALIL KÖYÜNDEN SOFÖR HALIT DEMIRTAS'LA SOHBET

HALIT DEMIRTAS "Babam Halil Demirtas'in köy kahvesi vardi. Alti kardestik. Babam iki mandiraya süt verirdi. Eseklere süt' tenekelerini yükler mandiraya süt götürürlerdi. Gürkas'larin mandirasi'nada süt verirdik. Babam hayvanda bakardi.
Köye gelen esnaflar kuru üzüm, leblebi, pekmez, bulamaçi harman veresiyle satarlardi. (Alman harbinin getirdigi yoksulluklar toplumu etkilemisti. O zamanlar baska bir toplum yapisi vardi. Geceleri, karanlik çelik çomak oyununu oynardik. Karanlikta kaybolan çeligi arardik. Saklambaçta oynardik. Ilkokulda Hasan ögretmen çok sertti. En küçük bir yaramazlikta dayak yerdik. Kara tahta basinda tek ayak üzerinde tutulurduk.
Köy dügünleri güzel olurdu. Tül perdenin araligindan kizlari görürdük. (Gençlik yillari macerali olur)
1970-2000 yillari arasinda Istanbulda özel firmalarda soförlük yaptim. Bayrampasa Esenlerde oturuyordum.
Tekstil firmalarinda isçilik, ustalikta yaptim. Üç oglum bir kizim var. Kayinpeder Samsunludur. Sinop'a yerlesmisler. Sonrada Istanbul'a gelmisler.
Enistem insaat kalfasiydi. Teyzemin yaninda kalmistim. Istanbul'a babamla gitmistik. Is aramistik. Is bulmak zordu. 15 yasindaydim.
Askerligimi Izmit Seymende yaptim. Soför egitim kursunu Izmir Gaziemirde görmüstük. (Askerlik anilari unutulmaz) Kantin soförlügü, Komutan soförlügüde yapmistim.
Eve çok mektup yazardim. Askere giderken oglum olmus.
19 yasinda evlenmistim. DemirciHalil köyünde is yoktu. Enistem Istanbul'a çagirmisti. Dedemin adi Ahmet Demirtastir. Annemin dedesi uzun boylu, güçlü, iri bir adamdi. Adi BALKANLI DELI SAKIR'dir. Biz ona Balkanli Dede derdik. Bacaklarindaki kursunlari gösterir, eski yillardan, anilaridan sözederdi,bizlere...
Eskiyalar Sazara köyüne baskin yapacagini ögrenen dedem, hemen Sazaraya gelmis.
Sazarali arkadaslarina "Kaçin, saklanin, Bulgar eskiyalari köyü basaçakmis" demis. Köylüyü kurtarmis.
DemirciHalil köyü Dereköye giderken ilk köydür. Köyden göç eden çok var. Disarida 200-250 hane köylümüz vardir. Suanda 45-50 hanelik bir köy. Bir rivayete göre DemirciHalil nalbantlik yapan bir köylüymüs. Çevre köylerdende onun nalbant dükkanina gelenler olurmus. Köye onun adini vermisler dedi.
FARUK DEMIR " Çocukluk günlerim kara saban pesinde geçti. Çiftçilik yaptik. Yasim 44. Yokluk, yoksulluk vardi". dedi. Cumhuriyetin kuruldugu yillarda, 13 milyonluk köylü, kentli bir nüfus vardi.
Uzun Savaslardan yorgun,fakir çikan Türk halki'nin hikayesi gerçek bir romandir. Gazi'nin isi zordu. (Atatürk'ün)
Cuma günü emekli resim ögretmeni, sair arkadasim Mehmet Çobancik'in Yeni Bagliktaki bagina gitttik. Meyvelikler, asmalar, asma kütükleri arasinda bir bag evi yapmaya çalisiyor. Dört mevsim resim çalismalari yapmayi düslüyor. Yeni baglikta bag evlerini uzaktan gördüm. Kirlarin pastoral güzellligi essiz bir siir gibiydi... Kirklareli Valisi Ismet Metin'i merkez valiligine almislar.Çok üzüldüm. Bundan sonraki yasaminda saglikli güzel günler dilerim. Cumartesi günü AVRASYA SIRKI'nin önünde uzun kuyruklar vardi.
SEVGILER

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol