DEMLENMİŞ HAYRABOLU GEZİ NOTLARI

29.03.2013 Günü Hayrabolu'daydım. Nüfus 18700 leylekler kanat çırpıyor: Badem ağcında kuşlar, Lahana köyünde bahçeli evlerin geniş avlularında tarım aletleri. Çalılar bahara gülümsemiş. Çiçekler açmış. Hayrabolu Halk Bankası Müdürü MELİH KARACA çok efendi bir arkadaşımdır. Yanında Doğan eczanenin sahibi REFİK DOĞAN'la tanıştım. REFİK DOĞAN'A "Hayrabolu'da yaşam nasıl gidiyor?" diye sordum. REFİK DOĞAN: "Hayrabolu tarım memleketidir. Tarım aletleri fabrikaları var. İlaç fiyatlarının düşmesi kar oranlarının geri çekilmesi eczacıları zor durumda bırakmıştır. Eski işlerimiz yok. Bugün eczane kendini zor idare ediyor. Hayrabolu'nun Ataköyündenim. Dedeler Balkan Savaşından sonra Selanik'in Harburkılgıç köyünden gelmişler." Dedi.
MELİH KARACA: " Lüleburgazlıyım. Çanakkale Ezine'de şube müdürlüğü yaptım. İki yıla yakın bir süredir Hayraboludaydım. Hayrabolu'yu, insanlarını seviyorum. Hayrabolu Organize Sanayi gelişmeye başladı. Yeni firmalar faaliyete geçti.
Hayrabolu'nun geleceği var. Önü açıktır." dedi. Hayrabolu tatlısı çok güzeldir. NURGÜL TANRINIAN: "Peytat Hayrabolu Tatlısı Kayalar Ticaret Babam SALİH KAYA tarafından 1972 yılında kurulmuştur.
Babam ve bizler çok dürüst esnafız. Selanik göçmeniyiz. Babam 1941 doğumludur. Eşim Serkan Tanrınıan Bulgaristan göçmenidir. Tarım dersini çok severim. Bizim Hayrabolu tatlısı (Peynir tatlısı) peytat en kaliteli birinci sınıf malzemelerle yapılıyor, irmik, yumurta, süt.
Taze günlük köy sütünden tuzsuz peynir mayalanıyor. Bahar aylarında lezzeti tavan yapıyor. İnekler meraya çıkıyor." Dedi.Teşekkürler. Hayrabolu peynir tatlısına antepfıstığı serpildi. Tahin döküldü, peytat Nefis Bir Tatlı…
Mali Müşavir İlhan Durak'a her zaman uğrar sohbet ederiz: "Görüşmeyeli yeni bir şey yok. Seni görmek çok güzel. Bak keyfine"
Yunan işgalinde Trakya zulum görmüş. Hakan Eryiğit o günlerin hikayesini anlattı. HAKAN ERYİĞİT: "Dedem Hayrabolu'da kahve işletiyormuş. Kahveye üç Türk askeri gelmiş. Kalacak yerleri yokmuş. "Kahvede bu gece kalabilirmiyiz." Demişler. Dedede: "Ne yapalım kalın ama mum yakmayınız. Askerler bitliymiş.
Bitlerini ayıklamak için ışık yakmışlar. Yunan devriye askeri bunları yakalamış. Benim dedeyi de almışlar.
Alpullu'ya götürüp diri diri yakmışlar. Ertesi gün Yunan subayının üzerindeki çok güzel paltoyu halk tanımış." Dedi. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Yalçın Kasapta Çerkezmüsellimli Mehmet Şükrü Yalçın: "Çerkezmüsellime ilk yerleşenler Çerkezlermiş. Köyde et lokantam var. Köftemiz üç çeşittir. Kasap köfte, Kaşarlı Köfte, Satır köfte. Pirzola, biftek, külbastımızda var.
Dedeler Selanik'ten gelmişler.
Çerkezmüsellimde Çerkez tahsildar varmış.
Köyün adı oradan da gelmiş olabilir." dedi. Her köyün tarihsel isimleri olabilir. Türkler dört bir yana göçetmiş göçebe bir millettir. Sayısız devletler kurmuşlardır. Zengin bir tarihimiz vardır… Sevgiyle yaşayınız…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol