Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) Kırklareli Temsilciliği'nin itiraz dilekçesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Dereköy'de "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilen altın madeni sahasının yerinde incelenmesini istedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün "ÇED Gerekli Değildir" kararı verdiği Dereköy'deki 19.96 hektarlık altın madeni sahasının yerinde tespitini istedi.
Kırklareli Valiliği'ne konuya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Genel Müdür Vekili Dr. A. Çağatay Dikmen imzalı gönderilen yazıda DAYKO'nun dilekçesinde yer alan itirazlar dikkate alınarak yerinde tetkik yapılması ve sonuçları hakkında Bakanlığa bilgi verilmesi istendi.
DAYKO nelere itiraz etti?
DAYKO, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderdiği üç sayfalık dilekçesinde proje dosyasında bazı çelişkiler olduğuna dikkat çekiyor, ayrıca bölge hakkında hazırlanmış pek çok inceleme ve uygulanmış projelerin sonuçlarından neden yararlanılmadığını sorguluyor. Dilekçede kararın yeniden gözden geçirilmesi aksi takdirde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğine vurgu yapılıyor.
Dilekçede yer alan ifadeler şöyle;
Proje dosyasında;
1- Proje alanı ve çevresinin fauna envanterini belirlemek amacıyla; tesis çevresinde yapılan gözlemlerden, halihazırda konu ile ilgili kitap, dergi vb. kaynaklardan, çevre halkının deneyimlerinden de yararlanılmıştır.
Ayrıca olası bir hatayı önlemek amacı ile bölgenin biyotop özellikleri de dikkate alınarak çalışma alanı sınırları dahilinde bulunması muhtemel türler de listeye dahil edilmiştir.
Bölgenin faunasını oluşturan bu türlerden koruma altına alınan türleri belirlemek amacı ile "Türk Çevre Mevzuatı"nda yer alan "Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi", diğer adıyla "Bern Sözleşmesi" Ek-II ve Ek-III incelenmiş, ancak yapılan arazi çalışmaları sonucu, faaliyetin yapılacağı bölge içinde korunan veya kesin koruma altına alınan herhangi bir fauna türüne rastlanmamıştır.
2- Bilimsel araştırmalar için önem arzeden ve/veya nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türler ve ülkemiz için endemik olan türlerin yaşama ortamı olan alanlar, biosfer rezerv alanları, benzersiz özelliklerdeki jeolojik ve jeomorfolojik oluşumların bulunduğu alanlar Proje alanının yukarıda belirtilen alanlarla ilişkisi bulunmamaktadır. DENİLMEKTEDİR…
ANCAK…
Bölge halkının deneyiminden de faydalandıklarını belirtenler, Biyosfer rezerv alanı ile ilişkisi yoktur derken 2 yıl süren AB'nin Bulgaristan-Türkiye Sınır ötesi işbirliği programı kapsamında desteklenen, Çevre ve Orman Bakanlığı; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü Koordinasyonunda yürütülen Istranca Dağlarında uygulanan "TR 06 02 16 Istranca Dağlarında Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi" kapsamında 130.000 Ha. bir alanda uzmanlarca çalışmalar yürütülmüş ve bu çalışmaların da merkez üssü Dereköy olmuştur. Dereköy'de Çocukların eğitimine yönelik tek doğa eğitim merkezide köyün girişinde yapılmıştır.
Alanda biyosfer rezervi yaklaşımıyla biyolojik çeşitlilik envanterleri yapılmış, sosyal değerlendirmeler gerçekleştirilmiş, Biyosfer Alan Adaylık Dosyası hazırlanmıştır.
Dosya UNESCO MAB Komisyonu tarafından istenen formatta ve içerikte hazırlanmıştır.
Dereköy'ün bir diğer özelliği ise Ülkemizde bulunan kelebek türü Aphantopus hyperantus'ın ilk kaydı, Dereköyden verilir ve onun dağılımı, şu anda Kırklareli olarak sınırlandırılmıştır. Uzakdoğu, Avrupa ve Balkanlarda bulunan kelebek türü Ülkemizde sadece Dereköy'de bulunmaktadır.
Dereköy yoğun ormanlarla Istrancaların ortasında Bulgaristan çıkışında son köyümüzdür. Bölgede doğal yaşam ve yaban hayatı oldukça zengindir. Bölgede uzmanlarca yürütülen çalışmalar sonucunda Avrupa Sincabı, Tilki, Kaya Sansarı, Ağaç sansarı, Porsuk, Gelincik, Yaban Kedisi, karaca, kurt ve yaban domuzu envantere kaydı yapılmıştır.
Yaban hayatının yoğun olduğu bir bölgede üstelikte, patlatmalı altın madeni işletmesi açılmak istenmesi Bern Sözleşmesine aykırılık teşkil etmektedir. Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi, 19 Eylül 1979'da Bern'de imzalanmış olup bu Sözleşme, 09.01.1984 tarih ve 84-7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 20.02.1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Sözleşmenin amacı, yabani hayvanları, bitkileri ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmektir.
Ülkemizce de kabul edilen Uluslararası sözleşmeler ulusal hukukun üstünde olup bu sözleşmelere aykırı olarak yapılacak kanunlar, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu kadar Anayasaya da aykırı olacaktır. Üstelik Dereköy Avrupa Birliği sınırında olan bir bölgedir. Yaban hayvanlarının sınırın her iki yakasını da geçiş için kullanıyorlar. Dereköy'ün bir diğer özelliği ise ülkemizde bulunan kelebek türü Aphantopus Hyperantus'ın ilk kaydı, Dereköyden verilir ve onun dağılımı, şu anda Kırklareli olarak sınırlandırılmıştır. Uzakdoğu, Avrupa ve Balkanlarda bulunan kelebek türü ülkemizde sadece Dereköy'de bulunmaktadır.
Ruhsat alanı oldukça geniş 904,17 hektarlık maden sahası içerisinde belirlenen 14,96 hektarlık bölgede Altın Madeni Sahasından altın cevheri çıkarılması planlanmaktadır. Ancak alanda birçok çeşme ve dere vardır. Bu faaliyet yer altı ve yer üstü sularını kirletecek ve yok edecektir.
Maden sahası; DSİ 11. Bölge Müdürlüğü tarafından inşa edilen içme suyu ve tarımsal sulama amaçlı Armağan Barajı'nın yağış alanında kalmaktadır. Bölgede sel felaketlerinin sık yaşandığı, göz önüne alındığında maden sahasında kesilecek olan ağaçlarında etkisiyle yaşanacak felaketlerin etkisinin daha ağır olacağı açıktır.
Sonuç olarak;
Merkez'e bağlı olan Dereköy (25 km) çok yeşil ve doğal bir yerdir. Etrafında çam, meşe ve kayın ağaçları vardır. Biyosfer Rezerv Alanı proje kapsamında belirlenen 12 sıcak noktadan biriside Dereköy hudut boyudur.
Neden….. Proje dosyası hazırlanırken birçok kaynaktan, hatta çevre halkının görüşlerinden yararlanıldığını belirten firma yetkilileri 130.000 hektar bir alanda uzmanlarca yürütülmüş 2 yıl süren Biyosfer Rezerv Alanı Projesi raporlarından yararlanmamıştır..?
Neden…. Ekim 2011-Haziran 2012 tarihleri arasında Trakya Kalkınma Ajansı ve Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUYGAR) işbirliği ile yürütülen, Trakya Bölgesi Turizm Master Planından yararlanmamışlardır.?
Neden… Doğa Turizmi Master Planından yaralanılmamıştır.? Bu planda 2013-2023 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönem için toplu bir değerlendirme yapılmaktadır.
Neden… Çekül vakfı, Kırklareli Valiliği, kurum kuruluşların birleştirici Güç; Doğa, Su, Kültür: I. Trakya Bölge Çalıştayı raporundan yararlanılmamıştır?
Neden… Doğal Yaşamı Koruma Vakfı DAYKO, Kırklareli Üniversitesi ve İl Kültür Turizm Müdürlüğünce düzenlenen "Istrancalar ve Çevresinde Ekoturizm Çalıştayı" sonuç raporundan yararlanılmamıştır?
Neden… Sınırın diğer tarafı Bulgaristan'da Istranca Doğal Parkta, Çadır kurmak, kelebek yakalamak hatta çiçek koparmak bile yasaklanmışken, bizde binlerce dekar alanda ormanlar yok edilerek taş, maden, mıcır, çimento ve son olarak ta altın madeni için gelecek yok ediliyor?
"Altın Madeni Sahası" projesine Valiliğimizce (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) "Çevresel Etki değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı verilmiş olup, verilen bu kararın, yukarıda belirtilen çekincelerimiz doğrultusunda telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan tekrar değerlendirilmesi hususunda; Gereğini bilgilerinize arz ederiz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol