Dogal çevrenin kirlenmesinin bütün ülkelerin ortak sorunu oldugunu söyleyen Özkan, çevre kirlenmesinin herkesin günlük yasayisini etkileyen bir olay olduguna isaret etti. Endüstrilesmenin artmasi ile artan fabrikalarin beraberinde sehirlerde yasayan nüfusu da artirdigini belirten Özkan, "Dogal çevrede yasayan insanlar kentlere göçtü. Bu nedenle kentlerin nüfusu önemli ölçüde artti. Kentlerde nüfusun plansiz olarak artisi ve endüstrilesme ile birlikte çevre sorunlari ortaya çikti. Bu sorunun en önemlisi çevre kirlenmesidir.
Baslica çevre sorunlari su, hava ve toprak kirlenmesidir. Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarinin yasam ortamlari bozulmaktadir. Kirli sularda avlanan balik ve öteki deniz ürünlerinin insanlar tarafindan tüketilmesi veya böyle sularda yüzülmesi vb. sekilde temas kurulmasi sonucu insan sagligi da olumsuz yönde etkilenmektedir.
Hava kirliligi daha çok yakitlarin geregi gibi yakilmamasi sonucu ortaya çikmaktadir. Kirli hava solunuma elverissiz havadir. Kirli hava solunum yollari hastaliklarini artirir, solunum organlarimizi yorar, hatta hava kirliligi ölümlere bile neden olabilir.
Toprak kirlenmesi ise, çesitli tarim ilaçlari ve gübrelerle topragin tarima elverissiz duruma getirilmesidir. Böyle bir sonuçla karsilasmamak için, çiftçilerimiz; tarlada kullanacaklari ilaç ve gübre çesidini ilgili tarimsal kurum kuruluslara ve yetkili uzmanlara danismalidirlar. Artik günümüzde hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararli olacagi bilinmektedir. Bu nedenle; ilgili uzmana danismaksizin ilaç ve gübre kullanilmamalidir. Çünkü toprak kirlenmesi topragin verimini azaltir ve bitki hastaliklarini çogaltir" diye konustu.
Ergene Nehri
Trakya bölgesinde ve Kirklareli'nde yasanan en önemli çevre sorunlarindan birinin Ergene Nehri'nde yasanan çevre kirliligi oldugunu animsatan Özkan, sözlerini söyle sürdürdü;
"Bugün ülkemizin pek çok yöresi ve ili çesitli çevre sorunlari ile karsi karsiyadir. Trakya bölgemizde ve ilimizde görünen en önemli çevre sorunu ise bilinecegi üzere Ergene Nehri kirliligidir. Ergene nehrindeki kirlilik nedeni ile tarimsal üretim azalmis ve hatta çevrede yasayanlarda bazi saglik sorunlari bile ortaya çiktigi görülmüstür. Trakya bölgesinin en temel çevre sorunu olan Ergene Nehri kirliliginin yaninda dönemsel de olsa kentlerimizde hava kirliligi ve tarimsal girdilerin bilinçsiz kullanimindan kaynaklanan toprak kirliligi de yer yer görülebilmektedir.
Bütün bu olumsuzluklarin asilmasinda en önemli etken bilinçlenmedir. Ancak ve sadece halkimizin çevre bilincinin gelismesi ve çevreye sahiplenmesi sayesinde bu tür olumsuzluklarla karsilasilmayacagi bilinmelidir. Kisacasi çözüm halktadir ve belirleyici olan sivil inisiyatiftir. Halkimizin çözüm için baski unsuru olusturmasi hissedilir noktaya geldiginde çözüm kolaylasacak veya çözüme bir adim daha yaklasilacak demektir.
Bu duygu ve düsüncelerle tüm insanligin 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlar, üreticimizin, tüketicimizin ve tüm halkimizin çevre sorunsalindan uzak bir çevrede, geleceginden emin olarak, güven duygusu ve baris içerisinde yasamasini dileriz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol