Siyasi ranta malzeme yapmadan,
Provokatörlere meydan vermeden,
Kırklareli’ne yakışır şekilde,
ISTRANCALARA SAHİP ÇIKALIM
Siyasilerimizi, Belediye Başkanlarımızı, Sivil Toplum Kuruluşlarımızı, Seçilmiş İl Genel Meclis üyelerimizi, tüm duyarlı vatandaşlarımızı talanı engellemeye, hukuki süreci yakından takip etmeye çağırıyoruz…
Gazetemizin 6 Eylül Cuma günü çıkan sayısında yer alan “Millet Uyanın” başlıklı haberimizde, Istrancalarımızı, bölgemizi tüm Trakya’yı tehdit eden taş ocağı tehlikesinin ciddi boyularını gündeme getirmiştik.
ÇED oluru ile faaliyetlerini devam ettiren söz konusu firmalar, ile sivil toplum kuruluşları, Kent Konseyi ve duyarlı vatandaşların hukuk mücadelesi durmaksızın sürüyor.
Çukurpınar, Armağan-Dereköy ve Kapaklı bölgelerini tehdit eden taş ocakları ile mücadelede, özellikle; siyasilere, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor.
İşte bu anlamda, Milletvekillerine, siyasilere, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm duyarlı vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyor, Istrancaların talanına, geleceğimizin yok edilmesine “Hayır” diyoruz. Tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz.
İlimiz Çukurpınar köyünde faaliyet gösteren “Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” koordinat değişikliği yaparak yeni bir dosya açmasına rağmen, söz konusu dosyaya itiraz gelmişti. ÇED sürecinin devam ettiği belirtilirken, 18 Eylül tarihinde Ankara’da Değerlendirme Komisyon Toplantısı gerçekleştirilecek.
ÇED raporunda şu bilgiler yer alıyor;
“Kırklareli İli, Merkez İlçesi, Çukurpınar Köyü yakınlarında bulunan II-A grubu işletme ruhsatlı sahada; “RN:71306 No’lu Dolomit Ocağı Kapasite Artışı ve Kırma-Eleme Tesisi” projesi planlanmaktadır.
Söz konusu planlamanın yapıldığı RN:71306 nolu II-a grubu saha için, mülga Maden İşleri
Genel Müdürlüğü tarafından temdit işlemleri yapılarak 28.07.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işletme ruhsatı verilmiştir
RN:71306 nolu ruhsat sahası içerisinde 17,52 ha’lık alan ve 14.580 ton/yıl tüvenan cevher üretim kapasitesi için Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı, ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü tarafından 08.05.2006 tarihinde “Kalker Ocağı” projesi ile ilgili ÇED Gerekli Değildir kararı düzenlenmiştir. Bu karara esas, sahada tüvenan cevher üretimi gerçekleştirilmiştir.
Proje (ÇED alanı) alanı, ÇED Başvuru Dosyasında 17,52 ha’dan 51,4 hektara genişletilmesi planlanmıştı. Ancak Orman Genel Müdürlüğü’nün 20.10.2018 tarih ve E.2194954 sayılı yazısı ile düzenlemiş olduğu ÇED İnceleme Değerlendirme Formunda genişletmeye konu 51,4 hektarlık alanın 11,9372 ha’lık kısmının Kırağı Kayrak Kalesi 1. Dereceden arkeolojik sit alanı ve orman gençleştirme sahası içerinde kalmasından dolayı değerlendirmeye konu alan içerisinden çıkarılması talep edilmiştir.
Bu talep doğrultusunda 51,4 hektarlık proje alanı revize edilerek 39,17 hektar olarak düzenlenmiştir. Bu sebepten ÇED Gerekli Değildir kararına konu olan17,52 ha’lık alanın bir kısmı projeye konu alanın dışında bırakılmıştır. Bu aşamadan sonra bütün değerlendirmeler, 39,17 hektarlık proje alanına göre yapılacaktır.”
Dereköy-Armağan hattında yer alan bir diğer taş ocağı için ise aynı toplantı 26 Eylül tarihinde yapılacak. Bölge muhtarları ve Kent Konseyi Çevre Meclisi bu konuyu da yakından takip ediyorlar. Söz konusu firmanın “Istırga” adıyla bilinen ve Armağan Barajına dökülen içme suyunu kullanmak için Devlet Su İşlerine başvurduğu belirtiliyor. “Çok iyi kalitede içme suyu” şeklinde değerleri ölçülen suyun, kamuya olan yararının, taş ocağı faaliyetlerinden üstün tutulması gerektiği de önemle vurgulanıyor.
ÇED raporunda proje özetinde şu bilgiler yer alıyor;
“27.06.2018 tarihinde yürürlüğe giren projenin planlandığı, 71,63 ha yüzölçümlü II-a grubu işletme ruhsatlı maden sahasının içerisinde kalan 23,47 hektarlık alana rapora konu faaliyete ilişkin, ÇED Başvuru Dosyası hazırlanıp ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğüne sunularak ÇED süreci başlatılmıştır. ÇED Başvuru Dosyasına konu 23,47 ha yüzölçümlü alan ile ilgili olarak Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirme ve projeden kaynaklı oluşabilecek çevresel etkilerin hassas alanlar üzerindeki etkileri dikkate alınarak proje alanında küçültmeye gidilmiştir. Bu küçültme neticesinde; faaliyet kapsamındaki
proje bileşenlerinin (bitkisel toprak stok alanı, şantiye alanı) konumları proje alanında kalacak şekilde değişiklik yapılmış ve projeye konu alan 19,25 hektar olarak belirlenmiş ve ÇED Raporu, bu planlamalar esas alınarak hazırlanarak sunulmuştur.
ÇED Raporuna konu proje ile ilgili olarak, süreç devam ederken Karayolları 1.Bölge
Müdürlüğünün görüşüne başvurulmuş ve yapılan değerlendirme neticesinde,13.06.2019 tarih ve E.165475 sayılı kurum görüşü oluşturulmuştur. Oluşturulan kurum görüşü ile “Bahse konu proje sahasının 555-01 kontrol kesim numaralı Otoyol Ayrımı-KırklareliDereköy -Aziziye Hudut Kapısı yoluna cepheli olduğu tespit edilmiştir. Bu kesimde yer alan 555-01 kontrol kesim numaralı Otoyol Ayrımı-Kırklareli-Dereköy-Aziziye Hudut Kapısı Yolu projesi tamamlanmış olup; ocak işletme sahasının, ekte o kesime ait projesi gönderilen yola, yazımız ekinde K1, K2, K3, K4, K5 koordinatları ile belirtilen çekme mesafesi bırakılması gerekmektedir” talebinde bulunulmuştur.
Bu talep doğrultusunda 19,25 hektarlık proje alan içerisinde planlanan 14,5 hektarlık ocak alanı, Karayolları 1.Bölge Müdürlüğünün görüş yazısında belirtilen sınırlara göre küçülterek, tüvenan cevher üretimi yapılacak ocak alanın yüzölçümü 11,66 hektar olarak revize edilmiştir.”
Yine Kapaklı-Bulgaristan uluslar arası karayolu üzerinde yer ve 12 farklı sahada faaliyet gösteren 5 adet şirketin yıllık üretim miktarının 2,5 milyon tol olduğu belirtilirken, bu bölgeye yapılmak istenen başvuruların kabul edilmesi halinde üretim miktarının 15 milyon ton olacağı ifade ediliyor. Uluslar arası bir karayolunda yapılacak bu faaliyetlerin can ve mal güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturacağı su götürmez bir gerçek. ÇED duyurusunun yapıldığı taş ocağı bölgesinde yer altı su besleme alanı da bulunuyor.
(Öznur Tüzün)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol