Çocuklarımızı spor yapmaya teşvik etmeliyiz

Son yıllarda takım sporlarında okullar arası yapılan müsabakalarda zevkli maçlar seyretmiştik. Ama bu müsabakalar genelde kendi aralarında oynadığı müsabakaların dışına çıkmadı çıkamadı. Ama bu eğitim sisteminden mi kaynaklanıyor neden kaynaklanıyor bilinmez. Ayrıca şöyle bir gerçekte olduğunu biliyoruz. İlimizde öğrenci sayısı 52.741. Toplam 125 İ.Ö.O ve 40 ortaöğretim kurumu(İl Milli Eğitim Müdürlüğü Resmi site rakamlardır). Aralarında müthiş sportif rekabeti olan okullar var. Örneğin Kırklareli Atatürk Lisesi, Kırklareli Anadolu Lisesi, Kepirtepe Öğretmen Lisesi, Lüleburgaz Lisesi gibi. Ancak bunların rekabeti geçtiğimiz senelerde sadece il içerisinde kendi aralarında yaptıkları müsabakalarda kaldığı gözlemleniyor. Bundan 10-15 sene öncesine kadar sadece Futbol ve Basketbol değil Hentbol, Atletizm ve Güreş gibi dallarda da bu rekabet mevcuttu. Birde geçtiğimiz senelerde Bir grup oluşturulduğunda dört takım bulunmadığı takdirde başarılı olsan da ilini başka bir yerde temsil edemiyordun. Aldığımız duyumlar neticesinde yönetmelik değişmiş ve bu sene uygulama kaldırılmış. Çünkü bu uygulamayı büyük iller için yapabilirsin ama küçük çapta İller için bu uygulama yanlış. Bireysel kategorilerde başarı daha çok alınmaya başlandı. Bir Masa Tenisi ve Taekwondo gibi branşlar ön plana çıkmaya başladı. Tabii ki bu branşlarda çok önemli ama takım sporları da bir anlamda değerlerini kaybediyor. Ben mesela önceleri bir Kırklareli Endüstri Meslek Lisesinde okuyan birisi olarak 2500 kişi'nin bir okul maçını izlediğini biliyorum. Bir Kepirtepe Öğretmen Lisesi ile Lüleburgaz End. Meslek Lisesi Hentbol müsabakasında 500 kişinin izlediğini gördüm ve yaşadım. Bir Atletizm müsabakasında Kırklareli Atatürk stadyumunda 300-400 kişinin heyecanla izlediğini biliyorum. Önceleri efsane olan branşlarda okul maçları hıca hınç doluyordu. Bu sadece futbol ve basketbol değil, Hentbol, Voleybol, Güreş gibi branşlarda vardı. Şimdi ise sadece il içerisinde ve sadece Basketbol'da seyirci oluyor. Tabii ki şimdiki eğitim sisteminin de bunda etkisi vardı. Önceleri dershaneye sadece Üniversiteye hazırlananlar gidiyordu. Şimdi neredeyse anasınıfından başlayacak dershaneler. Hafta içi hafta sonu her gün dershaneler var. Şimdi herkes diyecek sistem bizi buna zorluyor. Çocuğumu göndermezsem eksik kalacak okul kazanamaz falan. Sanki önceden spor yapan ve sporcu olan kişiler dershaneye gitmedi diye başarılı mı olmadı, hayır tam tersi sporcu olan kişi zeki birisi olmazsa zaten spor yapamaz. Buna tezat oluşturacak bir durum yok ve hiçbir araştırmada bunun aksini ispatlayamaz. Kısacası hiçbir aile çocuğunun spor yapmasından korkmamalı. Aman spor yaparsa derslerden geri kalır falan diye kimsede düşünmesin çocuk zaten bir şey yapmak istemiyorsa yaptıramazsın. Gel eve kapan evde ders çalış odaya kapansın falan değil. Odaya kapanıp ta saatlerce Bilgisaray karşısında ne olmadığı belirsiz işler yapmasından gidip spor yapması daha mantıklı değil mi? Velilerin bu konuda duyarlı olması şart. Çünkü zor ve değişik bir nesil yetişiyor ve yetiştiriyoruz. Boş bırakın demiyorum ama ben spor yapıp ta kötü bir şeyle uğraşan kaç kişi vardır diye soruyorum. İstisnalar mutlaka vardır ama çoğunluğu hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı insanlardır. Çocuklara spor yaptırmanın bir yolunu bulmalı ve teşvik etmeliyiz.
Örneğin Gençlik Spor İl müdürlüğünün açtığı kurslar var. Bunlara rahatlıkla başvurabilir ve en azından nereye gitti ne yapıyor diye düşünme gibi bir şey oluşmaz. Bizler alışmışız teknoloji çağı ve bilim kurgu dünyasına orada yaşamaya devam ediyoruz. Okullarda yapılan sportif faaliyetler aslında az değil ama şuan için sporcu bulmakta zorluk çektikleri gerçek. Teşvik edilmeli teşvik etmek gerekli ve bunu sadece çocuklarımız için iyicene gözden geçirmeli. Yoksa sağlıksız bir nesil ve robotlaşmış bir nesil yetiştirmeye devam ederiz.

SERKAN KOÇTÜRK

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol