Çocugunuza karne cezasi vermeyin

Kirklareli Saglik Il Müdürlügü karne arifesinde aileleri uyaran bir basin açiklamasi yapti. Karnesi kötü çocuklara ebeveynleri tarafindan verilen cezalarin dogru bir yöntem olmadigini belirten açiklamada, yaz tatilinin nasil degerlendirilmesi gerektigine dair tavsiyeler de verildi. Saglik Müdürlügü Ruh Sagligi Åzube Müdürü Psk. Birkan Buzol'un hazirladigi açiklamada su bilgiler verildi;"2010-2011 Egitim-Ögretim yilinin sonuna gelinmesiyle birlikte ögrenci ve velilerde karne heyecani , bazi ögrencilerde ise karne heyecani ile birlikte korku ve telas basladi. Unutmayalim çocuklarin karnesindeki notlar sadece sinavlardan aldiklari sonuçlarin göstergesidir, karnedeki notlar bize çocuklarimizin gerçek becerilerini, gayretlerini, yeterliliklerini yansitmaz. Ancak karne notlari her ailede çok önemsenir. Okuldaki basari ya da basarisizligin göstergesi gibi algilanir. Karnesi kötü olan ögrenci elestirilip, azarlanmadan önce ailelerin üzerinde düsünmeleri gereken bazi noktalar vardir. Çocugun okulda basarili olabilmesi için evde ve okulda temel gereksinimleri karsilanabildi mi? Iyi bir çalisma düzeni kurulabildi mi? Arkadas iliskileri, ögretmenleriyle iletisimi nasil,sorunlari var mi? Okula devami, zorluklari ya da yasadiklarina iliskin ne kadar bilgi aliniyor, çalisma aliskanliklari, çalisma düzeni ve programi nasil, sinif düzeyine, bilgi birikimine uygun mu, çocuk okulu, arkadaslari ya da kendisiyle ilgili olarak ailesiyle özel duygu ve düsüncelerini konusup paylasabiliyor mu? Öncelikle bu sorulara cevap bulunmasi ailelere çözüm bulma açisindan yararli olacaktir.

Kötü karne her seyden önce çocugu üzer ve utandirir bu nedenle ayrica anne ve babalarin cezalandirici tutum içine girmelerine gerek yoktur. Karnelerinin kötü olmasi nedeniyle kendine güveni zedelenen çocuklar beklenmedik davranislar sergileyebilirler bu nedenle ailelerin basarisizligi yargilamak yerine yapici çözümler üretmeleri basarisizliga neden olan faktörleri ele alarak çocugun dikkatini sorumluluklarina çekmeleri daha saglikli olacaktir. Ders basarisi ve karneye yansiyan ögrenme düzeyi çocugun özgüveni üzerinde belirleyicidir bu nedenle kötü karne sonucunda sevgi yetersizligi, ilgisizlik gibi olumsuz tepkilerle karsilasan çocuk ve zaman zaman medyadan da izledigimiz üzücü sonuçlara yol açan davranislar sergileyebilirler. Bir çocuk için en degerli hazine anne ve babasinin onu sevdigini, ona deger verdigini bilmelidir, onlari bu hazineden mahrum birakacak suçlama ve cezalardan kaçinilmalidir. Çocuklarin neleri yapamayacaklarindan çok nelerin yapilabilecegini anlatmak, olumsuz ve eksik buldugumuz davranislarinin yerine olumlu ve begendigimiz yönlerini vurgulamak daha çok ise yarayacaktir. Ayni zamanda onu dinlemek, onu anlamaya çalismak önemlidir. Zaman zaman özellikle ergenlik çaginda kontrolsüz, öfkeli çikislar, parlamalar anne ve babalarca kendilerine yönelmis saygisizlik, isyan ya da haksizlik olarak yorumlanip olumsuz davranislara neden olmamalidir.

Tatil nasil degerlendirilmeli?

Tatillerin aile içi iliskileri yakinlastirma ve birlikte geçirilen zamani artirma yönünde de önemli oldugu bilinmektedir. Özellikle çalisan anne ve babalarin izin dönemlerini çocuklarinin tatil döneminde kullanmasi sinirli aile içi etkilesimi artiracaktir. Aile üyelerinin hep birlikte geçirecegi bu tatil dönemlerinin iletisim, çocuklarina model olma, onlari tanima ve gelisimlerini görebilme açisindan da yararlari olacaktir. Beraber geçirilen ortak zamanlar çocukta önemli oldugu duygusunu olusturur.

Bu açidan bakildiginda, ebeveynlerin yapmasi gerekenleri siralayacak olursak;

- Tatilin, ögrencilerin dinlenmesi ve eglenmesi için verilen bir zaman dilimi oldugunu unutmayin.

- Karnesindeki zayiflari sürekli çocuga hatirlatip, herkesin yaninda küçük düsürerek tatilini zehir etmeyin. Zayif dersi var diye her etkinlikten mahrum etmek dogru degil.

- Tatil zamanini ders çalisarak geçiren çocuk, okuldan tamamen soguyabilir.

- Basarisiz oldugu derslerle ilgili yogun ve yorucu olmayan bir çalisma programi yapilabilir. Her seyden önce ögrencinin bu konuda istekli olmasi saglanmali, zorla ders çalistirilmamali.

- Televizyonu çok izlemesine, bilgisayarda saatlerce oyun oynamasina ve uzun süre internette vakit geçirmesine izin vermeyin.

- Düzenli ve seviyesine uygun kitaplar okumasini saglayin. Çocuklari kardes ve arkadaslariyla kiyaslamayin

-Çocuktan beklenen basari, kapasitesi ile orantili olmali. Kapasitesinin üstünde bir beklenti ile degerlendirmeyin. Bu durum çocugun kendisine olan güvenini yitirmesine yol açabilir.

- Her çocugun zihinsel yeterlilikleri, kisiligi, yetenekleri farkli oldugundan arkadaslari ve kardesleriyle kiyaslamayin.

- Çocugu yalnizca kendisi ile kiyaslayin. Basarili oldugu isleri örnek göstererek isterse bunu da basarabilecegini söyleyerek yaklasin.

- Baskalari ile çocugunuzu kiyaslamaniz hem rencide olmasina hem de kiyaslandigi kisilere karsi kin duymasina neden olur.

- Karneleri birbirinden farkli da olsa kardeslere esit ilgi gösterilmeli. Dersleri zayif olsa bile ailesinin her zaman yaninda oldugu, kötü karneye ragmen sevgide bir azalma olmadigi mesaji verilmeli. Ancak bu durum "olsun canim ne çikar zayiftan, önemli degil" tarzinda olmamali. Basarisizligin sebepleri üzerinde durulmali, yapilan hatalar degerlendirilmeli; ama bu durum çocugun ailesiyle olan iliskisine zarar vermemelidir.

- Ögrencinin okul basarisizligi çok iyi tahlil edilmeli, karne kötü olsa bile yaklasim dogru olmalidir. Hiçbir anne-baba sunu unutmamalidir ki "kötü karne düzeltilebilir; fakat çocugun kisiligine verilen zarar telafi edilemeyebilir."

Nasil ödüllendirilmeli?

- Çocugunuz derslerinin iyi olmasinin kendisi için gerekli oldugunu, çalisma ve basarili olma gibi sorumluluklarinin kendisine ait oldugunu bilmelidir.

- "Karnen söyle olursa sana bisiklet veya bilgisayar alacagim" türünden sarta bagli hediyeler yerine, basari karsiliginda sürpriz olarak alinan hediyeler çok daha uzun vadeli motive edebilir.

- Basarisini tesvik edici, kisiligini onurlandirici sözlerin yani sira çesitli hediyeler alinabilir.

- Degeri yüksek, maddi gücünüzü asan hediyeler almayin. Çünkü çocugunuz çalisma ve basarili olmayi hediye ile özdeslestirirse, hediye verilmediginde çalismayi birakabilir. Hediye çalismaya tesvik edici bir araç olmali, amaç degil. Anne ve babalar hatirlamalidirlar ki, hosgörü ve sükunet her zaman kazanir. Çocuklar bizim umut ve en kiymetlilerimizdir o halde onlara ne kadar deger verdigimizi, onlari incitmekten örselemekten, umut suzluga itmekten kaçinarak anlatalim.