Çiftçiye egitim sart!

Kirklareli Il Genel Meclisinin Aralik ayi toplantilarina ait üçüncü birlesim dün gerçeklestirildi. Valilik binasi Atatürk Toplanti Salonunda, saat 11.00da baslayan birlesimin baskanligini Sadik Aykanat yürüttü. Il Genel Meclisinin bu toplantisinda ilimiz tarim arazilerinin sulanmasinda ortaya çikan sorunlar tartisildi.
Yaklasik iki saat süren toplantiya Atatürk Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüsünden yetkililer ve Sulama Kooperatif Baskanlari da katilim gösterdi.
Cevdet Demir; "Çok yakinda savas nedeni petrol degil, su olacak"
Yoklama ve geçen birlesime ait tutanak özetinin okunmasinin ardindan, gündemin üçüncü maddesine geçildi. Bu madde kapsaminda ilimiz tarim arazilerinin sulanmasinda kullanilan gölet ve baraj sularinin halen kullanim durumu ve bu konuda çikan problemler ile çözüm önerileri tartismaya açildi. Toplantiya katilim gösteren yetkili agizlar konu hakkinda Meclis üyelerine detayli bilgiler verdiler. Konu hakkinda söz isteyen Il Genel Meclis Üyesi Cevdet Demir sunlari söyledi; "Bilindigi gibi ilimizde tarim arazilerine sulama yapan iki tane barajimiz bulunmaktadir. Bu sulamalar açik kanal yöntemi ile yapilmaktadir. Ancak ortada büyük bir su kaybi vardir. Bu su kaybini engellemek için ne gibi önlemler almaliyiz?
Bu kanallardan akan sular arazilerimizin yollarini bozmaktadir. "Su" çok önemli bir konu. Çok yakinda savas nedeni petrol degil, su olacak. Yine yetkililerden Seytan Derenin dogu yakasindaki yürütülen çalismalari hakkinda bilgi istiyorum."
Meclis üyesi Ferhat Okumus ise, "Gezdigim birçok köyde, su kaniya vardim ki; Sulama Kooperatifleri tam randimanli olarak çalismiyor. Bu yüzden ilk önce hastalari dinleyelim, sonra reçeteyi keselim" diyerek bir benzetmede bulundu.
Bunun üzerine Kirklareli Baraji Sulama Kooperatifi Baskani Saim Atalay söz istedi. Atalay sunlari söyledi; "Kooperatifimiz 2004 yilinda sulama faaliyetlerine basladi. 10 yil boyunca bakimsiz bir sekilde ayakta durmus bir baraji, yaklasik 3 yil boyunca durmadan tamir etmeye, bakim ve onarim yapmaya çalisiyoruz. 100 sifondan, 70 tanesi arizali durumda.
Biz bu kooperatifi kurarken, hayvanimizi sattik, borca girdik. Ancak simdi paramizi toplayamiyoruz. Kanallari kirarak, büyük oranda zarar veriyorlar. Bes kisiyle bu sorunlarla bas etmemiz imkansiz.
"Suyun %40i bosa akiyor" deniliyor. %40i degil, %60i bosa akmaktadir." Kayali Baraji Sulama Kooperatifi Baskani Bahattin Kulay da Atalayin söylediklerini onaylayarak; "Hizmet istiyoruz, destek alirsak bu isi götürürüz" dedi.
"Su anda yedigimiz, içtigimiz seylerin hepsi zehirlidir"
Kirklareli Baraji Sulama Kooperatifi Baskani Atalay sözlerine söyle devam etti; "Su olmadan tarim da olmaz. Eger bizim bünyemizde bir greyder olsaydi, çok daha verimli olabilirdik. Çünkü bizler greyderi kiraliyoruz. Bu da bizim mali durumumuzu oldukça sarsmaktadir. Bu konuda Meclisimizin bizlere destek olmasini istiyoruz. Eger kooperatifimize ait bir greyder olursa biz onun her türlü masrafini karsilamaya haziriz. Bu sayede kanallarin bozdugu bütün köy yollari da yapilmis olacak. Bir baska konu ise ilaçlama konusu. Birçok kanal içerisinde, zirai ilaçlara ait bos siseler buluyoruz. Bu çok tehlikeli bir konu. Su anda yedigimiz, içtigimiz seylerin hepsi zehirlidir. Bu çiftçi hatalarinin denetimini, az sayidaki personelimizle nasil saglayabiliriz?"
Daha sonra konu hakkinda söz isteyen AKP Grup Baskani Yurdaer Ulus sunlari söyledi; "Degerli Meclis üyeleri, su anda birçok Meclis toplantisi ile karsilastirdigimizda oldukça önemli bir konuyu görüstügümüzü düsünüyorum. Ayrica bu konunun önergesini, Meclise AKP Grubunun sundugunu bir kez daha hatirlatmak istiyorum. Öncelikle bizlerin bir karar vermesi lazim; "Kirklarelinde sanayi mi popüler olacak, yoksa tarim mi?" Su anda bölgemiz Istanbulun gida ihtiyacini karsilayacak bir bölge olarak lense edilmektedir. Ben zirai ilaç bayiligi isinde oldugum için, çiftçilerimizle de tahmin edersiniz ki siki iliskiler içerisindeyim. Gözlemlerim neticesinde çiftçilerimizin "Bu yil da bittik, yandik, mahvolduk" tavrina sik sik rastlamaktayim.
Buradaki anlayis sudur; "Oglum çiftçi olacagina, asgari ücret ile çalissin, ya da memur olsun." Yani bizim çiftçilerimiz, çalismaktan kaçiyorlar. Çiftçiligi bir "ek is" olarak görmekteler. Kooperatif Baskanimiz çok önemli bir konuya temas etti. Çiftçilerimizin bos ilaç tenekelerini, açik su kanallarina attigini söyledi. Demek ki bizim çiftçilerimiz hiçbir seyi dikkate almiyor. Yillar boyunca gerçeklesen egitim seminerlerine ve yayinlara ragmen, çiftçi yine ezbere is yapmaktadir. 45.000 dekarlik tarim arazimizin sadece yüzde 33nün sulandigi yapilan arastirmalarla belirlenmistir. Yani %70i sulanmiyor. Bunu baska illerdeki çiftçilere söyleseniz gülerler. Bu konuyu Meclisimizde popüler hale getirmeli, gerekirse yolu, köprüyü birakip bu ise odaklanmaliyiz. Hatta Sayin Valimizin liderliginde bu konuda bir heyet bile kurulabilir."
Il Genel Meclis Baskani Sadik Aykanat da Yurdaer Ulusun sözlerini onaylayarak "Bizim çiftçimiz tembel" yorumunda bulundu.
Behçet Sen; "Çiftçi tembel degil"
Bunun üzerine Il Genel Meclis üyesi Behçet Sen söz istedi. Sen sunlari söyledi; "Her platformda çiftçilerimizin tembel oldugu, çalismadigi belirtilmektedir. Ancak bir insani eksik bilgisi ile elestirmek son derece yanlistir. Gerçek sorunun çiftçilerden kaynaklandigini biliyoruz. Ancak Trakyada bugday ekiminin alternatifsiz bir üretim sekli ile olusturulmasi düsüncesine mantik yürütmek de imkânsizdir. Alternatif yem bitkileri ve sanayi olmadan tarimda verimlilik beklenmemelidir. Bu açidan bakildiginda ne Sulama Kooperatifi Baskanlarindan, ne de DSI yönetiminden hiçbir sey bekleyemeyiz. Eger bir heyet de kurulursa, toplanmadan dagilir. Tek çözüm kooperatiflere maddi destek saglanmasi yönünde olacaktir. Çiftçi tembel degildir. Çiftçi ürün yelpazesinden kaynaklanan fiyatlandirma sorunu ile karsi karsiyadir. Bu durumda bizim tarimimizin bir baska ildeki tarim sektörü ile bir tutulmasi mantiksizdir. Trakya ivedi olarak yem bitkisi üretimini artirmak zorundadir. Artik Özel Idare bütçesinden hiçbir sey yapilamayacagini biliyorum. Ancak yedek ödeneklerden, Kooperatiflere bir bütçe aktarilirsa, iste o zaman Il Genel Meclisimiz herkese esit davranmis olacaktir."
Il Genel Meclis Üyesi Hüseyin Dökmeoglu ise yaptigi konusmasinda sunlari dile getirdi; "Degerli üyeler, sulama demek; tarimda kalite demektir.
Ben bir üretici olarak her iki barajin kanalindan da faydalanmaktayim. Benim çözüm önerilerimi siralarsak; ilk olarak yeni kanal sistemine derhal geçilmelidir. Logarlarin bakimi yapilmalidir. Ayrica barajlarimiz zamansiz su vermektedir. Bu israfin önüne geçilmelidir. Son olarak da bos zirai ilaç kutularinin etrafa saçilmasi, su kanallarina atilmasi önlenmelidir. Gerekirse bu kutular için telden bir kafes yapilabilir. Bunu en azindan denemeliyiz."
"Çiftçi önünden geçen suyu kullanmiyor"
Devlet Su Isleri 112. Sube Müdürlügünde görev yapan Mühendis Semra Bakanogullari, konu hakkinda açiklama yapmak üzere kürsüye davet edildi. Bakanogullari sunlari söyledi; "Sulama sezonu öncesinde üreticilerimizden bilgi formlari topluyor, "Her ürün ne oranda sulanacak" dogrultusunda bilgiler aliyoruz.
Öncelikle barajimizin doluluk orani ile ilgili olarak bir sorun olmadigini belirtmek istiyorum. Barajlarimiz bu konuda her zaman yeterli durumda, hazir bulundu. Geçtigimiz yaz yüzde 47lik bir düsüs yasandi, ancak bu oldukça dogal bir durumdu. Kayali Baraji bu dönem 5200 hektar bir alani suladi. Toplam 56.000.000 metre küp su harcandi ki, bu da dogal bir rakamdir.
Kirklareli Baraji ise 11.943 hektar sulama sahasini 2007 yilinda 3953 hektarini suladi. Barajimizin yüzde 77lik dolum orani, yüzde 40lara kadar düstü. Elbette kis yagislari ile barajimizin dolum oraninin tekrar yükselecegine inaniyoruz. Göletlerimizin sulama alaninda pek de faydali oldugunu söyleyemeyiz. Tarim alanlarinin sadece yüzde 10 kadar bir kismini göletlerimiz sulamakta. Bu da anlasilacagi gibi oldukça az bir rakamdir." Il genel Meclis üyeleri, daha sonra Semra Bakanogullarindan soru-cevap seklinde bilgi alma firsati buldular. Bakanogullari, sulama kooperatiflerinin para toplayamamasi nedeni ile tesislerin elden gittigini, üstelik üreticilerden talep edilen ücretlerin, bakanligin tespit ettigi tarifelerden çok düsük oldugunu, buna ragmen söz konusu ücretlerin toplanamadigini kaydetti.
Yeniköy Muhtari Recai Eren ise; "Topraklarimizin kaynagi gitmis durumdadir. Açik yüreklilikle de söylüyorum ki bu suyun israfinin sebebi bizleriz. Bu konuda destek bekliyoruz" dedi.
AKP Grup Baskani Yurdaer Ulus; "Eger bir sekilde düzen bozuluyorsa, mutlaka ceza uygulamasi gerçeklestirilmelidir. Bu arada yem bitkileri konusu da gündeme getirildi. Yem bitkilerine iktidarin çok büyük bir destegi var. Sayin Behçet Sen bir çaresizlik tablosu çizdi ama, böyle bir sonuç çikarmamak gerekiyor. Suyun kullaniminin düsük olmasi düsündürücüdür. Neden yüzde 10 veya yüzde 20 degil de, suyun yüzde 70ni kullanamiyoruz. Oran yükselirse verim de yükselir, gelir de çiftçiyi sevindirir" dedi. Bunun üzerine Mühendis Semra Bakanogullari sunlari söyledi; "Sulama oranlarinin düsük olmasi nedeni ile ilgili olarak ortada çok farkli nedenler var.
Çiftçi, sirf kendisine getiri olmadigini düsündügü için önünden geçen suyu kullanmiyor. Gelir kaynagi olarak görmedigi için hububatini sulamiyor. Ayçiçegi için de durum ayni." Il genel Meclis Üyesi Behçet Sen ise, AKP Grup Baskani Yurdaer Ulusun açiklamalarina cevap olarak konunun çarpitildigini, eger meclisin elinden geliyorsa Sulama Kooperatifine greyder alinmasi teklifini Meclise sundugunu belirtti.
Mecliste son olarak Atatürk Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüsü Müdür Vekili Fatih Bakanogullarina söz verildi. Bakanogullari konusmasinda sunlari söyledi; "Biz kurum olarak üzerimize düsen görevi yaptik ve yapmaya devam ediyoruz. Çiftçilerimize yönelik birçok egitici yayinlar hazirladik. Ancak maalesef çiftçimiz igneyi kendisine batirmiyor. Tarimi bir geçim kaynagi, bir ugras dali olarak görmüyorlar. Su anda tarimla ugrasan çiftçilerimiz, yasli nüfusu temsil ediyor. Bu yüzden egitim sart. Üretim planlamasi olmadan, üretim yapilamaz. Toprak ve Su Kaynaklarimiz gerçekten çok önemlidir. Su kanallarina gereken özeni göstermeyenler, evlatlarini, gelecek nesilleri hiç mi düsünmüyorlar. Maksimum verimi almak için çiftçi kendi kendine "ben ne yapmaliyim?" diye düsünmelidir. Suyumuzu artik israf etmememiz lazim."
Kirklareli Il Genel Meclisi bu konuya, Aralik ayi toplantilarina ait dördüncü birlesiminde de görüsmeye devam edecek. Dördüncü birlesim, bugün saat 10.00da gerçeklestirilecek.


Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol