“1956 yilinda Kanser Arastirma ve Savas Kurumu'nun önerisi ile Nisan ayinin ilk haftasi ülkemizde Kanser Savas Haftasi olarak kabul edildi. Ne yazik ki 1956 yilindan buyana kansere yakalanan özelliklede kanserli çocuk sayisinda büyük artislar yasanmistir.
Dünya Saglik Örgütü'nün yayinladigi raporlarda da kanser vakalarinin 10 yil içinde yüzde 50 artacagina dikkat çekilmektedir. Artmamasi için tedbirleri almasi gerekenler, ne yazik ki GDO (genetigi degistirilmis organizma) içerikli ithal ürünlerin ülkemize girisine izin vermektedirler. GDO lu gidalarin fareler üzerinde yapilan birkaç çalismasinda bazi etkilerinin oldugu ortaya çikmistir, GDO içerikli ürünler, göz alici ambalajlarla ve ilgi çekici reklamlarla çocuklar özendirilmektedir.
Ayrica, GDO’lu ürünlerden elde edilen rafine sekerin tüm çesitleri çocuklarda dis çürümesi, obezite (asiri sismanlik), diyabet gibi ciddi rahatsizliklara, beyin ve sindirim fonksiyonlarinda aksamalara neden oldugu uzmanlar tarafindan tespit edilmistir.
AB ülkeleri, içinde GDO bulunan ürünlerin ambalajlarinda bunun belirtilmesini zorunlu kiliyor fakat Türkiye'de henüz bu tür bir uygulama yok. Gelecek nesillerin sagligi için ülkemizde de bu uygulamaya acilen geçilmesi ve özellikle ilk ögretim çagindaki çocuklar bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Bugün Amerika, birakin GDOyu Konvansiyonel tarimla bile yetistirilen ürünlerin bebek mamalarinda kullanimini yasaklamis, 0-2 yas bebek mamalarinin ‘organik’ olma sartini resmen getirmistir. Avrupa birligi GDOlu ürünlere basta Ingiltere, Fransa olmak üzere neredeyse tamamen karsidir.
Ülkemizde 800 çesidin üzerindeki ürün yelpazesinde sofralardaki yerini aliyor. Tüketici bilmeden bunlari kullaniyor.
Küresel sermaye Mevcut varliklarimizin yani sira gelecegimize, gelecekteki sagligimiza, yarinlarimiza göz dikmistir. Bagimsiz sendikalar olarak üzerimize düsen görevi her zaman yerine getirecegiz. Kamu çalisanlarimizi ve ulusumuzu bilgilendirmeye devam edecegiz. Mustafa Kemal Atatürkün söyledigi gibi Kamuoyunu, ne kadar aci da olsa, hakikatlerle daima temas halinde bulunduracagiz..
Sivil toplum kuruluslari, sendikalar, dernekler GDOlu (genetigi degistirilmis organizma) ürünlerin ülkemize girisinin yasaklanmasi için haykiriyor. Ancak bu haykirisi duymasi gerekenler, gözlerini ve kulaklarini kapamislar. Ne duymak ne de görmek istemiyorlar. Yapay gündemler yaratilarak dikkatler baska tarafa çekilirken GDOlu ürünler tasiyan gemilerin biri geliyor biri gidiyor
Bu ürünlere verilen paralarla hem sagligimiz hem tarimimiz hem de gelecegimiz yok oluyor. Halkin sagligini hiçe sayarak bu ürünleri sofralarimiza kadar getirilmesine vesile olanlara sesleniyoruz, Bunu bize satanlar, bu ürünleri kendi çocuklari hasta olmasin diye kendi ülkelerinde tüketilmesini engelleyerek yasal düzenlemeler yapmislardir. Gelecek nesillerimiz ve gelecegimiz, bize GDOlu ürün satanlarinkinden daha degerlidir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol