Son yillar, orta-sag muhalefette kaldi kalali, Cindoruk, siyasi arenadan fiilen çekilmis pozisyondaydi.
Tansu Çiller ve Mesut Yilmaz, elbirligiyle ortasag'i çöpe attiklarindan bu ya, Cindoruk yalnizca açik oturumlarda boy gösteriyordu.
Takdirimi, begenimi, saygimi açikça yazayim. Sözünü ettigim bu süreçte Cindoruk'u hep begeniyle izledim.
Evet, oy vermedim o partiye, yine de verecegimi sanmam, yine de vermeyecegimdir kuskusuz ama…
Son bes on yillik süreçteki Cindoruk'un Türk siyasal yasaminin içinde aktif olarak mutlaka bulunmasini hep arzulamisimdir. Çiller mi olsun, Toptan mi seçilsin, Agar mi, bilmem kim mi dönemlerinde…
Türkiye'nin siyasal sürümüne ilgi duyan bir insan olarak, Cindoruk'un aktif siyasal arenanin içinde bulunmayisini gerçek anlamda hep bir yitim olarak görmüsümdür, içtenlikle.
Çünkü, siyasal otobanin "orta-sag" seridi tamamen bosaldi.
Orta-saga ayrilan seritte giden biri var, bakiyoruz plaka fakli.
"Sen kimsin?" diye soruyoruz…
"Ben hepsiyim!" diyor.
Oysa, su biliniyor ki, önce "birisi" olmayan, "hepsi" olamaz.
Önce köyde bir "hane" olmayan, baska haneler tarafindan komsu olarak varsayilamaz.
Ama bir yerleri de isgal eder mi, eder.
Dagitmayalim konuyu da…
1950'li yillarin DP gençlik örgütü baskanligiyla bu islere girismis bir insan, bir biçimde yaklasik On bes yildir aktif siyasetin disinda tuttu kendini.
Kendisi mi böyle istedi, birilerimi, onu bilemeyiz tabi.
Bir bildigimiz varsa, bu on bes yillik süreçte o yalnizca TV ekranlarinda açik oturumlara katildi, bildigi dogrulari bizlerle paylasti.
Ben, Cindoruk'un oldugu tüm açik oturumlarda, onun yaklasimlarindan hep büyük keyif aldim, sözlerini, elestirilerini, önerilerini hep çok olumlu ve yapici buldum.
DYP'nin ve bugünkü adiyla DP'nin yani Demokrat Parti'nin basina Hüsametten Cindoruk gibi, Türk sasal yasaminin en önemli isimlerinden birinin gelmesi, son derece olumlu olmustur.
Orta sagin kale tasi, bir zamanlarin en yükü liberal sag kalesinin mendiregi olan Demokrat Parti, Adalet Partisi, Dogruyol Partisi çevresi, anlayisi, mantigi, bu mantigin sahipleri, Türkiye'nin bu kulvardaki son on bes yilini göz göre göre heba etmisler, çöpe atmislar, o sahanin israf olmasini saglamislar, o alani bir baskalarina göz göre göre terk etmislerdir.
Yazik etmislerdir.
Ortanin sagin, Demokrat Parti güçlenmesi ve basinda da Hüsamettin Cindoruk gibi alabildigine deneyimli, Türkiye'nin en zor günlerinin içinden kulaç ata ata gelmis birinin liderliginde, baskanliginda, rehberliginde doldurulmasi inanin umut veriyor.
Bu bir dilektir.
Bu ülkede çok güçlü bir orta-sag parti olmali.
Bu ülkede çok güçlü bir orta-sol parti olmali.
Olmazsa neler oldugunu son yirmi küsur yildir herkes görüyor.
Begenelim begenmeyelim. Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin !980 öncesi, profesyonel particilikti.
1983 baslarindan bu yana bu ülkede profesyonel particilik yapilmamaktadir. Ondandir CHP'nin stepnesi DSP, ondandir eski AP'nin yerine DYP ve ondandir DYP veya DP'nin stepnesi, yapay ANAP.
Niçin bu millet yapaylarla eglendirilip durulur?
Önümüzde güzel bir yol açilmistir. Cindoruk'tan son derece umutluyum.
Zaten o da, "Bu isleri ben yapacagim!" demiyor. GENÇ'lerden söz ediyor. Demek ki kendini akilli bir organize hareketin basi gibi görüyor.
Kutluyor ve kolayliklar diliyorum, ülkemin daha sakin ve bilinçli gelecegi adina.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol