ÇIN'DE OKUMA ODALARI PROJESI VE BIZDE HALKEVLERI

Çin Merkez Televizyonunun verdigi habere göre Çin'de kirsal kesim için OKUMA ODALARI PROJESI uygulamaya geçirilmistir. Buna göre simdiye kadar projenin yüzde 40'i gerçeklesmis bulunmaktadir. Çin'de 640 bin köy vardir ve bu proje sayesinde herbiri okuma odasina kavusacaktir. Bunun için Çin hükümeti bir katrilyon liradan fazla para ayirmistir. Her okuma odasi 10’dan fazla süreli yayina abonedir. Yetkililer Mao'nun KÜLTÜR DEVRIMI'nden sonra Çin'de en büyük OKUMA DEVRIMI'ne geçisin yapildigini bu sayede Çin halkinin gerek basili yayinlarla gerekse Internet ve Bilgi Agi ile baglantisi olacagini söylemislerdir.

Türkiye'de Kültür Devrimi, Okuma Yazma Hareketi 82 yil önce 1928'de baslamis, sehir ve kasabalarda Halkevleri, köylerde Halkodalari açilmasi ise bu hareketten dört yil sonra gündeme gelmistir. Buna göre ATATÜRK, Mao'dan çok önceleri halkini okur yazar yapmaya, kitap kültürü ile bulusturmaya baslamistir. Ancak ve de ne yazik ki Türk ulusunun bu AYDINLANMA HAREKETI uzun sürmemis, hareket 18 yil sonra karanlaga dönüsmüstür. Zira 1950 de gerçeklesen Halk Iktidari, halkin bilgilenme, aydinlanma yolunu kapamistir. Tarihte böyle bir hareket günümüzden ikibin yil önce görülmüs, Avrupa'da Vandallar ortaligi yakip yikarak halki sosyal, kültürel ve ekonomik olarak çökertmislerdir. Onun için bu tür hareketlere Vandalizm denir. Türkiye'de 1950 iktidari bunu yapmis, 500 bine yakin Halkevi ve Halkodasini kapamis, kitaplarini bodrumlara atmis, esyalarini dagitmis, binalarina kilit vurmustur. Oysa 1932 yilinda açilan Halkevleri ve Halkodalari 18 yil içerisinde Türkiye genelinde bir okuma yazma ve kültür hareketinin itici gücü olmuslardir.

Halkevleri ve Halkodalari kapandiktan sonra halkin iktidari, "Benim Köylüm, Benim Çiftçim, Benim Åzehirlim" diyenler yerlerine ne koymuslardir? Hiçbir sey koymamislardir. Üstelik yillar sonra kirsal kesimde (köylerde) okullari da kapatmislardir. Türkiye'nin ufkunu karartmislardir. Atatürk'e sadakat gösterdiklerini, O'nun Çizgisi'nde yürüdüklerini, yürüyeceklerini söyleyenler bu karanlik perdenin inmesine gözlerini kapamislardir. CEHALET'in harekete geçmesini tetiklemislerdir. Halkevleri, Halkodalari ve tabii Köy Enstitülerinin kapanmalari ile ülke aydinligindan çok sey kaybetmistir. Bilgilenme ve kitap kültürü edinme baglaminda Cumhuriyetin ilk 27 yilinda edindigi birikimler, kazanilan degerler yitirilmistir. Bugün Çin'in yaptigini, açtigi Halk Okuma Odalari'ni 78 yil önce yapan bir Türkiye ayni seyi sürdürebilseydi bugün bireysel ve Toplumsal Cehalet'ten söz etmiyecek, irtica denen tehlike tarihe gömülmüs olacakti. Ama adamlar popülüst bir zihniyet, Halka Göre Yönetim anlayisi ile iktidara geldikleri için aydinligi karanliga yani bilgiyi cehalete bogdurmuslardir. Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile olan 300 yillik KÜLTÜR AÇIGI'ni daha da açmislardir. Ve maalesef bugün hiç kimse halkin egitiminden söz etmemektedir. Sanki Türkiye'nin böyle bir sorunu yokmus gibi davranilmaktadir. Oysa ileri ülkeler ÖMÜRBOYU EÄzITIM slagonu ile yola çikmislar, egitime güç ve yogunluk katmislardir.