"Çevremize sahip çikiyoruz"

Kirklareli, Edirne ve Tekirdag'dan 100'e yakin Sivil Toplum Kurulusu'nun imza koydugu bildiri geçtigimiz günlerde kamuoyu ile paylasildi. Trakya'daki STK'lar, tek ses oldu ve "Topragimiza, suyumuza ve gelecegimize sahip çikiyoruz" mesaji verdi.

Iste o bildiri: "Trakya Üniversitesi tarafindan hazirlanan ve 13.07.2004 tarihinde Çevre ve Orman Bakanliginca onaylanarak yürürlüge giren 1/100 000 ölçekli "Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani"; gerek kapsami, gerekse yapilis süreci açisindan, bölgenin ekolojik degerlerini dikkate alarak koruyan ve çagimizda Habitat Ilkeleri ile bütünlesen, bilimsel yaklasimla yapilmis; tüm kesimlerinin özlem ve istemlerini yansitmis olmasi nedeniyle de ülkemizde bir ilktir.

2020 yilini ve gelecegin dinamizmini hedef alan mevcut 1/100 000 ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani; Trakya Bölgesi'nde sürdürülebilir, yasanabilir bir çevre yaratilmasini, dogal kaynaklarinin, tarim(sal), mera, orman, turistik ve tarihsel alanlarin korunmasini, sanayi ve imar hareketlerini disiplin altina alinmasini ve saglikli gelismeyi amaçlayan "korumaci" bir plandir.

Bu plana damgasini vuran "Bütünlesik Sürdürülebilir Havza Yönetimi" kuramsalligi içindeki korumaci yaklasim; özellikle bölgemizin dogal kaynaklari açisindan vazgeçilmeyecek öneme sahiptir.

EHÇDP'nin onay tarihinden bu yana, plan hedeflerinin yasama geçirilmesi için plan kararlari geregi, Bölgenin alt ölçekli (1/25.000) Çevre Düzeni Planlarinin ivedilikle yapilmasi gerekiyordu. Bu sürecin yasanmasi beklenirken, Çevre ve Orman Bakanliginca ana hedeflerden sapma gösteren ve stratejik plan kararlarinin toplum katmanlarindaki inandiriciligi giderek yitirilme noktasina getiren ve planin müellifi olan Trakya Üniversitesi'ne, uzlasmacilik yaklasimi içinde de çevre sorunlarina sürekli saygili bulunan Sivil Toplum Kurululari ile TMMOB'ne bagli Meslek Odalarina sorulmadan, onlari bilgilendirilmeden birçok degisiklikler gerçeklestirilmistir.

Kirklareli Vize'de yapilan Çimento Fabrikasi, bu degisikliklerden en çok tartisilan bir örnek olmustur. Bu degisiklikler de; plan müelliflerinin ve ilgili kesimlerin bilgisi disinda yapilmistir.

Bu arada Istanbul Büyüksehir Belediyesine ait Bimtas A.S. bünyesinde Istanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarim Merkezi (IMP) tarafindan hazirlanan, 1/100 000 ölçekli Istanbul Çevre Düzeni Plani; "Istanbul'un sorunlarinin çözümü" amaciyla yapilmis ancak TMMOB'a bagli meslek odalari tarafindan açilan davada, T.C. Istanbul 2. Idare Mahkemesi, 21.03.2008 tarihinde "22.06.2006 tarihinde onaylanan, 1/100 000 ölçekli Istanbul Il Çevre Düzeni Plani'nda sekil unsuru bakimindan da uyarlik görülmemistir. Yine; belirtilen nedenlerle yetki ve sekil unsuru açisindan hukuka aykiri bulunan dava konusu plana, davaci tarafindan yapilan itirazin reddine yönelik davali idare isleminde de, hukuka uyarlilik bulunmadigi sonucuna ulasilmistir" hükmü,  oybirligi ile kabul edilerek iptal edilmistir.

Bu planda; Istanbul'un sorunlarinin çözümü için Trakya'nin önemi vurgulanmis, sorunlarin önemli bir kisminin Trakya'ya desantralizasyonu (ihraç edilmesi) bir yöntem olarak benimsenmistir. Daha fazla sanayilesme ve isgücünü kaldiramayacak olan Istanbul'da, özellikle marjinal ( IMP-Ülke ve Bölge Planlama Grubu'nun hazirladigi "ISTANBUL METROPOLITEN ALANI'NIN PLANLAMASINDA MARMARA BÖLGESI BAÄzLANTILI DEÄzERLENDIRMELER" isimli Raporunda aynen belirtilen "Bunlar; artik Istanbul'da konumlanmasinin herhangi bir avantaji kalmamis olan isletmelerin ve faaliyetlerinin, Istanbul'u gereksiz islevlerden ve isletmelerden arindirmak için ilk elde düsünülebilecek önlem; sanayi kuruluslarinin Istanbul disina çikarilmasi ve bunlarin Bölge'de uygun yerlere konumlanmasinin saglanmasidir. Amaç; Istanbul'da yerlesik olarak halen faaliyette bulunan ve Istanbul'da yerleserek ilerde faaliyette bulunmak isteyen yatirimci ve girisimcilere Marmara Bölgesi'nde alternatif mekânlar yaratmaktir. Politik ilke olmak üzere Hükümetçe benimsenen; çok merkezli, dengeli, mekânsal kalkinmayi, Istanbul'u ekonomik ve verimli olmayan islevlerden ve isletmelerden arindirmak için sanayi kuruluslarinin Istanbul disina çikartilmasi ve bunlarin Bölge'de uygun yerlere konumlanmasinin saglanmasidir"

Özetlersek; çarpik ve kirli sanayinin Trakya'ya siçramasi ve yigilmasina karar verilmistir. Ayni zamanda, Trakya'nin dogal kaynaklari; Istanbul için cazibesini her zaman korumaktadir.

Bu nedenlerle; Istanbul Büyüksehir Belediye Baskanligi, Trakya'nin plan çalismalarina maddi ve manevi olarak sahip çikmaktadir. Çünkü; Istanbul ÇDP' nin uygulanmasina en büyük engel, ilk yapildigi konumuyla 1/100 000 ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin korumaci ve dogal hayati kollayici  anlayisidir.

Istanbul Büyüksehir Belediyesi (IBB); Istanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarim Merkezi (IMP) araciligi ile bu korumaciligi kaldirmak ve Istanbul ÇDP' nin hedeflerine varabilmek için bu kez bölgenin 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarini yapmaya talip olmustur. Trakya Kalkinma Birligi (TRAKAB); Istanbul Büyüksehir Belediye Baskanligi ve Çevre ve Orman Bakanligi ile protokol imzalanmistir.

Bu protokol sonucu her iki plan arasinda  "uyumlulastirma" çalismalari baslamis ve farkli mekân ve zamanlarda yapilan degerlendirme toplantilarinda tartismaya açilmistir.

Bu süreçte;  en fazla tartisilan hususlar asagida özetlendigi gibidir.

1/100 000 ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani "ekolojik korumaci" ligi nedeniyle sosyo-ekonomik açidan tutucu ve vizyonsuz olmakla suçlanmistir.

Sanayilesme için Çerkezköy- Çorlu-Tekirdag aksinda olusturulan tampon bölge; IMP tarafindan Havsa- Babaeski-Lüleburgaz Bölgesine ötelenmek istenmektedir.  Hatta Kirklareli Ili'nin Istanbul'daki sanayi desantralizasyonunun bir kismini alabilecek yapida olmasi ve 4.derecede deprem kusaginda bulunmasi nedeniyle, Istanbul'daki siskin nüfusun ve isletmelerin tasinabilecegi bir yer oldugu vurgulanmaktadir.

Trakya; sakinlerine sorulmadan, yeni sanayi alanlarina ve hak etmedigi bir nüfusa sahip olmaya zorlanmaktadir. IMP' nin zorlamasiyla Trakya'nin demografik yapisi korunamayacak ölçülerde degisime açilmak istenilmektedir. Edirne, Babaeski, Lüleburgaz; kentsel merkez olarak sanayi olusmasina ve nüfus artisina davet edilmektedir.

IMP' nin hazirladigi 1/25 000'lik Çevre Düzeni Plani'na temel veri tabanini olusturan toprak haritalari, çagdas ve modern siniflama sitemlerinden çok uzak Dünya standartlarinin disinda kalan ve kendi ölçeklerindeki emsallerinin altindaki haritalardir. IMP'nin hazirladigi bu haritalar, bilimsel yaklasimdan çok uzak, basit bir yapim teknigiyle, bilim disi yaklasimla (1/25.000 ölçekli planlarin ve toprak haritalarinin yapilmasi gerekiyor iken bu yapilmamistir. Tarimsal alanlari koruyucu önlemler yetersiz bulunmustur.) hazirlanmistir.

IMP temsilcileri yaptiklari toplantilarda, katilimcilari; yöre ekolojisinden uzak anlatim biçimleriyle yeterli düzeyde bilgilendirememisler ve katilimcilarin öneri ve görüslerini yeterince almamislardir.

Ekolojik yapiyi bozacagi gerekçesiyle, Igneada'nin liman kenti olarak düsünülmesi uygun görülmemektedir.

Su kaynaklarinin nasil degerlendirilecegi açikça belirtilmemistir. Özetleyecek olursak; Yapilacak plan degisikligi ve revizyon çalismalarinin 1/100 000 ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin ana ilkelerinin ortadan kaldirilmasina yönelik oldugu görülmektedir.

Trakya'da yasayanlara sorulmaksizin, Trakya'nin büyük bir kismi Istanbul'dan planlanmaktadir. Trakya'yi bir havza temelinde bütüncül olarak da degerlendirmeyen Istanbul'un sorunlarini çevre illere ve bölgeye ihraç etmeyi temel alan bir planlama anlayisi ile karsi karsiyayiz.

Istanbul'un sorunu; Türkiye'nin sorunudur. Istanbul'un sorunu, ulusal politikalarla çözülmelidir. Istanbul'un sorunlarini bölgeye ihraç suretiyle hafifletme politikasi, içinden çikilmasi çok daha zor sorunlarin kaynagi olacak ve Türkiye'nin essiz bölgelerinden biri olan Ergene Havzasi' nin ekolojik dengesini bozacaktir.

Yukaridaki öncelikli ve Trakya'daki yasam paydaslari için önemli, özetlenmis konular tartisilirken 1/100 000 ölçekli Istanbul Çevre Düzeni Planlari'nin yürütmesi yargi tarafindan usul yönünden durdurulmustur. Böylece; IMP'nin plan hazirlamaya yetkisi olup olmadigi, plan degisikligi yapip yapamayacagi yasal olarak tartisilir hale gelmistir.

Asagida adi ve imzasi bulunan kisi ve kurumlar,  görüs ve önerilerimizin dikkate alinmasini talep ediyoruz.

29 Eylül 2008 tarihinde teslim edilecegi bildirilen 1/25.000 alt ölçekli Planlar, temelde 13.07.2004 tarihinde onaylanmis 1/100 000 üst ölçekli Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani amaç ve hedeflerine uygun olmalidir.

Planlarda; sürdürülebilirlik ve bilimsellik esas alinmalidir. Ekosistemleri koruyucu ve bu sistemleri bugüne kadar gördügü zararlari telafi edici olmalidir.

Trakya'nin sosyal, kültürel, tarimsal ve demografik yapisi korunmali ve ani degisikliklerle bu yapilara zarar verilmemelidir. Planlar; var olan sorunlarin çözümünü saglamali yeni sorunlara kaynak teskil etmemelidir.

Çevre Düzeni Planlarinin Revize çalismalari ulasim (deniz, kara,  hava yolu, rayli sistem)     sorunlarini çözmede yetersiz kalacagindan, planlarla beraber ulasim master planinin da yapilmasi gerektigi göz önüne alinmalidir.

Planlarin yapim ve uygulama süreçlerinde;   üniversiteler, kent konseyleri, meslek odalari ve ilgili sivil toplum örgütleri söz sahibi ve daha etkin olmalidir. Planlarin hayata geçirilmesinde en yetkili kurum olan TRAKAB kurulus amaçlarina sadik kalarak yeniden yapilandirilmali, daha katilimci ve demokratik bir yapiya dönüstürülmelidir.

Çevre ve Orman Bakanligi'nin, planlari degistirme yetkisindeki tekel kaldirilmali, gerekli yasal düzenlemeler yapilarak degisiklik süreçlerinde de yukarida belirtilen kurum ve kuruluslar söz sahibi olmalidir.

Planlama ve uygulama süreçlerinin kalici olmasi için Trakya Üniversitesi ve bölgenin diger üniversiteleri ile bir "Trakya Bölgesi Çevre Sorunlari ve Planlama Enstitüsü" nün ilgili sivil toplum kuruluslarinin katilimiyla olusturulmasi, planlamanin sürekliligi ve denetiminin saglanmasi gereklidir

Temelde 13.07.2004 tarihinde onanmis sekliyle Trakya'nin 1/100 000 ölçekli EHÇDP' na sadik kalinarak yapilacak her türlü planlamayi destekleyecegimizi, aksi durumda sosyal ve hukuksal her türlü mücadele yöntemine basvuracagimizi, Trakya sakinleri olarak; her seye ragmen yapilan planlarin, onay ve uygulanmasi süreçlerinde; Topragimiza, Suyumuza ve Gelecegimize Sahip Çikma konusunda kararli oldugumuzu kamuoyuna bir kez daha duyururuz"

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol