Çebi; "Suya o kadar bagliyiz ki, sinirli oldugunu bazen unutabiliyoruz"

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilciligi, Tarim Il Müdürlügü ve Kirklareli Kent Konseyi'nin organize ettigi Dünya Su Günü etkinlikleri kapsaminda düzenlenen "Kirklareli ve Trakya'da Suyun Kullanimi ve Yasamimizdaki Yeri" sempozyumu Kirklareli Halk Egitim Merkezi'nde yapildi. 

Saat 13.30'da baslayan sempozyuma Kirklareli Vali Yardimcisi Ismail Gültekin, Kirklareli Belediye Baskani Cavit Çaglayan ve Kirklareli Tarim Il Müdürü Hasan Çebi katildi. Açilis konusmasini yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, bilimden sanata teknolojiden ekonomiye kadar her alanda suyun, insan yasaminin vazgeçilmezi oldugunu söyleyerek; "Bu kaynaga o kadar bagimliyiz ki, sinirli oldugunu bazen unutabiliyor.

Nitekim tehlike çanlari çalmaya basladi. Ancak çözüm için geç degil. Su kaynaklarimizi ulusal olarak korumanin yani sira bireysel su tasarrufu yöntemleriyle de yasam standardimizi belirleyen ve dolayisiyla kültürümüze de hayat veren su kaynaklarimizi gelecek nesillere birakabiliriz" dedi. Dünya yüzeyindeki sularin sadece % 1.76'sinin insan kullanimi için elverisli oldugunu söyleyen Özkan; "Dünya yüzeyindeki sularin % 96,5'i denizlerde, % 3,5'i ise karalarda oldugunu belirtti. Türkiye'de suyun yaklasik olarak % 75'inin tarimda kullanildigi da belirten Özkan, Kirklareli ve Trakya gibi genis tarim alanlarina sahip ve ekonomisi önemli oranda tarima dayali bir bölgede yapilan bu panelin önemine dikkat çekti.  Özkan, Dünyamizin, ülkemizin, çocuklarimizin geleceginin su gibi duru, su gibi berrak, su gibi temiz, su gibi akici ve engelsiz olmasi dileginde bulunarak konusmasini tamamladi. 

Suyun en akilci bir sekilde kullanilmasi gerekmektedir

"Dünya Su Günü" sempozyumunda bir konusma yapan Tarim Il Müdürü Hasan Çebi, "Hem ekolojik dengeyi bozmadan, hem de insanlarimizin sürdürülebilir gelisimin saglanmasi için, su ve toprak kaynaklarinin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlari karsilayabilecek en akilci bir sekilde kullanilmasi gerekmektedir" dedi. 

Su kaynaklarinin etkin kullaniminin, çagimizin en önemli problemlerden birisi oldugunu vurgulayan Çebi konusmasinda sunlari kaydetti; "Ne var ki, gelismekte olan dünyamizda, halen su kaynaklarinin etkin ve sürdürülebilir kullanimi saglanamamistir. Yer alti ve yerüstü sularinin etkin ve verimli kullanimi saglanamadigi takdirde, dünyamiz küresel isinma riskini artarak hissedecek ve çöllesme baslayacaktir."

Ülkemiz su kitligi çeken ülkeler arasinda yer almiyor

Ülkemizin genel anlamda su kitligi çeken ülkeler arasinda yer almadigini ifade eden Çebi, konusmasina söyle devam etti; "Nüfusumuzun hizla artmasi, kirlenmelerin çogalmasi buna istinaden atik sularin olumlu sekilde degerlendirilmemesi, ülkemizde yillik yagis ortalamasinin dünya ortalamasindan düsük olmasi; mevcut kaynaklarin daha dikkatli kullanilmasini ve kirlenmeye karsi gerekli tedbirlerin bir an önce alinmasini gerektirmektedir.

Tarimsal sulamada ana kural suyun, en az kayipla bütün tarlaya esit bir sekilde yayilmasidir. Bitkinin ihtiyaç duydugu ve yagislarla karsilanamayan suyun toprakta bitkinin kök bölgesine gereken miktar ve zamanda verilmesidir. Bunun için degisik sulama yöntemleri vardir. Ayrica topragin su tutma kapasitesini artiracak tedbirlerin alinmasi ve münavebeye önem verilmelidir."

Ilimizdeki tarim arazilerinin tamamina yakinini sulu hale getirmek mümkündür

Sulamayi kapali sisteme alarak ve basinçli sulama yöntemlerini kullanarak mevcut suyumuz ile ilimizdeki tarim arazilerinin tamamina yakinini sulu hale getirilebilecegini belirten Çebi, bunun için DSI ve Sulama birlikleri ile arazi toplulastirma yapilmasi için üreticilere ve muhtarlara büyük görevler düstügünü söyledi. Biran önce bu çalismalara baslamamiz gerekmektedir diyen Çebi, küçük ve daginik parsellerle; sulu alanlarda toprak erozyonu ve topragin çoraklasmasi ve kuru alanlarda düsük verimle ilimizin tarimini istedigimiz seviyeye çikartmanin çok zor olacaginin altini çizdi. 

Çebi'nin konusmasi ardindan oturum baskani Edirne DSI Bölge Müdürü Yunus Algin kendi bölgelerindeki istatistiksel bilgileri paylasti. Daha sonra Kirklareli Atatürk Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüsü Müdürü Dr. Fatih Bakanogullari "Iklim degisikligi ve tarim" konulu sunumunu yapti. 

Bakanogullari, iklim sistemini etkileyen faktörleri açikladi, ardindan tarimin önemini anlatti. Tarimsal üretimi baslica dört etkene baglayarak bunlarin; iklim kosullari, toprak kosullari, tohumun nitelikleri ve tarim yöntemleri oldugunu söyledi. Bu dört etkenden üçünü kontrol edebildigimizi ancak iklim kosullarini kontrolümüz disinda oldugunu belirterek "Verim tarladan çok iklim kosullarina bagli olarak meydana gelir" dedi. Iklim tarimsal üretimin gerçeklesmesini etkileyen birinci faktör oldugunu ifade ederek bu etkenleri anlatti. 

Bakanogullari, son olarak iklim degisimine uyum için alinmasi gereken önlemleri izleyicilerine aktardi. 

Kirklareli Atatürk Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüsü Su Yönetimi Bölüm Baskani Dr. Ulviye Çebi ise; "Tarimda suyun etkin kullanimi" konulu sunumunu gerçeklestirdi. Ülkemizin göller ve nehirlerinden olusan tatli su kaynaklarina sahip olmasina ragmen, sanildigi gibi su zengini bir ülke olmadigina dikkat çeken Ulviye Çebi, aksine gerekli önlemler alinmadigi takdirde yakin gelecekte su sorunlari yasamaya aday bir ülke konumunda olacagimizi belirtti. 

Çebi, daha sonra sunumunda ülkenin su kaynaklarinin sektörel bazdaki kullanimini, ilimizin su potansiyelini istatistiksel bilgiler çerçevesinde anlatti. 

Son olarak Edirne DSI Bölge Müdürlügü Isletme ve Bakim Åzube Müdürü Ismail Ülkü, "Tarimda su yönetimi ve sulama isletmeciligi" konulu sunumunu yapti.

Dünya Su Günü etkinlikleri kapsaminda düzenlenen program soru ve cevap bölümü ardindan son buldu. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol