Çebi; "Eski yöntemlerin önüne geçilmeli"

 

Kirklareli Valiligi ve Tarim Il Müdürlügü'nün katkilariyla yapilan ve saat 10.30'da baslayan tarim paneline Vali Yardimcisi Ismail Güntekin, Il Tarim Müdürü Hasan Çebi, Ziraat Odasi Baskani Hasan Çetin'in yani sira ziraat, çevre ve orman mühendisleri de katilim gösterdi. 

Panele ayrica Namik Kemal Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Korkmaz Bellitürk, Prof. Dr. Aydin Adiloglu, Doç. Dr. Tolga Erdem ve Prof. Dr. Ahmet Çitir konusmaci olarak istirak etti. Panel saygi durusunda bulunulup Istiklal Marsimizin okunmasi ile basladi. Program da açilis konusmasini yapan Tarim Il Müdürü Hasan Çebi, "Ilimizin yüzölçümü 665.000 ha olup, bunun 264.532 ha (%40.39) tarim arazisi, 35.525 ha (% 5.42) çayir mera, 260.079 ha (%39.71) orman ve 94.860 ha (% 14.48) diger arazilerdir. Tarim arazilerinin ürün deseni yillara göre degismekle beraber yaklasik 150.000 ha'nda hububat, 75.000 ha yagli tohumlu bitkiler ve 6.000 ha yem bitkileri ekilmektedir" diyerek ilin tarimsal potansiyelini açikladi.

Tarim ve Köy Isleri Bakanligi'nin üretim maliyetlerinin düsürülmesi amaciyla çiftçilere her yil ürün çesidine bagli olarak mazot ve gübre destegi verildigini söyleyen Çebi, "Ilimizde toplam 77.000 ton kimyasal gübre kullanilmaktadir. Özel ve tüzel kisilige sahip 86 gübre satis bayimiz vardir. 50 da ve üzeri tarim arazilerinin destekleme yapilmasinda toprak analizi yapma zorunlulugu getirilmis olup dekara 2.5 TL destekleme primi vermekteyiz. Bu destekleme tavsiye edilen gübrenin uygulamasi içindir. Yapilan toprak tahlil sonucunda tavsiye edilen gübre çesit ve miktarina uyuldugu pek söylenemez. Hala çiftçilerimiz komsudan gördügü ve atasindan ezberledigi sekilde gübre uygulamasi yapmaktadir ki bunun mutlaka önüne geçmemiz gerekir" dedi. 

Tarim arazilerimizin yaklasik olarak % 19 u ilimizde bulunan 3 göl, 3 baraj ve 30 göletten sulanabildigini, % 81'nde ise kuru tarim yapildiga dikkat çeken Çebi, sulama sistemimizin büyük kisminin 1985 yilinda yapilan demode olmus yer yer bozulmus açik kanallardan olusmakta oldugunun altini çizdi. Üreticiler tarafindan kanallardan sifon yapilarak alinan su tarlaya birakilarak gelisi güzel vahsi sulamanin yapildigini belirten Çebi, "Bitkinin istegi veya toprak durumu toprak erozyonu gibi durumlar dikkate alinmamaktadir. Bu konuda DSI ve Ilimizde bulunan ve sponsorlugumuzu da yapan Kayali ve Merkez sulama kooperatiflerine ve Ziraat odalarina çok is düsmektedir. Bir an önce basinçli sulama sistemine geçilmeli, açik kanal sistemi kapali hale getirilmelidir" diye konustu. 

Bitkisel üretimde ortaya çikan hastalik, zararli ve yabanci ot ile mücadelede yillara göre degismekle beraber ürün çesitlerine ve iklim kosullarina göre 334.485 It/kg tarimsal ilaç kullanildigini ifade eden Çebi, bitki koruma ürünlerinin reçete ile satilmasinin 2009 yilinda çikarilan bir yönetmelikle zorunlu hale getirildigini söyledi. Bu kapsamda resmi ve özel 80 mühendisi egitime alarak reçete yazma yetkisi verildigini geçtigimiz sezon 21.175 reçete yazildigini kaydeden Çebi, "Reçetesiz ilaç almayalim. Aldigimiz ilaçlari uygulama talimati disinda kullanmayalim. Unutmayalim ki kullandigimiz ilaç bir zehirdir. Talimat disi kullanmak ürettiginiz ürünü tüketen herkesi etkiler" diyerek çiftçilere uyarilarda bulundu. Çebi, ayrica paneli düzenlemek için emegi geçenlere de tesekkürlerini iletti. 

Paneli gerçeklestirmek için konusmaci olarak katilan Namik Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Korkmaz Bellitürk, "Tarimda topragin önemi" konulu sunumunu yapti. 

Topragin özelliklerinin çok iyi bilmesi gerektigini dile getiren Bellitürk, toprak analizlerinin dikkatli bir sekilde yapilmasi gerektigini söyledi. Çiftçilik kavraminin, topragi tanimak, ne kadar sulama yapmak, ne kadar gübre kullanmak gibi süreçlerden geçtigini belirten Bellitürk, sonrasinda tarim topraklarinda yapilan yanlisliklara degindi. Gübrelemeden yaralanma oraninin % 50 olduguna dikkat çekerek, gübreden yeterince yararlanilmadigina vurgu yapti. Ne kadar gübre atarsan o kadar verimli olur düsüncesinin yanlis oldugunu savunan Bellitürk, "Yanlis gübreleme yapiliyor" dedi. Bellitürk, sunumda amaç disi arazi kullanimina, yanlis tibbi çalismalarin hastaliklari arttirdigina ve tarim alanlarinin azaldigina iliskin bilgilere yer verdi. Bellitürk, tarimin çevreye verdigi zararlari önlemek için yapilmasi gerekenleri anlatarak sunumunu tamamladi. 

Namik Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Aydin Adiloglu, "Kirklareli tariminda gübreleme sorunlari" adli sunumunda kimyasal gübrelemenin uygulama yöntemlerine degindi. Sonrasinda ise Kirklareli'nin topraklarinin arazi kullaniminin durumunu açikladi. Ülkemizde kullanilan gübre tüketiminin yeterli düzeye çikarmak için neler yapilmasi gerektigine de yer verdi. 

"Kirklareli'nde gübreleme, sulama ve ilaçlamada yeni yaklasimlar" panelinde Doç Dr. Tolga Erdem, "Sulama da yeni yaklasimlar", Prof. Dr. Ahmet Çitir ise "Kirklareli ve çevresinde bitkisel üretimi olumsuz yönde etkileyen bitki sagligi sorunlari ve mücadele önerileri" sunumlari da yapildi.

Sunumlarin ardindan panel konusmacilar ile katilimcilar arasinda karsilikli olarak soru ve cevap seklinde devam etti.