Çarklarına takılan çakıl taşı olmaya devam edeceğiz!

Büro Emekçileri Sendikası, Edirne Şubesi Yöneticisi Volkan Ördek dün Eğitim-Sen toplantı salonunda hükümetin memurlara yönelik politikalarını eleştiren bir basın açıklamasını kamuoyu ile paylaştı. Sendikalıların katılım gösterdiği açıklamada Ördek şunları kaydetti; "Cumhuriyet tarihinin 64. Hükümeti 24 Kasım 2015 tarihinde açıklandıktan bir gün sonra, Demokratikleşme ve Yeni Anayasa, İnsani Kalkınma ve Nitelikli Toplum, İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi, Bilim, Teknoloji ve Yenilikçi Üretim, Yaşanabilir Şehirler ve Sürdürülebilir Çevre Vizyoner ve Öncü Ülke başlıkları ile ifade edilen hükümet programının açıklanmasıyla yapacağı icraatların startını vermiş oldu. Öncelikle Hükümet Programının Bakanlar Kurulu toplantısı bile yapılmadan açıklanması, ya bir formalitenin yerine getirilmesi ya da atanan Bakanların katkısına bile ihtiyaç duyulmaması açısından katılımcılıktan ve ciddiyetten uzak bir programdır. Kiralık işçiliğin yasallaşması ile, modern insan pazarlarının kurulmasının önü açılmaktadır. Kıdem tazminatı fonunun da gündeme getirilme ihtimali göz önüne alınırsa, asgari ücretteki 300 TL artışın bedelinin emekçilere ağır olacağı hükümet programında görülmektedir. Anayasa'nın 128. Maddesi Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür, hükmü yer almaktadır. 1961 Anayasa'sında 128. Madde de yalnızca memurlar ibaresi yer alırken, memurlar ibaresinin yanına 1982 Anayasa'sında diğer kamu görevlileri ibaresi eklenerek kamuda güvencesiz istihdamın önü açılmış olup, 13 yıllık AKP iktidarı süresince de kamuda güvencesiz çalışma sürekli olarak arttırılarak bu güne gelinmiştir.
657 sayılı devlet memurları kanunu değişmelidir! AKP iktidarı kamu emekçilerinin taleplerini karşılamalıdır! Kamu hizmetlerinin gereği ve verimliliği açısından tüm kamu emekçileri güvenceye kavuşturulmalıdır. Yüz kızartıcı suçlar dışında kamu emekçilerinin iş güvencesi üzerindeki baskılar sonlandırılmalıdır.
Esnek, kuralsız çalışma biçimlerinden vazgeçilmeli performans uygulamalarına son verilmeli, kamu emekçilerinin dayanışma içerisinde kamu hizmeti vereceği koşullar oluşturulmalıdır.
Kamuda ücret adaletsizlikleri giderilmeli vergi dilimi uygulamaları ile gelirlerimizin gaspına son verilmelidir. Kamuda liyakat, kariyer v.b ilkelere uygun hareket edilmeli, haksız terfi ve atamalar sonlandırılmalıdır. Kamu emekçilerinin insanca yaşam talepleri karşılanmalıdır. Kamusal alanın demokratikleştirilmeli, emekçilerin söz ve karar hakkı olacak şekilde yeniden yapılanmasının önü açılmalıdır.
Kamudaki istihdam açığına rağmen özverili bir şekilde kamu hizmeti veren emekçilerin emeğini yok sayarak emekçileri itibarsızlaştıran anlayış öncelikle kendisine bakmalıdır."