"Çanakkale geçilmez"

Mehmet Akif Ersoy'un bir daha yazamam dediği İSTİKLAL MARŞI, Seyit Onbaşı'nın "Bunu ben mi? Kaldırdım" sözleri ile sırrını muhafaza eden 276 Kiloluk, yarım dünya denilen  Queen Elizabeth zırhlısını deviren TOP, Mermilerin havada iç içe girmesi, 8 Metre mesafede gerçekleşen CENK, Atatürk'ün,  "Ben size savaşmayı değil,i ölmeyi emrediyorum" sözleri sonrası, düşmanın "Vahşice vurmamıza rağmen, Türk doğuran dağları geçemedik." Şaşkınlığı ile tarihe düşülen, Çanakkale Zaferinin 99'ncu yıl dönümü Tüm Ülkede olduğu gibi Kırklareli'dede coşku ile kutlandı 

18 Mart 2014 Salı günü Kırklareli Şehitliğinde başlayan 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Programında; Kırklareli Şehit ve Gazi Aileleri tarafından Kırklareli Şehitliğine çelenk bırakıldı. Saygı Duruşunda bulunulup İstiklal Marşımız okunduğu Anma Programında 55. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Merasim takımınca saygı atışı yapıldı.
Kırklareli Şehitliğinde şanlı tarihimizin 99'ncu övünç yılında, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı, "Bu zafer yıkılmakta olan Osmanlı'nın küllerinde yeni bir devlet kurulduğu, tarihe şanlı zafer olarak geçen bu gün, 18 Marttır. Aziz şehitlerimizi gönlümüz sevgi ve şükran dolu olarak anıyoruz. Bugünün önemi bizler için çok önemlidir. Bu gün Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği istikametine koşarken, geleceğimizi inşa eden ve şimdilerin ölümsüz kahramanları şehitlerimizin gündür bugün. Şehit aileleri onlarla ne kadar övünseniz azdır. Sizler öyle yakınlarınız var diye bizlerde öyle güzel ve kalıcı silah arkadaşlarız olduğu için gururlu olacağız." Sözleri ile Yüzbaşı A. Kemal İkikarakayalı yaptı.
Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Cemil Akdeniz, 55.Mekanize Piyade Tugay Komutanı Sinan Yayla, Jandarma Alay Komutanı Ömer Lütfü Mor, KLÜ Rektörü Mustafa Aykaç, Kırklareli İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay,  Kırklareli Belediye Başkan Vekili Adem Sevim'in ön sıralarda bulunduğu dev protokolde ayrıca Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser, Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak, Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Çiğdem Çerit ile çok sayıda STK temsilcisi ve Dernek Başkanları ile Esnaf Odaları bulundular.
Vali Yaman'ın, "Aziz Şehitlerimiz, Bugün bu vatan topraklarında, ay yıldızlı nazlı bayrağımızın altında; Huzur ve güven içinde hür bir şekilde yaşıyorsak bu sizin sayenizdedir. Sizleri unutmadık, unutturmayacağız ve unutmayacağız. Aziz hatıranız önünde minnet ve şükranlarımızı arz ederiz. Ruhunuz şad olsun" cümlelerini düştüğü 18 Mart Çanakkale Şehitleri hatıra defterinin tarafından imzalanmasının ardından, Kırklareli Şehitliğini ve Kırk Şehitlik Anıtını gezip şehitlere karanfiller bırakıldı.
Çanakkale Zaferinin 99'ncu yıl dönümü Kutlamalarının ikinci bölümü ise Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Binasındaki Kültür Merkezinde, Kırklareli Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve Kırklareli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğretmen ve Öğrencileri tarafından hazırlanan 18 Mart Şehitleri Anma Programı  saat 10,30'da gerçekleştirildi. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve ismi tarihin gizemli sayfalarına değmemiş olan binlerce şehidimizin ruhları için saygı duruşu ve okunan istiklal marşının ardından günün anlam ve öneminin belirtildiği konuşmaları; Okulun Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Bilim Uzmanı Yeliz Temel ile Binbaşı İlker Birel yaptı.
Temel, günün anlam ve önemini belirttiği konuşmasında, 99 yıl önce 18 mart ve sonrasını değerlendirdi. Coşkulu günde duygusal bir konuşmanın altına imza atan Temel, "Dünü tanımadan bugünü değerlendiremez, yarınların yolunu çizemeyiz.Tarihimizi tanıdıkça ders alabilir, kendimizi tanıyabilir, aldığımız güçlü geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyebiliriz. Tarihimizin unutulmaz şanlı günleri vardır.Türk ulusunun kaderini belirleyen en büyük dönüm noktası 18 Mart 1915 direnmesidir.Çanakkale, bağımsız yeni Türkiye'nin başlangıç noktasıdır. 18 Mart 1915'te İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale'ye geldi.108 savaş gemisi, 308 taşıt ve çıkarma gemisi, dev muharebe gemileri, ağır ve hafif kruvazörler, fırkateynler, muhripler hepsi Çanakkale önüne gelmiş ve hayatlarında bu iki büyük donanma ilk darbeyi de burada yemişlerdir. Küçücük "Nusret" mayın gemisiyle genç komutan "Yüzbaşı Hakkı" ve arkadaşları, hayatlarını tehlikeye atarak, mayınlardan temizlenen alanı gece yine mayınlayarak düşman donanmalarına öldürücü darbeyi vurmuşlardır. Boğazın iki yakasındaki Türk topçuları isabetli atışlarıyla düşman donanmalarına gereken dersi vermişlerdir. Çanakkale Savaşları'nın önemli bir yanı da büyük kurtarıcı, büyük devlet adamı, büyük asker, milletimizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü bize kazandırmış olmasıdır. Mustafa Kemal,19 Tümen komutanıdır. Gelibolu Çıkarması'nın tam karşısındadır. İşte bu noktada dünyada hiçbir komutanın, hiçbir orduya veremeyeceği ve hiçbir ordunun da yerine getiremeyeceği, sadece Atatürk'le Türk ordusu arasında geçebilecek olan emrini verir: "Size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir."
Bu büyük çarpışmada 57. Alay'ın erlerinin dörtte üçü şehit olmuştur. Harekatı gemisinden dürbünle izleyen İngiliz başkomutan Hamilton "Gelibolu hatıraları" kitabında şöyle demiştir. "Vurduğumuz vahşiyane darbelere rağmen, gebe dağlar halen Türk doğurmaktaydı." Mustafa Kemal ve şanlı Türk Ordusu bu zaferin sonrasında tarihe şu sözü yazdırdı; "Çanakkale geçilmez"  Savaşın destanını yazan Mustafa Kemal, savaşın sonunda barışın da destanını yazdı. Çanakkale'de düşman askerlerinin mezarlarına bakarak Anzak askerleri için şunları söyledi; "Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar!.. Burada bir dost yurdun toprağındasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa gönderen anneler... Göz yaşlarınızı dindirdiniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır…" Savaşı en iyi bilen, dünya ordularını Çanakkale'de durduran büyük asker Mustafa Kemal, bu zaferin ne kanlarla, ne canlarla kazanıldığını iyi biliyordu. Bu nedenle asker olarak barıştan yanaydı. " Yurtta barış, dünyada Barış!..." diyerek barış dolu insancıl bir dünya istiyordu. Çanakkale Zaferi, ulusal birlik ve beraberliğin, büyük güçleri nasıl ezdiğinin göstergesidir. En modern silahların, bu silahlarla donanmış dünya ordularının karşısında, insanla, yurtsever insanlarla kazanılmıştır. En büyük tehlikeleri bile yenecek güç milli birlik ve beraberliktir. Bu zaferden alınacak en büyük de budur. Böylesi büyük bir zaferi kazanmış bir ulusun evladı olarak tarihimizin bu önemli gününde, şehitlerimizi rahmetle anıyor, büyük asker, büyük insan, büyük devlet adamı Mustada Kemal Atatürk'ünde önünde saygıyla eğiliyoruz."dedi.
Keskin sözleri ile ön plan çıkan Binbaşı ise, "Bugün tarihe altın harfler il yazılan Mustafa kemal Atatürk'ün, düşmanın o namusuz saldırısına ve iffetsiz ilerleyişine dur diyerek tarih sayfasına çıktığı, Türk milletine sonsuz güven veren Çanakkale savaşlarında şahadet şerbetine içerek şehitlik mertebesine ulaşan şehitlerimizi şükran ve minnet ile anıyoruz. Bugün Çanakkale Şehitlerimizi ve zaferimizin 98'nci yılını gururlanarak anıyoruz. Bugün kahraman Türk ordusunun göğsüne çarpa çarpa sönen o düşman kurşunlarının ve düşmanların toprağa, denize dökülerek kaybolduğu gündür, bugün yüz binlerce vatan evladının vatan uğruna kendilerini düşmanın kurşunları önüne atarak feda ettikleri yerdir. Bugün şanlı Türk tarihinin şanlı bir sayfasının sil baştan yazılarak kutlandığı gündür. 18 Mart günü, bundan 99 yıl önce, Çanakkale'de ufukları ümit ve zafer neşesi kaplayan bir gün daha doğdu. İtilaf Donanması 18 savaş gemisiyle Saat 10.00'da boğazı yarıp geçmek üzere girmeye başladılar. İlk ateşi Trıumph  zırhlısı, Çanakkale'ye 12 Km. mesafedeyken saat 11.15'te açtı. Savunma planımıza göre, gemiler topçularımızın ateş menziline girinceye kadar pusuda bekleyecek ve baskın tarzında ateş açılacaktı. Nitekim böyle yapıldı. Düşman yaklaştıkça, topçularımızın giderek yoğunlaşan isabetli atışlarıyla karşılaşıyordu. Saat 12.00'ye geldiğinde orta kesimdeki 3 tabyamız ağır hasar almış, ama ayakta kalan diğer topçularımızın hedefini şaşmayan mermileri Agamennon zırhlısının çelik yeleğini parçalamış, Inflexıble zırhlısının komuta köprüsü uçurulmuş ve bu arada düşman donanması Çanakkale'ye 7 Km. kadar sokulmayı başarmıştı." Sözleri ile en büyük alkışı aldı.
Anma Programı Kültür Merkezi'nde Kırklareli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğrencileri ve Öğretmenlerinin hazırladıkları Anma Programı ile devam etti. Günün anlam ve önemini belirten konuşmaların yapıldığı, şiirlerin okunduğu anma programında, Şehit Yıldırım Akbulut adına Pelin Akbulut'a  "Devlet Övünç Madalyası ve beratı" verildi. Kırklareli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri tarafından sahnelenen, "Özgürlük Ateşi" isimli oratoryo katılımcılar tarafından beğeni ile izlendikten sonra program son buldu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol