Çanakkale Zaferi'nin 93. yildönümü ADD tarafindan anildi

Çanakkale’de bir destan yazarak, Türk Ordusu’nun iyi yönetildiginde kisitli imkanlar içinde olsa dahi basarili olabilecegini tüm dünyaya kanitlayan Zafer’in 93. yildönümü Kirklareli Atatürkçü Düsünce Dernegi tarafindan da bir dizi etkinlikle kutlandi. Çanakkale Zaferi’ni kutlama etkinlikleri Atatürkçü Düsünce Dernegi’nin Kirklareli Sube Binasi’nda 19 Mart Çarsamba aksami gerçeklestirildi.

Saat 20:00’da baslayan etkinliklerde, programin açilis konusmasini ADD Kirklareli Sube Baskani Ecz. Emine Turhan yapti. Turhan programa katilanlari en içten duygulariyla selamladiktan sonra, Çanakkale Zaferi’nin anlam ve önemine degindigi kisa bir konusma yapti. Program açilis konusmasinin ardindan, 1 dakikalik saygi durusu ve Istiklâl Marsi’nin okunmasiyla devam etti. Çanakkale Zaferi’nin anisini yasatmak adina düzenlenen etkinlikte, Çanakkale Zaferi’nin tarihsel sürecini anlatan konusmalar, siirler, anilar ve Çanakkale Türküler’i okundu.

Lütfü Akcan Çanakkale Savasi’nin tarihsel sürecini anlatti

Çanakkale’den Kurtulus’a isimli bir metinin okunmasinin ardindan Tarih Ögretmeni Lütfü Akcan tarafindan Çanakkale Savasi’nin tarihsel süreci anlatildi. Konusmasi, konuya hakimiyeti ile dinleyenlere adeta o yillari yasatan Lütfü Akcan, tam konusmasina baslamisti ki elektirikler kesildi. Konusmasina mum isiginin aydinliginda devam eden Akcan, davetlilere Çanakkale Savasi’ni öncesi ve sonrasi ile anlatti. Akcan; “Osmanli Imparatorlugu 20. yüzyila girerken 3 büyük savasla karsi karsiya kalmistir. Birincisi Trablusgarp Savasi, ikincisi Balkan Savaslari, üçüncüsü de 1. Dünya Savasi’dir.

Bu savaslara girmek zorunda kalan Osmanli Imparatorlugu güçsüzdü. Savaslara girmesi bile olanaksiz bulunuyordu. Çanakkale’ye gönderilen Mustafa Kemal Atatürk orada kendi emrine verilen tümeni dahi bulamamis, kendi çabasiyla olusturdugu askerlerle savasa katilmistir.

Çanakkale’de savasan askerlerimiz kat kat üstün düsman donanmasi ve kuvvetleri karsisinda çok çetin mücadeleler vermislerdir. Rusya’ya yardim etmek için bogazlari geçmek zorunda olan Ingiltere ve Fransa, karsilarinda ummadiklari bir direnisle karsilasmis ve Çanakkale’yi geçememislerdir. Çanakkale Savasi’nin kazanilmasinin çok önemli sonuçlari olmustur. 1. Dünya Savasi 2 sene daha uzamis, Istanbul alinamamistir. Rusya’ya yardim gitmedigi için Çarlik rejimi yikilarak 1917 Bolsevik (Ekim) Devrimi yapilmis ve Rusya’nin gelecek tarihini tamamen degistirmistir. Ingiliz ve Fransizlar askerleriyle geçemedikleri Çanakkale’yi Mondros antlasmasi sayesinde geçmislerdir.

Musul ve Kerkük entrikalarla Ingilizler tarafindan isgal edilmistir

Mondros ateskes antlasmasi imzalandiginda Türk askerleri Musul ve Kerkük’te savunma hatti olusturmuslar, fakat bu yerler Ingilizler’in çesitli hile ve entrikalari neticesinde 2 Kasim 1918 tarihinde Ingilizler tarafindan isgal edilmistir. Çanakkale’de hem denizde hem de karada devam eden Savaslar sonucunda, Ingilizler’in övündükleri yenilemez dedikleri donanmalari yenilgiyi tatmislardir.

 650 bin Ingiliz, Fransiz, Avustralya, Yeni Zelanda ve Anzak askerlerinden olusan birlikler kimi kaynaklara göre 200 bin ile 250 bin arasi kayip vermislerdir. Türk askerinden ise 250 bin Mehmetçik Çanakkale Savaslari’nda sehit olmustur. Çanakkale Savaslari sirasinda, Istanbul’da bulunan lise ve üniversite düzeyindeki okullar hiç mezun vermemislerdir.

Anafartalar Kahramani olarak tarihe geçen Atatürk, Çanakkale Savaslari boyunca uyguladigi savas taktikleri ve emrinde bulunan askerlere verdigi anlik emirlerle tarihe geçmistir. Meshur 57. Alay Çanakkale’de bir destan yazmis, 261 rakimli tepe tüm alayin subay ve erlerine varincaya kadar sehit düstügü çatismalar sonucunda düsmana teslim edilmemeistir. ” diyerek Çanakkale Savslari’ni anlatti.

Lütfü Akcan’in yalin anlatimiyla dillendirdigi Çanakkale Savaslari’nin tarihsel sürecinin ardindan Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Sehitleri için yazdigi “Çanakkale Sehitlerine” isimli siiri okundu. Siirden sonra ADD Kirklareli Gençlik Kollari Baskani Tamer Çelebi, Çanakkale Savaslari’ndan bir ani nakletti. Daha sonra Necmettin Halil Onan’in ölümsüz siiri Dur Yolcu okundu. Çanakkale Zaferi’ni anma programi hep bir agizdan söylenen “Çanakkale Içinde” isimli türkünün okunmasiyla sona erdi.

Çanakkale Savaslari sirasinda yasanmis insanin tüylerini diken diken eden bir ani 

Çanakkale Savaslari’nda, daima en ön cephede savasan askerlerin kahramanliklari ve hikayeleri anlatilir. Bu savaslarda, askere mühimmat tasiyan, erzak getiren, cephane tasiyan ve askerlerin sagligi ile ilgilenen insan sayisi da bir hayli fazladir. Çanakkale’de çarpismalar o kadar siddetli imis ki, yarali askerleri tasiyacak sedye sayisi dahi bazen yeterli degilmis. Bu yüzden ön cepheden, cephe arkasinda kurulan küçük sahra çadirlarina tasinan yarali askerleri tedavi etmeye çalisan doktorlar, hemsireler ve saglikçilar çok zor kosullar altinda çalisiyorlarmis.

Sedyeler üzerinde getirilen yaralilara bakan doktor, yarasi iyilesmeyecek durumda olanlari ayirarak, sedyelerin bir an önce baska yaralilari almasi için ön cepheye gitmesini sagliyormus. Yine böyle yarali askerlerin tedavi edildigi bir bölgeye, sedye üstünde yarali bir asker getirmisler. Asker gögsünden süngü ile yarali bir durumda imis.

Yarali askere bakan doktor, yarasinin iyi olmadigini, askerin sehit olmak üzere oldugunu görünce; “Bu askeri karsidaki agacin altina götürüp birakin” demis.

Aradan geçen saatlerde çatismalar biraz hafifler gibi olmus ve sedye ile getirilen yarali asker sayisinda azalma olmus. Doktor yanindakilere dönerek “Agaç altina götürdügünüz askere bir gidin bakin bakalim, sayet sehit olmus ise cebindekileri alip bana getirin” demis. Yarali askerin yanina gidenler onun sehit oldugunu görmüsler ve geri gelerek doktora “Kumandanim bu askerle neden ilgilendiniz? Sizin bu askerle ilgilenmenize neden olan olay nedir? diye sormuslar. Doktor gözlerini ufka kaldirarak sadece bir cümle söylemis. “O ASKER BENIM OÄzLUMDU.”      

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol