CUMHURIYETIN YURTTASLIK BILGISI NE OLDU?

Simdiki kusaklar bilmezler ama bu ülkenin okullarinda YURTTASLIK BILGISI okutuluyordu. Yani Yurttaslik Bilgisi'nin dogrudan dersi vardi. Bu dersi ilkokullarda okuyanlar su siralar bunun disinda baska seyler okuyor olmalidirlar. Medeni Bilgiler, Yurttaslik Bilgisi Mustafa Kemal'in düsünüp yazdigi bilgileri kapsiyordu.
Cumhuriyeti kuranlar CUMHURIYET HALKI'ni olusturan insanlarin yurttaslik bilgi ve bilinci ile yetismesini düsünmüs ve istemislerdir. Fakat ne yazik ki, bildigim kadariyla, bu ders çok partili hayata geçtikten sonra ya kaldirilmis ya da sulandirilmistir. Yurttaslik Bilgisi, Din Bilgisi ile doldurulmustur. Oysa Cumhuriyetin Yurttaslik Bilgisi öncelikle "VATANIN YÜCELTILMESI"ni öngörüyordu. Vatana baglilik esasi vardi. Yurttaslarin devlete, devletin yurttaslara karsi görevleri anlatiliyordu. Belki bu kitaplarda zamana, degisen ve gelisen sartlara uymayan bilgiler vardi ama bunlar zaman içersinde realize edilebilirdi.
Bugün Avrupa Birligi'ne Uyum Süreci'nde "Demokratik Yurttaslik Egitimi" gündeme gelmistir. Insanlarimiza bu egitimi süphesizki ögretmenler, okullar verecektir. Bu egitimin temelinde Insan Haklari, sistemin insani olmak gibi ileri bir anlayis bulunmaktadir. Türkiye bu noktaya gelmis olmakla beraber hâlâ insanlarimiza UZAKTAKI (KÜLTÜREL) VATAN'i ögretmekteyiz. O vatan Ortaasya'dan Balkanlar'a kadar uzanmis, fakat 83 yildan beri Anadolu-Trakya üzerinde yasadigimiz bilgi ve bilinci fazla öne çikmamistir. Üzerinde yasadigimiz topraklara ait oldugumuz önceligini verebilmis, ögretebilmis olsaydik ülkemizi daha fazla sevmenin, havasini, suyunu, topragini, dogasini korumanin sevincini yasardik. Oturdugumuz yerleri yakip yikmaktan, kirletmekten çok imar etmek, güzellestirmek, temiz tutmak gibi bugün Avrupa Uyumu Yasalari'nin bizden istedigi yere gelmis olurduk.
Biz, insan olarak, halk ve ulus olarak ÖZEL VATAN'dan GENEL VATAN'a FIKIR VATAN bilgiyle, bilinçle henüz gelmis degiliz. Konuyu Marmara Üniversitesi Ögretim üyelerinden Prof. Dr. Füsun Üstel'in yardimi ile biraz açmak istiyorum.
Bizim Özel Vatan anlayisimiz yakin çevremiz, evimizin, arsamizin, dükkan ve magazamizin, bag, bahçe ve tarlamizin oldugu yerdir. 1919 yilinda Anadolu içlerine yürüyen Mustafa Kemal'e Inebolulu çiftçinin söyledigi sey.
"Düsman tarlamin sinirina geldigi zaman ne yapacagimi düsünürüm" seklinde olmustur. Demek ki o zaman insanimizin vatan anlayisi buydu. Cumhuriyet bu anlayisi ülkenin geneline, Milli Sinirlar'a kadar uzatmayi öngörmüstür. Üzerinde yasadigimiz vatana borcumuz oldugu ögretilmistir. Daha dogrusu ögretilmeye çalisilmistir. Simdi ise bunun yaninda dine, Islam'a, Allah'a olan borçlarimiz egitim sistemimiz de ve demokrasi anlayisimizda agirlik kazanmistir. IYI YURTTAS olmak için IYI DINDAR olmak öne çikmistir. Ahlakin Güzeli'nin burada oldugu ögretilmeye çalisilmistir. Din Egitimi'nde vatana ait oldugumuzdan çok dine ait oldugumuz bilgi ve bilincini öne çikarmak amaçlamistir. Sükürler olsunki bunda da basarili olunmustur. Bu nedenle halk daha fazla saga kaymistir. Tabii bu da bir kültürdür. Bu da yelpazenin saginda bir baska gelismedir.
Geçen yil "AVRUPA EÄzITIM YOLUYLA YURTTASLIK YILI" imis ve Türkiye'de bu baglamda Insan Haklari kurslari, seminerleri açilmis, Insan Haklarini baskalarina ögretecek ögretmenler yetistirilmis. Haberiniz var mi? Oysa bu büyük bir Egitim ve Demokratiklesme Projesi imis. Avrupa bunu uyguluyormus, insanlarini egitiyormus, Halk Egitimi yapiyormus .. Bunu biliyormusunuz?
Suraya gelmek istiyorum Ne demokrasinin D'sinden, ne Insan Haklarinin I'sinden haberimiz var. Insanimiz hala demokratik sistemin bir parçasi, bir bireyi oldugunu ögrenememistir. Insan Haklari'nin ne oldugu bilinmemektedir. Kimse, HAKKIM VARSA SORUMLULUÄzUM DA VARDIR" demeyi ögrenmemistir. Galiba demokratiklesmenin, bilgili ve bilinçli yurttas olmanin KARANLIK TÜNELI'ndeyiz. Bu tünelde siyasilerimiz konusmakta halk dinlemektedir. Zaten halkimiz tarih boyunca hep dinleyici olmustur. Sessiz Düsünen insanlar olarak yasamisizdir. Neyi ögrendigimizi, neyi ögrettigimizi de dogru dürüst bilmemisizdir. Bugün Avrupalilar bize diyorlar ki, "Yurttaslik Egitimi'niz noksan, Insan Haklarini bilmiyorsunuz, insanlariniz katilimci degil" , bunlari ögrenin ve ögretin. "Bunlari ögretmek için Avrupa'nin demesini mi beklemek lazimdi?"
Dogru, ögrenmenin yasi, yeri ve zamani yoktur. Ögrene ögrene yaslaniyoruz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol