"CUMHURIYETIN EFELERI" LAIK CUMHURIYETI SAVUNUYOR

Kirklareli'nin yetistirdigi kültür adamlarindan, Basbakanlik Arsiv Genel Müdür Yardimciligindan emekli Halil Tekin Bucakli derdiki "Türkiye'nin sorunu, Il Sayisi kadar Vali, Il Sayisi kadar Cumhuriyet Savcisi, Il Sayisi kadar Emniyet Müdürü'dür".
Bu makamlar, bu makamlarda oturan kisiler cumhuriyetin STRATEJIK GÖREVLILERI'dir.
Tarafsiz olmanin ötesinde, laik cumhuriyetten yana TARAF'tirlar. Mustafa Kemal'in yakin çevresinden ve O'nun önde gelen Adalet Bakanlarindan -Anadolu Ihtilali -yazari Mahmut Esat Bozkurt Cumhuriyet Savcilari için "CUMHURIYETIN EFESI" derdi. Bunu cumhuriyet savcilarindan sair ve yazar Berin Tastan son yazdigi "BIR TANIÄzIM KALSIN" adli kitabinda söyle anlatmaktadir.
"Rivayet ederler ki, Mahmut Esat Bozkurt'un Adalet Bakanligi sirasinda Ege (bölgesinde) bir cumhuriyet savcisi, Ilçesindeki cezaevini gezerken vergi borcunu ödeyemediginden dolayi kaymakamin emriyle haksiz yere cezaevine konulan bir yurttasa rastlar. O günkü yasaya göre ceza ve tutukevlerinin yönetimi ve denetimi Ilçelerde kaymakama, Illerde Valilere ait oldugundan haksiz yere tutuklanan yurttasi cezaevinden çikaramaz. Durumu Adalet Bakani'na bildirir. Mahmut Esat Bozkurt'un telgrafla yaniti su olur
"CUMHURIYETIN EFESI, tabancani al, cezaevindeki o yurttasi çikar, ben de geliyorum."
Gerçekten telgrafin pesinden Mahmut Esat Bozkurt'da gelir. Sonra çikarilan bir yasa cezaevinin yönetimi ve denetimi Cumhuriyet Savcilarina verilir. Bu, Atatürk Cumhuriyeti'nde bir Adalet Bakani'nin cumhuriyet Savcisi hakkindaki güveni ve haksizliga karsi olan tutumudur. "
Cumhuriyetin Efeleri, Cumhuriyetin yargiçlari dün oldugu gibi bugün de "Cumhuriyete Efelenenler'in karsisindadir. Onlar, tarafsiz degil, haktan, hukuktan, hukukun üstünlügünden, laik cumhuriyetten yanadirlar. Yargiçlar, savcilar bastan beri gözönünde tuttuklari laik cumhuriyetin bugün açik bir tehlikeyle karsi karsiya oldugunu görmüslerdir. Cumhuriyet kurumlarina, buralarda görevlilerin konusma ve degerlendirmelerine elestiri yönetenler bugün karsilarinda onlari bulmuslardir. Tabii bu durum Cumhuriyet Halki'ni rahatlatmis, güven vermistir. Toplum bunu görmek istiyordu.
Oktay Akbal bir yazisinda, "Yalniz savcilardadir, "Cumhuriyet" der. Biz bazan hatirlatma baglaminda olmak üzere, CUMHURIYET VALISI, CUMHURIYET HALKI ya da CUMHURIYET ÖÄzRETMENI, POLISI deriz ki bu sifatlar bir yakistirmadir. Onlari öyle görmek istedigimiz için öyle söylüyoruz. Ama Cumhuriyet Savcilarinin durumu farklidir. Onlara Cumhuriyet sifatini, Atatürk'ün Cumhuriyeti vermistir.
Adini ve kitabini yukarda andigim emekli Cumhuriyet Savcisi benim yazilarini ve siirlerini zevkle okudugum bir kimsedir. Örnegin, "KARSI DEVRIM" kitabinin yazari Prof. Dr. Çetin Yetkin de savcilik mesleginden gelmektedir. Böyle, yazi yazan savcilar, yargiçlar öteden beri hep olmustur. Anayasa eski Baskani Yekta Güngör Özden de bir sair ve yazardir. Onunla 1970'li yillarda Atatürk Enstitüsü'nde BILDIRICI ÜYE olarak bulunduk. Sözümü sair ve yazar emekli savci Berin Tastan'in dizeleriyle bitirmek istiyorum
"Sen bozacaksin oyununu bezirgânin/ Yalanin, dolanin, paranin/ Üstüne oynanan kumarin/ Biraz daha dogrulsan yerinden/ Evinden çikip yürüsen/ Üstüne üstüne karanligin."
"Içine kapanmis koca ülke/ Ince bir yorgan altinda/ Tir tir titriyor/ Lâmbasi kisik/ Kapisi aralik/ Mustafa Kemal gelecek diye."
Ne diyelim, halkin bekledigi Mustafa Kemal belki gelir. O, dememis midir "Türk Analari daha ne Mustafa Kemaller dogurur." Öyledir de Mustafa Kemal gelir de ama Mustafa Kemal Atatürk gelmez. O, Türk gögünden bir yildiz gibi kayip geçti. Geride isigini, adini birakti.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol