CUMHURIYET MITINGLERI NEYIN ISARETIDIR?

Son zamanlarda Türk toplumunda Laik Cumhuriyeti, Cumhuriyet Degerlerini, Atatürk'ün Mirasi'ni sahiplenmede bir hareketlilik görülmektedir. Büyük kitlesel mitingler birbirini izlemektedir.
Yüzbinler meydanlara inmekte, siyasilere "ARTIK YETER, BIRLESIN. TÜRKIYE LAIKTIR, LAIK KALACAKTIR" diye haykirmakta, bayraklarin gölgesinde yeni sesler gelmektedir. Bu toplumsal dalgalanmaya, bu kitlesel harekete bir takim kimseler BAYRAK DEVRIMI, SIVIL EYLEM demekte, dünya basini ise bu olusumu Türkiye'de laiklerin yeni Bir Çikis'i olarak degerlendirmektedir. Kirklarelili bir sair de Bayrak Denizi'ni andiran mitinglerde ve kitlelerin hareketinde bayragi öne çikararak, "Dünyanin en güzel kadini bu toplulugu olusturanlarin ellerindeki bayraklar kadar güzel olamaz" demektedir. Bunu söyleyen halktan bir insan olan kahveci Mülayim Tirfil'dir.
Bugün Türkiye'de halk Laik Cumhuriyet, Cumhuriyetin Temel Ilkeleri ve Atatürk'ün Mirasi baglaminda 60 yillik çok partili hayatta siyasi iktidarlarin antikemalist ve Atatürkçü Düsünce'ye aykiri uygulamalarina DUR demek asamasina gelmistir, bu amaçla meydanlara inmistir. Halk, akli ve sagduyusu ile görmüstürki süre gelen bu yanlis politikalar memleketi, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanimlarini, ülkenin dirligini, birligini, ulusun tekligini tehlikeye sokmustur. Irtica Türkiye'yi kusatmistir. Kitleler bu KÖTÜ GIDIS'i durdurmada "BIRLESIN" demek ihtiyacini duymustur. Fakat görülmüstür ki siyasi partiler bu çagriyi partilerin birlesmesi seklinde anlamis, mitinglerde duyulan "Halkin Sesi, Tanri'nin Sesi" kulakardi edilmis, gündem ikbal ve iktidar pazarliklarina dönüsmüstür. Ikbal ve iktidar politikacilariin ülkenin ve halkin önüne geçirdikleri bir hedeftir.
Süphesiz sagin ve solun, yani Atatürk'ün Miras'ina gilli gissiz sahip çikmasi gerekenlerin, bu görüntüde olanlarin kendi içlerindeki bölünmelere Laik Cumhuriyet'in korunmasi baglaminda son vermeleri, bu baglamda birlesmeleri elbetteki memleketin hayirinadir. Ancak bu, partiler arasi ayak oyunlari sekline dönüsmemelidir. Ikbal ve iktidar kavgasi seklinde gündeme oturmamalidir. Toplumun, halkin bir Rejim Sorunu gördügü, bunu anlatmak için meydanlara çiktigi olay göz ardi edilmemelidir. Aksi takdirde yanlis yapilmis olur. Halk geçim sikintisini bir kenarda birakarak, çok asilane, çok yurtsever bir düsünce ile ülkenin gelecegine el atmistir. Bunu anlamak gerekir. Yabanci basinin "Türkiye'de Bir Degisimin Isaretleri Görülüyor, Degisimin Ayak Sesleri Duyuluyor" gibi degerlendirmelerini dikkate almak lazimdir. Zira CUMHURIYET MITINGLERI, cumhuriyet tarihinde görülmemis kitlesel hareketlerin ilk örnegidir. Bunlar emirle, su veya bu vaad ile bir araya gelmis insanlar degildir. Sakin olaki böyle bir yanlisin içine düsülmesin. Önümüzdeki seçimlerde halka geleneksel söylemler yerine, kitlelerin meydanlardaki söylemlerine, özlemlerine, beklentilerine göre yeni seyler söylenmelidir. Halk bir yere gelmis, demokratik düzen, demokratik kurallar içersinde uyarisini yapmistir. Bundan sonrasi politikacilarin, halktan hizmet talep edenlerin bilecegi istir. Türkiye'de laik cumhuriyete, Atatürk'e ve mirasina muhalefet geri tepmistir. Devletin Atatürkçü ve Laik Cumhuriyet dogrultusunda acilen yeniden disipline edilmesine gerek vardir. Devlet IRTICA ZEMINI, ÇAÄzDISI BIR ZIHNIYET üzerinde daha fazla oturamaz. Bu bilinmelidir. Irtica kaynaklari kurutulmali, irticai faaliyetler durdurulmali, gericilik oksanmamalidir. Cumhuriyet Mitingleri isiginda bunlar geride kalmis olmalidir. Derizki Cumhuriyet Mitingleri iyi okunup anlasilmalidir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com