Büyük liderlerin çocukluk yasamlarinda yasanmis acilar, olaylar, imkânsizliklar vardir. Bazi yazarlarda ayni sekilde yasamin agir darbelerini erken yasta yemislerdir. Yazarliga adim atan sevilen ölümsüz yazarlar sosyal açidan, kültürel yönden kendilerini gelismislerdir. Jack London'un bir kitabinin arka sayfasinda " Herkes uyurken ben kitap okurum" demesi çok hosuma gitmisti. Balkan Kafkasya göçmeni yurttaslarimiz Anadolu'ya, Trakya'ya geldiklerinde devlet onlara bir miktar Iskân Hakki toprak vermislerdir. O günleri Dramali Abdullah Kanik amca 2001 yilinda çok güzel anlatmisti. Oglu Tamer Kanik'la bazen rahmetli babasini yâd ederiz. Tarim toplumundan sanayi toplumuna geçisin büyük sancilarini yasiyoruz. Babalar muhacir agalarin çocuklariydi. Babalari çok sertti. Yaramazlik yapan çocuk dayagi yerdi. Bir Arkadas: " benim oglum bayramda 125 lira para topladi. Biraz ekleyip ona bir telefon alacagiz. Son moda telefonlarda biraz pahali" dedi. Çaylari içtik konumuz canimizdan çok sevdigimiz evlatlarimiz. Türk Kadini Evlatlarinin Kartalidir. Babalar biraz Osmanlidir. Gerçi yasam erkekleri de egitti. Eski sertlikler, agir sözler pek kalmadi. Köy insanlari tarim toplumunun gereklerini yerine getiriyorlar. Köyde hayvancilik, çifte gitme, aricilik, meyvecilikte yapiliyor. 20.11.2010 günkü Önadim Gazetesinde HARDALIYEYI ÖNEMSIYORUZ haberi mansetten verilmis. Yerel gazetenin mansetleri çok önemlidir. Yerel tarihimiz, kültürümüz, yemeklerimiz, adet ve geleneklerimiz hala devam ediyor. Dini bayramlarda yakin akrabalarin, komsularin gezilmesi eskiden çok önemliydi. Her gittigimiz bayramlastigimiz evde küçük çocuklara evin reisi bayram harçligi verirdi. Bayram harçligini alan çocuk bayram yerinde parasini harcardi. Salincaklara biner, sigara paketine halka atan, saçma atan tüfeklerle atis yapan çocuklarin mutlulugunu anlatamam. Ipte yürüyen cambazlar vardi. Her mahallede çocuklara oyun sahalari yapan belediyeler var. Sabah aksam spor sahasinda, parklarda, istasyon caddesinde yürüyüs yapan Kirklarelileri, Babaeskili insanlari görebilirsiniz. Çocuk klasiklerini il halk kütüphanelerinde okurken hülyali hayaller içindeydim. On ciltlik Michael Zevaco'nun Pardayan romanlari ortaokulda okumustum.
Yerel gazeteyi okurken yerel basinin büyük gücünü fark ettim. Yerel basin bütün kahvelere girebilmelidir. Halkla güzel baglari olmalidir. Kitap, gazete okumayan toplum kahvede sohbetlerle yetinmek zorundadir. Trakyadan haberleri de okudugumuz yerel basin ulusal basin kadar önemlidir. Ben halk adamiyim. Sabahleyin erken saatlerde çöpçülerle karsilasirim. Lakin ögleden sonra cadde ve sokaklarda naylon posetleri, bos kâgitlari, meyve suyu kutularini, bos su damacanalarini, sagda solda parke taslari, dogal gaz çukurlari, sivri beyaz taslar bana merhaba der gibidirler. Doga, tarim topraklarini çevre kirliligi ile karsi karsiyadir. Caddelerde, sokaklarda yeterli çöplükler yok gibidir. Sonbahar yapraklari rüzgârla dökülürken hayatin elem rüzgârlari " günaydin" der gibidir. Trafik magandalarina dikkat etmeliyiz. Uykusuz yola çikmamaliyiz. Åzoför yola çikarken yogurt yediyse direksiyonda uykusu gelebilir. Åzoför Dayi Ahmet Batiyi Kaybettik. Ruhu sad olsun.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol