CHP'nin yeni Kürt Raporu

 CHP, 19 - 20 Åzubat günlerinde Van'da, kitle örgütü temsilcilerinin katilimiyla, Kürt sorununa iliskin politikasini belirlemek amaciyla bir toplanti düzenledi. Toplanti sonunda hazirlanan Rapor henüz yayinlanmadi. Onun için bu Rapor ile ilgili olarak basinda yazilanlar üzerine bir yorum yapmak için vakit erken.
Ama söz konusu Rapor ile ilgili olarak Habertürk'te Muharrem Sarikaya'nin 22 Åzubat tarihinde yazdigi köse yazisinda degindigi bazi önemli noktalar üzerinde durmak gerekiyor. 
ULUSALCILIKTAN "ILERICI SOSYAL DEMOKRATLIÄzA"
 CHP, Mayis ayindaki "kaset komplosundan" bu yana çok önemli bir "degisim" yasadi ve yasamaya devam ediyor. Muharrem Sarikaya kendince bu "degisimi", çok özlü bir sekilde ifade etmis:
 "Ancak uzun yillar ulusalci çizgide kalan CHP'nin, 'ilerici sosyal demokrat' yapiya dönüsünün kolay olmayacagi da kabul görüyor."
 "Ulusalci çizgi" ile kastedilen Mustafa Kemal Atatürk'ün   "Istiklal-i tamme" dedigi tam bagimsizlik çizgisidir. "Tam bagimsizlik" çizgisi, Atatürk tarafindan formüle edilen ve o dönem Anayasa'da yer alan alti ilkeden "milliyetçilik" ile tanimlanmistir.
Muharrem Sarikaya bu ilkeden vazgeçildigini söylemektedir. Tam bagimsizlik ilkesinin yerini "ilerici sosyal demokrat" yapi almistir. 'Ama bu o kadar kolay olmayacaktir' diyor Muharrem Sarikaya.
 "Tam bagimsizlik", veya Sarikaya'nin deyisiyle "ulusalcilik", mazlum bir ülkenin devrimcilerinin en önemli mücadele hedefleri arasindadir.
Sosyal Demokrasi ise 20. yüzyilin basindan beri emperyalist burjuvazinin ideolojisi olarak sekillendi. Ezilen bir Dünya ülkesinde ise Sosyal Demokrasi, emperyalist dünya ile eklemlenmekten baska bir anlam tasimamaktadir.
 Baska bir deyisle emperyalizmin isbirlikçiliginin ideolojisidir.
CHP yönetimi, en azindan tam bir yarim yüzyildir sosyal demokrat politikalar izlemektedir. Ve bu yaklasimi dolayisiyla son altmis yildir yasadigimiz olumsuz gidisin sorumlularindan biridir.
Ayni CHP, özellikle son yillarda ABD emperyalizmi tarafindan sahneye konan Ergenekon tertibine karsi tavir aldi. Sarikaya'nin "ulusalci çizgi" dedigi budur.
Kaset komplosunun neden gerçeklestigi sorusunun cevabi, CHP'nin bu tutumundadir. CHP son dokuz ay içinde ise bu konumundan uzaklasmaktadir. Van'daki toplantinin ardindan hazirlanan Raporda, iste bu "degisim" kayda geçirilmektedir.
ERGENEKON
 Sarikaya'nin Raporda yer aldigini iddia ettigi ikinci nokta ise, "Ergenekon ile iliskilendirilecek söylemlerden kaçinilmali" ifadesi ile belirtilmektedir.
 Çok degil birkaç gün önce CHP Genel Baskani, Meclis grubunda yaptigi konusmada; "Nerede bu Ergenekon Örgütü? Gösterin de gidip üye olalim" demisti. Genel Baskanin bu sözlerinin ardindan Van toplantisinda hazirlanan Rapor'da ise, CHP'nin "Ergenekon" örgütü ile iliskilendirilmesine yol açilabilecek söylemlerden kaçinilmasi gerektiginden bahsedilmektedir.
Ergenekon davasina bakan Mahkemenin bile "Ergenekon" diye bir örgütün olup olmadiginin yargilama sonunda ortaya çikacagini söylemesine ragmen CHP Raporu, böyle bir örgütün varligini kesin kabul etmekte ve CHP'nin bu "örgüt"ten uzak durmasi gerektigini söylemektedir.
Eger Muharrem Sarikaya'nin aktardigi bilgiyi dogru kabul edersek CHP raporu, F Tipi Gladyo'nun ve AKP iktidarinin iddiasini dogru kabul etmekte ve ona göre bir Parti politikasi benimsemektedir.
Iste "Intihar" diye buna denir!
 DÜÅzMANIN SILAHI
 CHP'nin Kürt Raporunda yer aldigi iddia edilen diger konular üzerinde durmuyoruz. Ama sadece bu iki konuda aktardiklarimiz bile bir gerçegi ortaya koymaktadir. CHP, AKP minderinde AKP'nin silahlarini kusanarak mücadele edebilecegini zannetmektedir.
Ulusalciliga düsmanlik bir AKP ve F Tipi Gladyo politikasidir. Fethullah Gülen 2005 yilinda "Ulusalci dalgayi asacagiz" demisti. Alti yil sonra CHP Raporu'nda da ayni söylem benimsenmistir.
Ayni sekilde Amerika'nin Türkiye'deki yurtsever Parti, kurum ve aydinlari tasfiye etmek amaciyla sahneledigi "Ergenekon" tertibi ile piyasaya sürülen yalanlar da CHP'nin Raporunda benimsenmistir.
Silivri'deki Özel Yetkili Mahkemenin bile daha kabul etmedigi bir yalan, CHP Raporunda gerçekmis gibi sunulmaktadir.
CHP'den hayali "Ergenekon Örgütü" ile iliskilendirilebilecek söylemlerden kaçinilmasi önerilmektedir.
Iste bu durum, CHP'nin AKP minderinde, AKP'nin silahlari ile mücadele etmesidir. Ve bu "mücadele" anlayisinin devam ettirilmesi durumunda,   CHP'nin daha bugünden kaybettigini söylemek, bir kehanet olmayacaktir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol