1961 yilinda kurulan Türkiye Isçi Partisi, 1965 yilinda ilk genel seçimlere katildi. Yüzde 2,9 oy alan Parti, nispi temsil seçim sistemi sayesinde Meclis’e 15 milletvekili gönderdi. Isçi Partili 15 milletvekili, Meclis’in de Türkiye’nin de havasini degistirdi. Aradan 40 yili askin bir zaman geçmesine ragmen Türkiye, 1965–1969 Yasama Dönemi’nde Meclis’te bulunan TIP’li milletvekillerini hâlâ hatirlar.
Isçi Parti’sinin basarisi ve milletvekillerinin varligi bütün Partileri etkiledi ama en büyük etkiyi CHP’ye yapti. CHP, “Ortanin Solu”nda oldugunu söylemeye basladi. Genel Sekreter Bülent Ecevit, “Toprak isleyenin su kullananin” sloganiyla hem Parti içinde, hem de genel olarak halk içinde güçlenmeye basladi.
Yeni yönelim Ecevit’i önce CHP’nin basina, sonra da 1973 yilinda yapilan seçimler ile birlikte iktidara tasidi.
Yani Ecevit’in 1970 sonrasindaki siyasi yükselisinde Türkiye Isçi Partisi’nin ve genel olarak devrimci halk muhalefetinin tartisma götürmez bir rolü vardir.
Bu gelismenin basit bir açiklamasi vardir: Devrimci Partilerin yükselisi, kendileriyle birlikte bir bütün olarak yurtsever ve demokrat güçlerin de büyümesini getirir.
CHP’NIN BUGÜNKÜ DURUMU
Türkiye’nin yeni bir seçimin arifesinde oldugu günümüzde, bu tarihi tecrübeyi hatirlamakta yarar vardir. Ama önce CHP’nin bugünkü durumuna bakalim:
Baykal’in CHP’si çarsafa Alti Ok rozeti takmakta, Atatürk dönemini, ‘Tek Parti’nin yasakçi zihniyeti’ diyerek mahkûm etmekte, ‘Her mahalleye bir Kuran kursu’ demekte ve Brüksel’de büro açarak Avrupa Birligi’ne kendini kabul ettirme çabasina girmektedir.
Kisacasi Baykal’in CHP’si AKP’nin minderinde güreserek, AKP’yle mücadele edebilecegini sanmaktadir.
Böyle bir CHP’nin, Atatürk’ün Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçi, devletçi, laik ve devrimci CHP’si olmadigi açiktir.
Oysa Türkiye’nin, Atatürk’ün CHP’sine ihtiyaci vardir.
Ama daha önemlisi yapilmasi gereken tespit sudur: CHP’nin, kendi tarihi köklerini kendisine hatirlatacak olan bir Isçi Partisi’ne ihtiyaci vardir.
HALKIN EÄzILIMI
29 Mart’ta yapilacak olan seçimlere bu açidan da bakmak gerekiyor. Isçi Partisi yerel yönetimlerimizi AKP ve Bölücülerden kurtarmak amaciyla her seçim çevresinde en güçlü adayin desteklenmesini, Il Genel Meclisi seçimlerinde Isçi Partisi adaylari için oy istenmesini politika olarak belirledi. Aradan geçen üç aydan sonra bu politikanin son derece isabetli oldugu gelismelerle kanitlanmistir. A&G Kamuoyu Arastirma Sirketi, halk içinde her yerde AKP karsisinda en güçlü aday etrafinda birlesme egiliminin güçlendigi saptamasini yapti. Ve bir öngörüde bulundu. “AKP’nin oyu, bu egilimin sonucu olarak yüzde 40’in altina düsebilir.”
DSP’li bes milletvekili, Genel Merkezlerini elestirerek, AKP karsisinda en güçlü adayin desteklenmesi gerektigini açikladilar. Aklin yolu bir. AKP’nin ve Bölücülügün Türkiye’yi getirdigi yeri gören bütün yurttaslar, tehlikeyi önlemek için tüm kuvvetlerin birlestirilmesi gerektigini düsünüyor ve buna uygun bir tavir içine giriyor.
Isçi Partisi’nin belirledigi politika ise devrimci ve öncü tavrinin sonucudur. Parti, bu politikasiyla halka önderlik etmistir.
IP’NE VERILECEK OYUN ANLAMI
Isçi Partisi’nin, yerel yönetimlerde en güçlü aday etrafinda birlesilmesi politikasi kadar önemli olan ve hatta sonuçlari bakimindan daha da önemli olan politikasi, Il Genel Meclisi seçimlerinde Isçi Partisine oy verilmesi çagrisidir. Çünkü 29 Mart günü Türkiye’nin içinde bulundugu derin ekonomik ve siyasi kriz çözülmeyecek. Tam tersine ekonomik krizi daha agir bir sekilde yasayacagiz. Siyasi kriz ise AKP’nin Nisan ayinda gündeme getirecegini söyledigi yeni Anayasa girisimiyle birlikte agirlasarak önümüze gelecek. Iste bu noktada Türkiye’nin Isçi Partisi’ne olan ihtiyaci her zamankinden daha yakici hale gelecek. Onun için Il Genel Meclisi’nde Isçi Partisi’ne verilecek her oy, Türkiye’nin o derin ekonomik ve siyasi krizden çikista yolunu bulmasina hizmet edecektir.
CHP’NIN KURTULUSU
Isçi Partisi’ne verilecek anlamli destegin en önemli sonuçlarindan biri de hiç süphe yok ki, CHP’nin Atatürk’ü hatirlamasi olacaktir.
Çünkü Isçi Partisi Kemalist Devrimin tamamlanmasini ve Halkçi Devletçi Ekonomiyi savunuyor. Isçi Partisi’ne verilecek olan destek CHP’ye; AKP minderinde güreserek degil, ancak Atatürk Devrimi temelinde politika yaparak iktidar alternatifi olunabilecegini gösterecektir.
Onun için bütün CHP’lilerin, kendi Partilerine yapacaklari en büyük iyilik, 29 Mart’ta Il Genel Meclisi seçimlerinde Isçi Partisi’ne oy vermeleri olacaktir.
Aksi takdirde, çarsafa rozet, her mahalleye bir Kuran kursu, Brüksel’e büro ve Tek Parti Dönemi elestirisi ile CHP’nin varacagi sonuç, Türkiye siyasetinin disina düsmek ve meydani Irtica ve Bölücülük güçlerine birakmak olacaktir. Güçlü bir Isçi Partisi ise sadece Türkiye’nin degil CHP’nin de kurtulusu olacaktir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol