Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin yıldönümü dolayısıyla parti binasında bir toplantı gerçekleştirdi. Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, İl Başkanı Recep Zengin, Kadın Kolları Başkanı Şükran Yöney ve partililerin katılım gösterdiği toplantıda günün anlam ve önemini belirten açıklamalar gerçekleştirildi. Gündeme dair tespitlerde de bulunan CHP İl Başkanı Recep Zengin şunları kaydetti;
"Bilindiği gibi 5 Aralık 1934'de Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. 3 Nisan 1930'da da kadınların belediye seçimlerine katılması için gerekli yasal değişiklik yapılmıştır.
Kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda daha fazla yer edinmesini sağlayan bu adım, günümüzde de, CHP tarafından kadınlara ve gençlere yönelik pozitif ayrımcılık ilkesi ile devam ettirilmektedir.
Kadının katılmadığı hiçbir toplumsal ve siyasal hareketin başarılı olamayacağı açıktır. Bu nedenle genel başkanımızın da dikkat çektiği gibi, kadınlar, çocuklarına ve evlerine sahip çıktıkları gibi Türkiye'ye ve demokrasimize de sahip çıkacaklardır."
Son günlerde gündemde yer alan yüzde 10'luk seçim barajı hakkında da bir açıklama yapan Zengin; "Türkiye demokrasisinin 1980'den bu yana halkın temsili açısından yüzde 10 barajı gibi çok önemli bir sorunu bulunmaktadır. Genel Başkanımız, "yüzde 10 seçim barajını içimize sindiremiyoruz, doğru da bulmuyoruz, kalkması gerektiğine inanıyoruz. Bunun adı milli irade hırsızlığıdır" dedi. Vatandaşın iradesini hiçe sayan 12 Eylül darbeci zihniyetinin başımıza musallat ettiği bu barajın ortadan kaldırılma zamanı gelmiş bulunmaktadır. Çünkü vatandaşın oy verdiği partinin parlamentoya yansımasını engelleyen yüzde 10 barajı, temsilde adaleti zedelemektedir. Temsilde adalet için yüzde 1 oyu alan partiler bile parlamentoya girebilmelidir" dedi.
Zengin gündeme dair açıklamalarına şöyle devam etti;
"1 Aralık itibariyle Soma'da 2 bin 831 maden işçisinin işine son verildi. 301 işçinin katliama kurban gittiği Soma'da, sağ kalan işçilerin işine son verilmesi, vahşi kapitalizmin kendini göstermesidir. İşçilere "Ya güvenliksiz madenlere gir, orada öl ya da işsiz kal açlıktan öl!" denilmektedir. Genel Başkanımızın dediği gibi emekçilerimiz, ya taşeron zulmü altında iş ve sağlık güvencesinden yoksun, uzun süre ve yüksek riskli koşullarda çalışmaya ya da işsiz kalarak açlıktan ölüme mahkûm edilmektedir. CHP, madencilik konusunda 10 maddelik bir çözüm paketi hazırladı.
CHP iktidarında çalışma koşulları iyileştirilecek; taşeronluk kaldırılacak; havza madenciliğine geçilecek, madenlerin denetimi bağımsız elemanlar tarafından yapılacak, yüksek risk barındıran bütün işyerleri, gerekli tedbirler alındıktan sonra üretime devam edecektir. CHP iktidarında sendikalaşma teşvik edilecek; işçinin sendikalaşmasına engel çıkarılamayacak; üye olduğu sendikadan istifaya zorlanmayacaktır."
Zengin açıklamalarını şöyle tamamladı; "3 Aralık, Dünya Engelliler Günüdür. Bugün engelliler, çok kötü koşullar içinde hayatlarını sürdürmektedirler. Türkiye nüfusunun yüzde 12'si engelli konumdadır.
Genel Başkanımızın da belirttiği gibi hepimiz her an engelli konumuna gelebiliriz. O nedenle engellilerin içinde bulunduğu koşulları çok iyi bilmemiz ve değerlendirmemiz gerekmektedir. Kent sadece engelsizler için değil, hepimiz içindir. Onların sorunlarını çözmek hepimizin görevidir. Engellilerin sorunlarını çözmek, partiler üstü bir alan olmak zorundadır. Devlet; merkezi hükümet ve belediyeler, engelli yurttaşların diğer yurttaşlar gibi kamu hizmetini alabilmeli için engelleri kaldırmakla yükümlüdür."
Daha sonra ise Kadın Kolları İl Başkanı Şükran Yöney bir açıklama yaptı. Yöney açıklamasında şunları söyledi;
"Türk Kadını seçme seçilme hakkını 80 yıl önce kazandı
Ancak; Kadına çok değer veren büyük Atatürk kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri için 1930 yılından başlayarak bir dizi yasa çıkartılması için öncülük etmiş ve nihayet 5 Aralık 1934 yılında T.B.M.M' de yapılan yasa değişikliği ile Türk kadınına hakların en büyüğü olan seçme ve seçilme hakkı Fransa'dan, İtalya'dan, İsviçre'den daha önce tanınmıştır.
Bu hakkın verilmesinin ardından yüce Atatürk Türk kadınına şöyle seslenmiştir:
''Bu karar, Türk kadınına Sosyal ve Siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer verilmiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle kullanmış, iş hayatının her safhasında başarılar göstermiştir.
Siyasi hayatta Belediye seçimleri ile tecrübe kazanan Türk kadını bu seferde Milletvekili seçme ve seçilmek sureti ile haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatla kullanacaktır.'' şeklindedir.
Ancak 21. yüzyıl Türkiye'sinde Türk kadını Atatürk'ün dediği gibi seçme ve seçilme hakkını ''selahiyet'' ve ''liyakatla'' kullanabiliyor mu? Bunun cevabı büyük ölçüde, ne yazık ki; ''hayır.''
Türk kadınının özgür iradesi ile oy hakkını kullanamadığı T.B.M.M'de bugün kadın milletvekili oranı yüzde 10 altındadır.
21.yüzyıl Türkiye'sinde töre cinayetleri, berdel ve çocuk gelinler ülke gündemine oturmuştur. Kız çocuklarının okula gidebilmeleri bile '' Baba beni okula gönder'' kampanyaları ile duyarlı bir takım kişi ve kuruluşların gayretlerine teslim edilmiştir.
Burada Atatürk'ün bir sözünü söylemeden geçmek istemiyorum.''Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlarındanım'' demişlerdir.
Yine kadınlarımızın kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmelerinin yolu siyaset yapmaktan geçmektedir. Seçme ve seçilme hakkımızı elde etmenin 80. yılı kutlu olsun ama 80 yılda haklarımızda fazla bir ilerlemenin aksine gerileme görülmektedir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol