CHP örgütü Ankara’da yaşanan terörü lanetledi

Kırklareli CHP İl Teşkilatı bugün önemli iki misafirini konuk etti. Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ve Parti Meclis Üyesi Ali Öztunç, gerçekleşen 35. Genel kurultayın ardından 81 ili gezerek parti teşkilatlarına ziyaretlerde bulunuyor. Sabah Edirne teşkilatı ile bir araya gelen meclis üyeleri öğleden sonra ise Kırklareli CHP İl Binasına gelerek önemli açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz gün Ankara’da yaşanan terör olayı ile ilgili olarak CHP saflarından da basın açıklaması geldi. Geçtiğimiz Çarşamba günü akşam sularında Ankara’da askere yönelik gerçekleşen hain saldırı ile ilgili olarak bir araya gelen CHP Kırklareli Teşkilatı “milletimizin bir kez daha başı sağolsun” mesajını verdi. Dün saat 13.00’ parti binasında gerçekleştiren toplantıya CHP Kırklareli milletvekili Turabi kayan, CHP Hatay milletvekili Mevlüt Dudu, CHP Parti Meclis Üyesi Ali Öztunç, İl Başkanı Ünal Başkur, Merkez ilçe Başkanı Gürcan Gültekin ve çok sayıda partili katılım gösterdi. İlk olarak konuşmasını yapmak üzere söz alan Parti Meclis üyesi Ali Öztun; “ Yapılan bu hain saldırıyı ve halen gerçekleşmede olan eylemleri kınıyoruz. Ülkemizin, vatanımızın vatandaşlarımız başı sağolsun. Yapılan bu saldırının altında terör örgütünün parmağı kadar, başkalarının da bu oyuna alet olduğunu biliyoruz. Suçluyu uzakta aramamıza gerek yok, gayet net ve içimizde. Çözüm süreci, çözüm süreci dendi ne oldu? Ne değişti, yine tozlu raflara kaldırılan bir düşünceydi ve bitti. Şimdi şehitlerimize ağlıyoruz, ağlayacağız. Ankara’nın göbeğinde birçok askeri komutanlığın bir arada bulunduğu bir yerde bu denli bir patlama oluyor ve bunun istihbaratı alınamıyor, şaka gibi değil mi? Tekrardan şehitlerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum, başımız sağ olsun” dedi.
Batısı
cennet, Doğusu cehennem
Ülkenin geldiği son durumu ve 3 gün önce Ankara’da terör örgütünün düzenlediği hain saldırıyı değerlendiren Hatay milletvekili Mevlüt Dudu “ülkemizin başı sağolsun” mesajını verdi. Dudu yaptığı açıklamada; “ 35. Olağan Genel Kurultayımızda parti meclis üyelimize seçildik ve kurultaydan bu yana bütün illerimizi dolaşıyoruz, örgütlerimizi ziyaret ediyoruz. Örgütlerimize ve kurultay delegasyonumuza teşekkür ediyoruz. Kırklareli’ne geliş amacımız da budur, sabah Edirne’deydik, şimdi Tekirdağ’a geçeceğiz. Bu şekilde sanıyorum ki 16-17 il oldu şuana kadar. Hızlı bir şekilde 81 ili dolaşmayı düşünüyoruz. Bu arada ben 2 gün Ankara’da gerçekleşen terör saldırında yaşamını yitiren vatandaşlarımıza tanrıdan rahmet ve ulusumuza, başsağlığı diliyorum. Ayrıca sayılarını takip etmekten gerçekten yorulduk. Bugün, yine Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 asker bir polisimiz şehit oldu. Ben onlara da Allah’tan rahmet ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Karşı karşıya olduğumuz Türkiye manzarasından biraz bahsetmek istiyorum. Hem içeride hem de dışarıda yaşananlar herkesin gözleri önünde. Ben Kırklareli gibi bir sınır ilinden geliyorum Hatay milletvekiliyim. Ama ne yazık ki bizim sınır ötesi burası gibi değil. Adeta cehenneme dönmüş durumda orada insanlar katlediliyor. Orada bir iç savaş var. Orada milyonlarca insan evini barkını iş yerini vatanını terk etmek zorunda kaldı. Bunların büyük bölümü de ülkemize göç etmek zorunda kaldı. Bunun ülkemize getirdiği külfetleri hepimiz biliyoruz. Bir anlamda da bu göç dalgasının çok önemli ayağını oluşturuyor. Orta Doğu resmen bir cehenneme dönüşmüş durumda. Son 5-6 yıldır uygulanan, yanlış dış politika artık zirveye çıkmış durumda. Bu yanlış politikanın çok ciddi bir katkısı var. Sadece kullanılan örgütün kim olduğu tartışılıyor, ama onlar taşeron. Asıl olayın arkasında, başkaları var. Bunun sebebi de yanlış dış politikadır. Bugün Türkiye’nin güneydoğusu da cehenneme dönüşmüş durumda. Bunların kimin yaptığı belli bu olaylara neden olan örgütün arkasında kimin olduğu daha da büyük bir önem arz ediyor.
7 Haziran’a kadar ne yaptınız, sözüm ona bu ülkede bir barış süreci yönetiliyor. Biz CHP olarak böylesi bir çözüm arayışında, müdahalemiz olmayacağını, çözümü şeffaf bir şekilde halk içinde ve parlamentoda aranması gerektiğini net bir şekilde dile getirdik.
Ama onlar ne yaptılar kapalı kapılar ardında, önce Oslo’da başladılar. Önce İmralı’da sonra Dolmabahçe’de yapılan pazarlıklar, her şey günlük gülistanlık, 7 Haziran ortaya çıkan tablo seçim sonucunda birden bire çözüm sürecinin rafa kaldırılması ve Güneydoğu’nun cehenneme dönüşmesi.
Önce Suruçta sonra Ankara’da patlayan bomba barutun ateşlenmesine neden oldu. Türkiye yanarken Ortadoğu yanarken bizler anayasa tartışıyoruz. Biz her zaman bu anayasanın yürürlüğü girdiğinden beri daha çağdaş, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğunu savunduk.
Hiçbir zaman anayasanın değiştirilmesi ile ilgili gösterilen çabalardan uzak durmadık” diyerek sözlerinin altını çizdi.