CHP, Üç Fidanı andı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Gençlik Kolları Başkanlığı, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ın ölümlerinin 44. yılı nedeniyle Özgürlük Parkı'nda bir basın açıklaması yaptı.Basın açıklamasına CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, ile il ve ilçe teşkilatından çok sayıda partili katıldı. CHP Kırklareli İl Gençlik Kolları Başkanı Erdem Erdin, yaptığı açılış konuşmasında, bundan tam 44 yıl önce üç yiğit devrimci önderi kaybettiklerini belirterek, "onlar milletin gür sesi ve emperyalizme evet demeyen cesaretin timsaliydiler.  Onlar tam bağımsız Türkiye için mücadele ediyorlardı.
Bundan 44 yıl önce Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını eli silahlı teröristler olarak göstermeye çalıştılar” dedi. Konuşmanın ardından basın açıklamasını yapan gençlik kolları üyesi; “6 Mayıs; Deniz Gezmiş, Hüseyin inan ve Yusuf Aslan'ın asılarak katledildiği kara gündür. Onlar yaşıyorlar ! Çünkü Türkiye toplumu ve halkı, Deniz'leri, kahraman gibi benimsedi ve öylece kabul etti. Egemen sınıfların 12 Mart darbecileri eliyle, 68 kuşağının Halk Devrimcilerini yok etme ve karalama politikaları tutmadı. Denizlerin davasının haksızlığına kimseyi inandıramadılar. Bu kararı verenler halkın belleğine lanetli cellâtlar olarak tarihe geçtiler. Onların asılması ile ilgili kararı veren Hakim boğularak can verdi, onlar ise 44 yıldır halkın gözünde yiğit 3 fidan olarak anılmaktalar. Haklı bir mücadele karşısında ideolojik-psikolojik yenilgiye uğrayan egemen sınıflar bu kez "kutsama" yoiuyla o büyük dçvrimci!ere~karşı en &irv&i ve tehlikeli saldırıyı örgütledi. Onlara göre tekrarı mümkün olmayan bireysel "serüven"di Denizlerin, Mahir'lerin, İbrahim'lerin takip ettikleri yol. O yolda mümkünü yok bir daha yürünemezdi. Bilinen bir oyundur.
Egemen sınıflar, devrimcilere en akla gelmedik baskı ve işkenceyi, hatta ölümü reva görürler. Öldürdükten sonra zararsız evliyalar haline getirerek kutsarlar onları. Çünkü onlar için "ölü bir devrimci yaşayan bir devrimciden her zaman daha iyidir". Böyle olduğu için 68 kuşağı yalnız içtenlikli, dürüst gençliğin ilgi alanına girmekle kalmıyor. Tekelleşen medyanın magazin sayfaları, büyük holdinglerin eline geçmiş olan TV'lerin ekranları da 68 kuşağına açılıyor. Onların bıraktığı miras, gençliğin idealleri, halkların özgürlüğü uğruna can da dâhil, her türlü bedelin ödenmesiydi. Ülkeye, halka, devrime bağlı, en yetenekli ve atak devrimciler hunharca katledildi. Denizler idam edildi, ibrahim'ler en ağır işkencelerden geçirilip hunharca katledildi, Nurhak'larda, Kızıldere'de Mahir Çayan ve arkadaşlarının kanı akıtıldı. Toplumun geleceğini Denizler'in şahsında yok ederek, bu suçun bedelini ülkeye ödettiler. Egemenler ülkenin sorunlarıyla ilgilenen gençlerini düşman görme ve geleceğin suçlarına yeni genç kuşakları ortak etme politikalarına on yıllarca devam etti.
Günümüzde Akp hükümeti eliyle devam ettirilen bu sistem Haziran'da yıkılmaya mahkum olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatmıştır. Baskıcı, antidemokratik ve ülkeyi karış karış peşkeş çeken bu yönetim anlayışına karşı milyonlar sokağa çıkmışlardır. Gezi tüm ülkeye denizlerin mahirlerin ölmediğini bir kez daha göstermiştir. AKP hükümetinin meşruiyeti bu ülkenin güzel çocukları katledildiğinde çoktan bitmiştir. Tıpkı onların istediği gibi özgür, eşit bir ülkede yaşama umudu ve gerekliliği dalga dalga yayılmaya devam etmektedir. Alinin, Ahmetin, Ethemin, Mehmetin, Medeninin, Abdullahın, Hasan feritin ve berkinin hesabını sormak bu ülkenin güzel insanlarının görevidir. Şimdi bize düşen görev Haziran isyanını umutla büyütüp onların açtığı yolda kararlılıkla yürümektir. Bu bizim Denizlere, Mahirlere, İbo'ya sözümüzdür. Gezi şehitlerimize sözümüzdür. Onları Eşit, özgür ve barış içinde bir ülkede yaşatmak direnenlerin boynunun borcudur” dedi.