CHP 27 ülkeyi yönetmis bir partidir. 1950’den beri de muhalefet olarak mecliste yer almaktadir. Buna göre parti 58 yildan beri tek basina iktidar olmamistir. Bu süreçte demokrasiyi kurtaran parti olarak sagci partilere destek olmus, onlarla isbirligi içersinde bulunmus ve bugüne gelmistir. Ancak büyüyerek degil, küçülerek bu süreci devam ettirmistir.
Çok partili hayata geçmis olan azgelismis bir ülkede devrim yapmis, eski düzeni yikmis, toplumun bir takim geleneklerini degistirmis CHP gibi partinin oy almasi, iktidara gelip kalmasi kolay degildir. Devrim partileri normale dönüldügünde CHP gibi büyük faturalar ödemislerdir. Bu, Türkiye gibi müslümani çok bir ülkede daha geçerli olan bir durumdur. Bu nedenle CHP gibi partilerin iktidara gelmeleri zaman alan bir olaydir.
Fakat CHP’nin bu yönü biraz mazeret götürse de mazeret götürmeyen, mazeret kabul etmeyen bir yani vardir ki o da partinin herhangi bir sag parti gibi halki kucaklayamamasidir. Partinin kadrolari Halçiligin gerek ve gerçeklerini yerine getirmemektedirler. Tutum ve davranislarindan halkin hosuna gitmeyen bazi seyleri yansitmaktadirlar. Halkla diyalogta kullandiklari yöntemler, söylemler esnek ve sevece, halkin beklentisi gibi degildir. Halka yardimci olacak bir anlayistan uzak görünmektedirler. Iktidar olduklarinda taraflarini unutmaktadirlar. Yani CHP iktidarda iken baska, muhalefette iken baska görünüm yansitmaktadir.
Bazi kimseler CHP’nin muhalefette kalisinin Sayin Baykal’a endekslemektedirler. Buna göre bu son derece yanlis bir tespittir. Baykal’in siyasi uslübu devrimcidir, Laik Cumhuriyetçidir. Köye mevlüt okuyarak girenlerden degildir. Tarikatlara ilimli bakan bir parti lideri ise hiç degildir. CHP’nin iktidar olmayisi bir teskilat isidir. CHP’de teskilat seçimden seçime çalismaktadir.
CHP Kent Demokrasisini, Kent Muhalefetini gelistirememistir.
Bu konuda Ingiliz parti liderleri, “Seçimi kaybettigin günün ertesinde seçimi kazanmak için çalismaya baslayacaksin” diyorlarsa bunda bir gerçek payi vardir. CHP’nin sonu budur. Seçimi kazanmak için ne yapilmasi, nasil çalisilmasi gerektigini tartismaktadir. Baykal giderseymis seçimi alabilerlermis. Hadi canim sende. Gücün varsa Baykal’i seçtirtme. Yerine baskasini getir. Mesle orda degil mesele partiyi iktidara tasiyacak örgütlü çalismanin yapilmamasi, Halkçiligin anlasilmamasi. Halkçi misyonla halka yaklasilmasidir.
CHP artik Atatürk’ü birakmalidir. Seveni olsun sevmeyeni olsun ATATÜRK ulusun simgesidir. Atatürk’ün kurucusu oldugu parti halka onun düsüncelerini açarak halka gitmelidir. Köye Ayet gibi gitmek yerine, köyün içinden Ayet gibi çikmanin yolunu bulunmalidir. CHP halkin diliyle konusmalidir. Halkin anlamadigi, anlamakta güçlük çektigi bir takim kavramlari, sözgelimi Laikligi, Cumhuriyetciligi, atatürkçü Düsünce’yi, Insan Haklari’ni, Anayasa’yi, AB’yi açmalidir. Bu ülkede en çok konusulan seyler hâlâ halkin bilgisi disindadir. Bu bilinmelidir.
Ben herhengi bir siyasi partili degilim. Fakat Atatürk’ü ve Atatürkçülü iyi anladigimi söyleyecek durumdayim. Türkiye’nin kurulusu ne sagda, ne solda, Atatürk’ün iyi anlasilip iyi anlatilmasinda ve Halkçilik Politikasi’ndadir. Türk ulusu daha uzun yillar HALK olma vasfini ve özelligini sürdürecektir. Bu halkin önde gelen Hayati Sorunlar’i vardir. Halkin sorunlarini gündemde ve önde tutmak partilere hareket ve canlilik getirir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol