Birkaç gün önce Kirklareli eski Is Bankasi binasi salonunda E Tipi Infaz Kurumu Hükümlü ve Tutuklularin çesitli eserlerinden meydana gelen bir sergi halkin ilgisine ve ziyaretine açildi. Serginin açilis töreninde Kirklareli Cumhuriyet Bassavcisi Sayin Esat Semerci ile Cezaevi Cumhuriyet Savcisi Sayin Musa Ünel'in yaptiklari konusmalardan anladik ki cezaevleri orada kalanlar için el becerilerinin gelistirildigi yerlerdir. Cezaevleri ayni zamanda birer egitim yerleri olmuslardir. Hükümlü ya da tutuklu toplumdan bir insandir ve o serbest kaldigi zaman ailesi ve toplum için daha yararli olmayi amaçlamis kisidir. Cezaevindeki düsüncesi böyledir. C. Bassavcisi Esat Semerci bunu Atatürk'ün buyruklari isiginda degerlendirmis, cezaevlerinde sosyal ve egitim çalismalarina agirlik verildigini, her hükümlü ve tutuklunun kendi meslegi dogrultusunda becerilerin gelistirdigini söylemistir. Böylece Kirklareli E Tipi Cezaevinde kalan sakinler üretken hale gelmektedirler. Açilan El Isi Sergisi bunun kanitidir. Atatürk bu baglamda demistir ki, bu sözü gerek C. Bassavcisi Esat Semerci gerekse Cezaevi C. Savcisi Musa Ünel konusmalarinda dile getirmislerdir. "Efendiler cezaevi sorunu çok önemlidir. Kisisel özgürlügü kaldirilan vatan evladinin ceza süresi sonucunda topluma yararli bir eleman olarak yetistirilmesi gereklidir."
Türkiye Cumhuriyeti "Kimsesizlerin Kimsesi" olarak tanimlarlar. Cumhuriyet Savcilari da bu kimsesizler kimsesi cumhuriyetin halk adina hak hukuk arayici gazetecileridir.
Bundan dolayi islerinin, mesleklerinin basinda CUMHURIYET sözü vardir. Ve tabi cezaevlerine düsmüs tutuklu ve hükümler onlarin gözetimine, onlarin yasalara uygun savunmalarina emanettirler. C. Savcilari haksizliga ugramis, kendini yalniz hisseden yurttaslarin yaninda olan kamu görevlileridir.
Bu nedenle tutuklu ve hükümlülerin topluma kazandirilmalari baglaminda ne gerekiyorsa onun yapilmasi onlara tevdi edilmistir. Bütün C. Savcilar gibi Kirklareli CUMHURIYET SAVCILARI da saygin kisilerdir. Aslinda Türkiye Cumhuriyetinin bütün adalet mensuplari halkin güvenine sahiptirler. Özellikle su yillarda halkin gözü kulagi onlarin üzerindedir. Cumhuriyet Hukuku ve adaleti onlarin ellerine, vicdanlarina emanettir. Bugün yüzbini asmis bulunana tutuklu ve hükümler de onlarin adelet semsiyesi altindadirlar. Ben, serginin açilisinda konusan Sayin Bassavci'nin ve Cezaevi Savcisinin konusmalari bu duygu ve düsünce ile dinledim. Bir toplum için adalet ve adil insanlar gereklidir. Toplum onlar sayesinde kendini rahat hissetmektedir. Süphesiz tutuklu ve hükümlüler de ayni duygular içersindedirler. Cezaevinde bir seyler yaparak zamani kullanmak, üretken hale gelmek cezanin unutulmasina neden olan bir süreçtir. Suraya gelmek istiyorum:
Tutuklu ve hükümlülerle birlikte halk da bilmelidir ki Ankara'da yargiçlar varsa Kirklareli'nde de yargiçlar, Kimsesizlerin Kimsesi olan C. Savcilari vardir. Bu nedenle toplumun adalete güvenmesi gerekir. Bu duygu ve düsüncenin zaafa ugramasi (zayiflamasi) felaket olur. Cumhuriyet Savcilarimizin, yüksek yargiçlarimizin sahsinda Kirklareli Cezaevi sakinlerini yaptiklari isler, meydana getirdikleri sanat eserleri dolayisiyle kutluyorum, onlar için zamanin çok çabuk akip gitmesini diliyorum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol