ÇARŞAMBA PAZARI

Esnaflarımızın dikkatine…
Biliyoruz ki; her biriniz geçim kaynağınız olan işyerine gözünüz gibi bakıyorsunuz… Müşteriyi velinimet kabul edip, gönlünü ve yüreğini hoş tutmak için elinizden geleni yapıyorsunuz… Onun rahatsız olacağı konuşma tarzı, tavır ve davranışlardan uzak duruyorsunuz… Ailenizin normal yaşamı devam ettirebilmesi için, işyerinizin ayakta durması ve faaliyetini sürdürmesi kaçınılmaz. Bu genel doğrular ve vazgeçilmez koşullar varken, azınlıkta olsa bazı işyeri sahiplerinin anlaşılmaz ve asla affedilmez yaptıkları nine?
Müşterinin tekrar gelmesi mümkün değilmiş ya da hiçbir zaman farkına varmayacakmış gibi; satılan malın (defolu olsa bile) geri alınmayacağı… Mağduriyetini gidermek için hakkını yasal yollardan arayanlara kötü muamele edilmesi… Nadir de olsa, kaliteli ürün üzerinden tanıtımı yapılarak kalitesiz malın satılması… Müşterinin kılık-kıyafetine, yaşlı-genç olmasına, saygın-sıradan biri durumuna göre davranış sergilenmesi… Ön ödemeli (peşinat) satışlarda, vazgeçilme durumlarına karşı ön ödemelere el konulması vb. Tavır ve davranışlar neyin nesi? Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, ekonomik durumu iyi, sosyal ve demokratik nitelikleri yüksek toplumlara dahil yurttaşların varlığı, sizin de varlığınız ve huzur içinde olmanız demektir. Onun için, demokrasi-adalet-barış talepleriyle bazen sokakları işgal eden işçilere, kamu çalışanlarına, emekçilere hitaben 'yine ne istiyor bunlar? Sokakta binlerce yerlerinde olmak isteyen işsiz varken, rahat mı batıyor bunlara?' demeyin. Onlar ne yapıyorsa; sizler ve bizler için, bu ülke ve bu dünya için yapıyor olduklarından şüpheniz olmasın.
Bankalardan yasalara saygı bekliyoruz…
Kredi kullanımları işlemlerinde, yasa, yönetmelik ve yargıtay kararlarına karşın sigorta, dosya masrafı, eksper ücreti, ipotek fekki, erken ödeme bedeli gibi vb. haksız kesintilere devam eden sayın banka yetkilileri!  Siz bu hak gasplarından, ilgili kurullar ve mahkemeler bu saldırıları bertaraf etmekten bıkmadı mı? Yeter artık, bu haksız uygulamalardan vazgeçin… Ne tüketicilerin, ne de 'Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri' ile 'Tüketici Mahkemeleri' bu haksız uygulamalara karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerdir.
İlgili kurumlardan tüketici lehine verilmiş kararları da bankaların uygulaması bekleniyor. Ülkemizde hak arama yollarının ne kadar sorunlu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ister idari, ister bürokrasi, isterse adalette olsun,  hak arama konusu oldukça marazi ve meşakkatli bir vaziyette ne yazık ki. Hemen her ülkenin idari, ekonomik, demokratik, siyasal ve sosyal özelliklerinin en etkin gücü olan 'bankacılık' sektörü, yaşamını kıt-kanaat sağlayan tüketicinin üç kuruşluk mali potansiyeline mi ihtiyacı var? Hayır, ama 'yol olur' diye halk kavramı var, bilirsiniz. Biraz adalet verilirse çok istenir varsayımı üzerine 'şeytan azapta gerek' gibi yine bir halk deyimiyle, halkın rahatı görür daha da hak ve özgürlük mücadelesini düşünür ve de başta ülkeyi-devleti yönetenler olmak üzere kurulu düzen yetkililerinin yoksa 'rahatımızı kaçırırlar' kaygıları mı var?
Bence, korkulara gerek yok. Bu halk, on yıllardan bu yana savaş lobilerinin, savaştan ekonomik ya da siyasi beslenenlerin, iktidarlarını halkların düşmanlığında arayanların çanlarına ot tıkamak için, yapması gereken özveriyi yaparak tercihini, 'BARIŞ'tan  yana kullanmak istiyor. Umarım başarılı olunur. Pişmanlık duyulur ve eşit koşullarla yüzleşme sağlanırsa, sizlerle de… Kendilerini her türlü sömürenler de… Barış sağlanır diye düşünüyorum.   
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.

Karaumur Caddesi Coştur İş Merkezi Kat: 3 No: 68 KIRKLARELİ
Tel: 0288 2141182   Faks: 0288 2147006
 GSM: 0532 4752460
e-mail: huseyinkahraman@gazetetrakya.com