Sevgili Önadım okurları!
Bugünden itibaren 'görülen lüzum üzerine' yazılarım, gazetenizde artık haftada bir gün ve Çarşamba günleri yayınlanacaktır. (Yazarımızın bu yazısı elimizde olmayan sebeplerden ötürü geç yayınlanmıştır.)
Genel-geçer anlamıyla, 'görülen lüzum üzerine' tabiri; çoğu zaman pek açıklan(a)mayan gerekçeler için kullanılsa da, bizim nedenimiz var ve açıklanabilir.
1. Yoğun işlerim arasında ve yaz-bahar ayları haftada iki gün yazı hazırlamak kolay olmuyor.
2. Yerelimizin etkin gazetelerinden biri olan Önadım'da 'TÜKETİCİ SORUNLARI KÖŞESİ' başlığı altında haftada iki gün sizlerle olmaktaki muradımız; bir gün genel tüketici sorunları ve bilgi paylaşmak, diğer günde ise sizlerden gelen soru ve sorunların karşılıklarına yer vermekti. Gelin görün ki, aralıksız Kasım-2012'den bu yana yayınlanan 'TÜKETİCİ SORUNLARI KÖŞESİ'ne, sizlerden gelen bir soru ya da sorun dahi olmadı.
Bu nedenle, haftanın ikinci gününe gereksinim kalmadığı açıkça görülmektedir. Bu demektir ki; 'ÇARŞAMBA PAZAR' başlığı ile haftada sadece bir gün beraber olacağız. Ve ayrıca salt tüketici sorunları değil, dolaylı da olsa tüketicileri ilgilendiren eğitimden sağlığa, ekonomiden siyasete, demokrasiden insan haklarına kadar tüm konulara da yer vereceğimiz, hatta bölgemizde, ülkemizde ve dünyada yine aynı niteliği taşıyan olayları ve yorumları da gündemimize alacağımız bir format izleyeceğimizi söyleyebilirim.
Nükleer santrallere karşı davranışlarımız...
Önceki yazılarımda da söz ettiğim ve 'Yeşil Düşünce Derneği' ile birlikte 'Kırklareli Demokrasi Platformu' olarak 'Nükleer Karşıtı' İğneada basın toplantısının başarılı geçmesi bizi umutlandırdı ve gururlandırdı. Çernobil felaketi tanıklarından üç kişinin de aramızda bulunduğu toplantının, aynı hafta içinde ülkemizin dört diğer yerinde tekrarı sonrası medyanın takibi yanında alınan kamuoyu tepkileri göstermiştir ki, yapılan işlerin ne kadar doğru ve mücadelenin ne kadar haklı olduğu konusunda birer turnusol anlamını taşımaktadır.
Çorlu Ekoloji Kurultayı…
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İl Eş Sözcüsü Ertuğrul Öksüz ile birlikte, Halkların Demokratik Kurultayı-Ekoloji Çalışma Grubu tarafından 28 Nisan 2013 Pazar günü Çorlu'da gerçekleştirilen 'Ekoloji Kurultayı'nı izledik.
Bu kurultay, esasen 10 Şubat 2013 Pazar günü Lüleburgaz ilçemizde gerçekleştirilmesi planlanmıştı. Ancak, 'Trakya'nın ekolojik sorunları ve çözüm önerilerinin tartışıldığı' bu kurultayın, kısaca 'vatanı böldürtmeyiz' sloganı sahibi yerel gruplar ve genel anlayışların cansiperhane gayretleriyle engellendiği duyuruldu. Ne diyelim vebali kendilerine ait.
Çevre il ve ilçelerden gelen ve duyarlı ekoloji mücadelecilerinin katılımı ile gerçekleşen 'Çorlu Ekoloji Kurultayı' konuşmacılarından;
Dr. Zafer Tabu; tehlikeli sınıfa dahil dioksin ve furanları da içinde yoğun bir biçimde bulunduran katı atıkların, bertaraf tesislerinde yakılarak yok edilmesi sonucu insanlarda yarattığı başta kanser ve Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) gibi risklerden,
TMMOB Metalurji Odası başkanlarından Cemalettin Küçük; yer altı ve yerüstü doğal kaynaklarımızın sadece ekonomik talanı ile değil, yarattıkları çevresel yıkımlar üzerine paylaştığı bilgilerden,
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu; kanser vakalarındaki yüksek oranların nedeni olan İzmit Dilovası bölgesindeki OSB ve diğer endüstriyel tesislerle ilgili araştırma sonuçlarının idare ve yargı sistemleri üzerinde yarattığı olumsuzluklardan,
Prof. Dr. Beyza Üstün ise; insana, doğal çevre ve tüm canlılara ait ortak değerlerden başta su olmak üzere ne varsa, sermayenin adım adım ele geçirmek ve mülkiyetine dahil etmekte olduğunu ve bunların dünyada, ülkemizde ve bölgemizde fark edilir, hissedilir ve yaşanılır hale geldiğinden,
Bahsederek, bize geleceğimizin ipotek altına alınmakta olduğunu anlattılar. Ve, sonuç olarak bu alt-üst oluşlarda yerli ve yabancı işbirlikçilere karşı kendi geleceğimize sahip çıkmanın kaçınılmaz olduğu mesajını verdiler.
Bir Mayıs Kutlamaları…
'Bir Mayıs', hepimizin bildiği gibi, Emeğin Bayramı'dır. Bu bayram etkinliklerinde emekçiler ne ister? Nelerden bahseder? Elbette, karakterine-kimliğine-ideolojisine paralel olarak, genel gereksinimlerinden yani, emeğin yüce bir değer olduğundan, demokrasiden, adaletten, barıştan, kardeşlikten, özgürlüklerden vb. değerlerden bahseder. Bütün bunların kullanılması konusunda en belirleyici unsur olarak siyasi iktidarlar masaya yatırılmaz mı? Eleştirilmez mi? Hak taleplerinde muhatap alınmaz mı? Elbette dikkate alınmalıdır. Ama, siyasi erke sahip A; B; C; siyasi partileri değil, siyasi iktidarlar söz konusu olmalıdır.
Bir Mayıs gibi, emek cephesi açısından çok önemli bir etkinliğin, AKP karşıtlığına indirgenip yaratılan kaosun kimseye, özellikle de sol ve sosyalist anlayışın hakim olduğu emek kesimine hiçbir faydası olmadığı gibi, barış girişimlerini dilinden düşürmeyen ancak, kaosun da baş sorumlusu konumundaki AKP'ye hiçbir faydası yoktur.
Merkezi ve yerellerdeki Bir Mayıs kutlamalarına ait çalışmalara bir bakın, kaygılarımda ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Karaumur Caddesi Coştur İş Merkezi Kat: 3 No: 68 KIRKLARELİ
Tel: 0288 2141182 Faks: 0288 2147006
GSM: 0532 4752460
e-mail: huseyinkahraman@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol