Çok güzel bir anlatimdi.
Sinsi bir veda'ydi adeta.
Öfke ve pismanligin harmanlandigi bir tanimdi.
"Canim sikiliyor!" diyordu.
Nalân, bu siiri ilk okudugunda ilgimi çekmisti.
Aslinda güzel bir sarki olurdu.
Bosluguma denk gelmisti.
Öylesi bosluguma ki, o yanim ezgiden yoksundu.
Bu dizeler geldi birkaç dokundu.
Sanki yüregimin duyarli yani yosundu.
Saçaklarina suskun bir baykus kondu.
Besteleyemedim halâ.
Yine de insanlara ulasmasi gerektigine inaniyorum bu serzenisin.
Buyurun…
Okuyun…
"Gidecektin elbet, bilirdim
Sadece gidisini geciktirdim
Sana gitme kal demem yeterdi
Demedim ya canim sikiliyor
Bizim sevdamiz baskaydi
Inan bana çok fazlaydi
Beni de götür demem yeterdi
Demedim ya canim sikiliyor
Bu aski yasatmak için her seyi yaptin
Bense her seyi yalan sandim
Dön demem yeterdi
Demedim ya canim sikiliyor
Leyla'ymis Mecnun'mus bana ne
Gülerdim hallerine
Bu askin sonu mutluluktu
Mutlu sonla bitirmedim ya canim sikiliyor
Çok pismanim çok
Artik bu derdimin çaresi yok
Beni affet demem yeterdi
Demedim ya canim sikiliyor
Her seye geç kaldim geç
Inadim kurusun, gururum yerle bir olsun
Bos ver sen bunlari geç
Sana hala gel demiyorum ya canim sikiliyor."
Sevgi, huzur, saglik, mutluluk… kalici ve bulasici olsun.
Sevgiyi sakiyan kanarya, her seher pencerenize konsun, eviniz civil civil kus sesleriyle dolsun.
Bu dizelerle birlikte Nalân Kanik Göknar'a da selamlar olsun.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol