Sair Cahit Sitki Taranci’nin” Otuzbes Yas” siir kitabi Varlik yayinlari Ekim 1967 GÜN EKSILMESIN PENCEREMDEN Siiri:
// Ne dogan güne hükmüm geçer/ Ne halden anlayan bulunur/ Ah aklimdan ölümüm geçer/ Sonra bu kus, bu bahçe, bu nur/ Ve gönül Tanrisina derki; “Pervam yok verdigin elemden/ Her mihnet kabulüm, yeter ki/ Gün eskilmesin penceremden.//
Hayati seven hüzünlü sairlerimiz” Gün Eskilmesin Penceremden” derken hayaller içindedirler...
MADEMKI VAKIT AKSAM Siiri:
// Mademki vakit aksam/ Madem evim barkim/ Ne de bir tek asinam/ Açilsin gizli sofram/ Gelsin kadehte rakim/ Dostum, nesem ve sarkim/ Mademki vakit aksam.//
Yalnizligini sair dostlariyla paylasan sairler bazen efkarlanip çok güzel siirler yazmislardir.
SERANAD Siiri:
//Kimdir bana gülümseyen yesillik balkonundan/ Demek gecelerden sonra nihayet gün doguyor/ Bir gülüsündür gençligimi döndürdü yolundan/ Yanan su anlim elinin gölgesiyle soguyor/ Güzelsin ya ne olursa ol girdin hikayeme/ Çok degil evi barki terkedip sana uydugum/ Ancak sen tazelikte gül yarasir pencereme/ Egil bak suya ordadir güzelligin, gençligim/ Sen gel beni dinle günlerimiz heba olmasin/ Yorgun basimi gögsünde emniyette bileyim/ Artik taslarimiz ayri çesmelerden dolmasin.//
Cahit Sitki Taranci’nin her siirinde sevdali bir gönlün hicran yarasi gizli gibidir... Misralara siginan sairler en güzel siirlerini yazmislardir...
MEMLEKET ISTERIM Siirini çok severiz:
//Memleket isterim/ Gök mavi, dal yesil, tarla sari olsun/ Memleket isterim/ Ne basta dert ne gönülde hasret olsun/ Kardes kavgasina bir nihayet olsun/ Memleket isterim/ Ne zengin fakir ne sen ben farki olsun/ Kis günü herkesin evi barki olsun/ Memleket isterim/ Yasamak sevmek gibi gönülden olsun/ Olursa bir sikayet ölümden olsun.//
Sairlerin ütopyalari vardir. Devlet adamlarinin rüyalari ayni bu siirdeki bir memleket askidir...
Ekonomik ve sosyal sikintilar içinde yasayan toplumlarda sairler en güzel siirlerini yazarlar... Yasam ve gelecek günlerin hayaliyle yasarken yarali gönülleri aglar gibidir...
// Ne gün aslina dönecek bu ten?/ Tas, toprak, çiçek, su ve maden/ Ruha ebediyeti vadeden/ Efsanevi yalan nerde ölüm//
Bütün sanatçilarimiz huzurlu, güzel bir dünyayi özlerken bazen ümitsiz anlarda ölümün kurtulus olacagini zannetmislerdir...
En büyük mücadele hayat kavgasidir. Sermaye birikimi olmayan, savaslardan çikmis yoksul bir halkin perisanligi vardir. Padisahlar, krallar saraylarda, kösklerde sefa sürerken halkin hangi durumda oldugunu farketmemislerdir. Cumhuriyetin ilani ve reformlar, yenilikler yeni bir toplumun yasama aski, memleket askidir...
Aydinlar yeni bir Türkiye’yi yürekleriyle kurmuslardir... Büyük Atatürk: “Ümidim Gençliktedir” derken gözleri hülyaliydi... Yarinlara umutla bakiyordu. Cehaletin ve yoksullugun farkindaydi... Ingiliz emperyalizmi yurdumuzda iç isyanlar çikartarak oyunlar oynamak istiyordu... Seyh Sait Isyani gibi...
selahattindemiraco@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol