"Buraya kadar nasıl geldiysen öyle devam et"

Önadım Haber
Murat Hersek tarafından, Türkiye kamuoyu ile paylaşılan şampiyonluk ayrıntıları
"1952 yılında Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olan Ditrih Almanya'dan gelerek Milli Takımlar arasındaki müsabakalara katıldı. İstanbul'da sergi sarayında yapmış olduğum Ditrih ile müsabakada, Ditrih'i 7 dakikada tuş ile yenmek kısmet oldu. "
"Ditrih ile güreştiğim zaman,  Ditrih 126 Kilogramdı. Ben ise o zamanlarda 90 Kilogramdım. Antanson ve Ditrih'i yendikten sonra dünyada beni yenecek olan kimsenin olmadığını kabullendim. Dünya çapında kendime güveniyordum."
"1952 Olimpiyatlarına gideceğime bir hafta kala bizim arkadaşlarla yaptığımız antrenmanlarda kolum incindi. Bu sebepten 1952 yılındaki olimpiyatlara katılamadım."
"Bu arada, mesleğim olan şoförlüğü yapıyordum. Ağabeyim olan Abdi Hersekli ile ortak zahire ve nakliye işine girdik. 1956 yılında trafik kazası yapmamış olmasaydım, en az 15 yıl dünya ve olimpiyat şampiyonluğumu koruyacağıma inanıyorudum. Ve bu konuda kendime güveniyordum. Kısmet değilmiş güreşi bıraktım."
"Abdi Hersekli ile ortak olarak kamyonculuk, bilahare 40 yıldan beri kendi başıma Şampiyon Hersekli firmasını kurdum.
Dünya şampiyonluğuna giden yolda kırılma noktası olan, dönemin Başpehlivanı Hüseyin Tosun ile o konuşma ise, saygın kişilik tarafından şu şekilde anlatılıyor.
Hüseyin Tosun - Delikanlı güreşlere katılmak için mi? Gidiyorsun.
Murat  Hersek - Hayır  Meraklıyım seyredeceğim.
Hüseyin Tosun - Sen kimin oğlusun?
Murat  Hersek - Arabacı Adem Pehlivan'ın oğluyum.
Hüseyin Tosun - Babanı tanıyorum sizin sülaleyi çok kuvvetli diye anlatırlar. Bende güreşmeye gidiyorum. Senide güreştireceğim…
"Milli Takım müsakabalarında dünya ve olimpiyat şampiyonu olmuş 2 kişiyi yendim. 1948'de Olimpiyat şampiyonu olan Antanson'u dünyaya geldiği Goteeoborg'da yendim. İkincisi ise, 1952 olimpiyatlarında şampiyon olan Alman asıllı Ditrih'le olimpiyatlarda 6 ay önce güreştik."
"Ditrih'le güreşe başlamadan önce, Yaşar Doğu bana sordu, 'Güreşi ne şekilde yapacaksın' ben'de cevap verdim. 'Yaşar abi 6 dakikalık ilk devrede, rakibim olan Ditrih'i kızdıracağım, sonra güreşe gireceğim. Neticeyi seyredeceksin.' Dedim."
"Ringe çıktım Besmele çekerek güreşe başladım. Spiker ise şöyle konuşuyordu; 'Bir dakika, iki dakika, üç dakika derken kolunu kaldırıp arkasına geçtim. Ditrihi havaya kaldırdım. Havada iken, burgu denilen oyunumu havadayken taktım, yere attım, Ditrih köprü kurarak yenilmekten kurtuldu. Bir kez daha burgu oyununu tatbik ettim. Tekrar köprüye geldi. 6 dakika boyunca 7 kez köprüye getirdim. Gong çaldı. Daha sonra hakem geldi ve maçın uzatma dakikalarına nasıl devam etmek istediğimiz sordu. Avantaj bende olduğu için ben karar verecektim. Yaşar Doğu'ya baktım. Bana; maçın bittiği yerden debam etmek istediği söyle dedi. Nasıl güreşeceğimi sordum. Öylece bakıştık. Çünkü Alman güreşçi hiç puan alamamıştı. Ben ise 7 burgudan 3'er puan almıştım. Tam idare ederek güreşmeyi düşünürken, Yaşar ağabey bağırdı. 'Nasıl buraya kadar geldiysen öyle devam eti."diye. 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek maça başladım ve muhaffak oldum."
(Kırklareli'nin YÜZ AKLARI adı altında, ilimizden çıkarak ülkemizde ve dünyada örnek teşkil eden kişilik ve karakterlerini Kırklareli halkınla buluşturmaya devam edeceğiz)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol