Bunlari Hep Onlar Söylerdi

Türkiye gerçegini, diyalektigini, toplumsal yapisini bilmeyen bir takim politikacilar geçmiste söyledikleriyle, bazi icraatlariyla bugüne sarkan önemli ulusal sorunlar birakmislardir.
Bugün ülkemizde yeni gibi görünen, çözüm aranan sorunlar onlarin siyasi yasamlarindan geride kalanlardir.
Bu konuya geçenlerde Cumhuriyet'te Egitimci Osman Bolulu da deginmisti. Osman Bolulu benim 1960'li yillarda Ankara'da tanidigim, bir kurulusta birlikte çalistigim arkadaslardandir. Rahmetli Ismet Inönü'nün, Millet Meclisi Baskani rahmetli Fuat Sirmen'in, rahmetli sair Behçet Kemal'in ve daha baska ülkenin önde gelenlerinin bulundugu bir toplantida bizden kaynaklanan bir sorun konusulurken, "Biz köy kökenli aydinlariz. Ankara'ya keçi patikasindan yürüyerek geldik. Gelirken sol ayagimizin sol parmagi tasa çarpmisti, simdi sol ayagimin sol parmagi ondan sizliyor. Ancak sizin bunu duymaniz olasi degildir. Çünkü gerçegi biz yasiyoruz" diyen yürekli bir yazar ve ozandir.
Osman Bolulu Cumhuriyet'te çikan "Iki" "3 Mart" baslikli yazisinda bugüne dek bir-ikisi sahneden çekilmis parti liderleri dahil, ülkeye sorun yaratan sözlerinden alti çizik olanlara deginmistir.
1950'li yillarin ortalarindan itibaren Demokrat Parti Genel Baskani Basbakan Adnan Menderes'in ekonomisi, sosyal politikalari iflas etmeye baslamisti. CHP'nin Merkez Bankasi'nda biraktigi tonlarca altin ve döviz tükenmis, disardan borç alinacak hale gelinmisti. Halkta bir huzursuzluk baslamisti. Milletvekilleri bu sorunlari gruplarina getiriyor, hükümeti elestiriyorlardi. Iste böyle bir sikisik durumda grubunda konusan Basbakan Adnan Menderes, "Siz isterseniz Hilafeti bile getirebilirsiniz" demisti. Ancak ne var ki Adnan Menderes'in iktidari Hilafeti getirememis, Menderes'i de idamdan kimse kurtaramamisti.
Atatürk'ün çevresinden, Milli Mücadele'nin Galip Hocasi Celal Bayar Demokrat Parti'yi kurduktan sonra "Ihlas ile Yola Çiktik" demisti. "Ihlas ile yola çiktik" diyenler 1960'da iktidardan gidinceye dek 27 yillik Atatürk ve Inönü Devirlerini elestirdiler, halka bu dönemin kötülüklerini anlattilar. Ismet Inönü bir konusmasinda Celal Bayar'a, "Senin Basbakan ve Iktisat Bakanligi yaptigin yillar da dahil, 27 yili sonuna dek savunacagim" demisti. 27 Yil Cumhuriyetin Atatürk ve Inönü devridir. Devrimlerin yerlestirildigi yillardir. Bugün "IHLAS" gerici yayin yapan bir TV kurulusunu gerçeklestirmistir.
Bugün Çankaya'da bulunan Sayin Demirel, Ecevit'in ortaya attigi "Ortanin Solu" na "Moskova'nin Yolu" diyenlerin topladigi "Milliyetçi Cephe" kavramini siyasi edebiyata sokmustur. Hatta sol kesimi kastederek, "Tespih çekenle silah çeken bir olur mu", "Bana sagcilar suç isliyor dedirtemezsiniz" demistir. Türkiye'yi komünizmden Imam Hatip'liler "kurtaracak" diyen de Cumhurbaskani Cevdet Sunay olmustur... Halki kahvelerini, camilerini ayiracak hale getiren particilik olmustu. Adnan Menderes "Vatan Cephesi" mucidi olmakla ün yapmisti.
Erbakan Hoca'da toplumu "Inananlar inanmayanlar" diye nitelendirmistir. Osman Bolulu'nun dedigi gibi, Cumhurbaskani Cevdet Sunay, Kenan Evren Cumhuriyet'in laiklik ilkesine aykiri hareket eden devlet adamlari olarak tarihe geçmislerdir.
Bunlar bugün geride kalmis degerlendirmelerdir. Ama geride kambur olusturan ifadeler olduklari da inkar edilemez. Galiba ülkemizde herkes siyaseti, demokrasiyi ögrene ögrene ömrünü tüketiyor.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol