"Bugünlerde ilk Meclisin ve Cumhuriyetin kurucu ruhunun anlami daha da önem kazanmistir"

MHP Kirklareli Il Kadin Kollari Baskani Nedime Tutar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami dolayisiyla yaptigi açiklamada, "Devletimizin kazanimlarini sekteyle ugratacak, milletimizin kaynasmasini geriye döndürecek gelismelerin görüldügü bu günlerde, ilk Meclisin ve Cumhuriyetin kurucu ruhunun anlami hepimiz için daha da önem kazanmistir" dedi.
MHP Kirklareli Il Kadin Kollari Baskani Nedime Tutar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami dolayisiyla yaptigi yazili açiklamada, tüm çocuklarin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami'ni kutlayarak, baris, huzur ve kardeslik diledi. Milli tarihimizin dönüm noktalarindan biri olan bugünün tam olarak anlasilabilmesi için daha da geçmise bakilmasi gerektigini ifade eden Tutar, bu baslangicin geride kalan asirlar içinde sayisiz sonlari barindiran tarihi bir ibret noktasi oldugunu söyledi.
Tutar, mesajinda su görüslere yer verdi;
"Büyük Millet Meclisi'nin açilisi; Bin yillik bir vatani sahiplenebilmenin, savunabilmenin mücadelesini veren Türk milleti için geri çekilmenin son bulmasidir. Asirlarca hak ve adaletle süren imparatorluk hükümranliginin ardindan milletimizin milli bir devlete ulasarak çare arayisinin son bulmasidir. Yillarca kisir bir asabiyet içinde birbiriyle mücadele eden ecdadimizin aralarindaki çekismelerin milli kimlikle bulusarak, ayrismanin son bulmasidir.
Bu tarihi gün, Osmanli Devleti'nin hâkimiyet havzalarini birer birer kaybederek, Türk milletinin yasama alaninin Anadolu'ya sikistigi, aci ve istirapla dolu bir tablo içinde, milletimizin en son ve en etkili hamlesinin de adidir. Yillardir üç kitada evlatlarini kaybetmis, sayisiz göçlerle büyük acilar çekmis Türk milleti için, verilecek cografya parçasinin, dönülecek yurt topraginin ve kaybedilecek insanimizin kalmadiginin da milletimiz adina nihai kararidir. Vatan evlatlarini, savas meydanlarindan önce Anadolu'da kongre salonlarinda ve Ankara'da ilk Mecliste toplanmaya iten gerçek neden de budur. Iste, 23 Nisan 1920'de Ankara'nin Ulus semtinde baslayan sürecin özü ve özeti budur. Bu özet, birligin, beraberligin ve kucaklasmanin saglanmasidir. Samsun'da ilk adimin, Amasya'daki tamimin, Erzurum ve Sivas kongrelerinin ve nihayet Büyük Millet Meclisi'nin açilisinin anlami burada, bu yüksek bulusma ve kaynasma arzusunda aranmalidir. O gün tam bir suur ve heyecanla yurdumuzun her yöresinden bir araya gelen vatan evlatlarinin yaptiklari;
Gerilemeye karsi yeniden yükselisin,
Kayiplara karsi, yeniden kazanisin,
Atalete karsi yerinden dogrulusun,
Parçalanmaya karsi yeniden kurulusun, dünyaya ilanidir.
Yüce Meclisin açilisi, umutsuzluk, yoksulluk, yilginlik içinde ve hareketsiz kalmis millet varligina olan inancin ifadesi ve çikis noktasi olmus, Cumhuriyetimizi müjdelemistir. 23 Nisan 1920 tarihinin ön almasiyla, Türk milletinin Anadolu'da yaptigi bin yillik yolculuk yeni bir devletle bulusmus, yeni bir yönetim sekliyle tanismis ve yeni ufuklar milletimizin önüne açilmistir. 
Bu muhtesem eserin arkasindaki basarinin sirlari;
Milli güçlere ve kanaat önderlerine dayali kucaklastirici mesruiyet arayisinda,
Vatan için duyulan kaygilarin ve suurun bir araya getirildigi uzlasma kültüründe,
Türk milletini esas alan milli heyecanin ortaya çikardigi tam bagimsizlik kararinda,
Ülkemizde istahlari tükenmemis küresel güçleri defetmek için lazim olan kahramanlikta ve en önemlisi, birbirine yabancilasma egilimine girmis ve kabuguna çekilmis bir toplumda milli kimligi yeniden yükseltmek için duyulan heyecanda aranmalidir.
Onlar, kimlikleri kasiyip toplumu parçalara ayirmamislardir.
Onlar, farkliliklari körükleyip milleti zayiflatmamislardir.
Onlar, Albayragin etrafinda toplanip, milli kimligi savunmuslar,
Ayrilmayi degil bulusmayi,
Farklilasmayi degil bütünlesmeyi,
Dagilmayi degil kucaklasmayi tercih etmislerdir.
Tam yedi asir önce, Sögüt'te 400 çadirlik bir Türkmen beyliginden bir Cihan Imparatorlugunu çikartan kudretle, geçen yüzyilda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açilmasina kadar varan süreçteki dinamikler birbirleriyle aynidir. Her iki tarihi olayda da, ayriliklar bulusmaya çevrilmis, farkliliklar birlesmeye dönüstürülmüs, bir arada yasama ülküsü bizi alti asir kaynastiran yönetim iradesi olmustur. Bu milleti, üç kitaya hükümran yapan beseri birlesme imparatorlugun son asrinda nifakla, irkçilikla, ayrimcilikla zayiflayinca nasil bir dagilmanin ve yikilisin yasandigi bilinen tarihin gerçegidir. Devletimizin kazanimlarini sekteyle ugratacak, milletimizin kaynasmasini geriye döndürecek gelismelerin görüldügü bu günlerde, ilk Meclisin ve Cumhuriyetin kurucu ruhunun anlami hepimiz için daha da önem kazanmistir. Bu vesile ile aziz milletimizin, sevgili çocuklarimizin ve dünyadaki bütün çocuklarin bayramini en içten dileklerimle kutluyorum. Baris, huzur ve kardeslik diliyorum. Bu çok anlamli günün 91. yildönümünde, Mustafa Kemal Atatürk'ü, kurucu kahramanlari, aziz sehitlerimizi ve bugün hayatta olmayan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin muhterem mensuplarini sükranla, minnetle ve rahmetle bir kez daha                     aniyorum."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol