“Bugün, canlarıyla bedel ödeyen kız kardeşlerimizi anma günüdür”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde tören düzenledi. Törende konuşan İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Gün, 8 Mart’ın ortaya çıkışına vurgu yaptı; “Bugün, canlarıyla bedel ödeyen kız kardeşlerimizi anma günüdür. Bugün, uğradıkları haksızlıkları kabul etmeyerek kaderlerini değiştirme iradesi gösteren bütün kadınlara saygı günüdür” dedi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, Kırklareli’nde CHP İl Kadın Kolları Başkanlığı Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde bir tören düzenledi. Törene CHP Kırklareli teşkilatı katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından CHP İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Gün beraberindeki Yönetim ve Gençlik Kolları üyeleri ile Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.
Ardından Gülşen Gün, 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirdikleri basın açıklamasında 8 Mart 1857’de Amerika Birleşik Devletleri’nde 40 bin dokuma işçisi kadının başlattığı grevi ve grev sırasında bir fabrikaya kilitlenen direnişçi kadınlardan 129’unun, çıkan yangında yaşamını kaybetmesini anımsatarak bu olayın dünyanın her yerindeki kadınların haksızlıklara karşı direnişini örgütlediğini, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesinin hiç unutulmadığını söyledi.
1910 yılında Kopenhag’da düzenlenen İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Clara Zetkin’in önerisiyle, her yıl bir günün, kadınların uluslararası mücadele günü olarak kutlanması kararı alındığını kaydeden Gün, 8 Mart tarihi olarak benimsenen, “Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü”nün canlarıyla beden ödeyen kadınları anma günü olduğunu vurgulayarak; “Bugün, canlarıyla bedel ödeyen kız kardeşlerimizi anma günüdür. Bugün, uğradıkları haksızlıkları kabul etmeyerek kaderlerini değiştirme iradesi gösteren bütün kadınlara saygı günüdür. Bugün, eşitsizliklere karşı dayanışmayı yükseltme ve mücadele günüdür” dedi.
497 bir sayı değildir
İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de fesih edildiğini hatırlatan Gün, “Şu gerçeği hatırlatmak isteriz ki; 2021 yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kız kardeşimiz katledildi. 497 bir sayı değildir; 497 evlattır, kardeştir, annedir, hayattan koparılan canlardır. Biz tek bir kız kardeşimizin şiddet görmesine, hayattan koparılmasına tahammül edemezken, 497 kadının ölümü ile teselli olunmasına isyan ediyoruz. Şiddet uygulayıp mahkemelerde bahanelerin arkasına sığınan erkekler, iyi hal veya tahrik indirimleri ile ödüllendiriliyor. Kız kardeşlerimizin balkonlardan aşağı atılmasına intihar kılıfı verilmeye çalışılıyor. Katiller, cezasızlıkla ödüllendiriliyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ısrarlı takibin suç olacağını açıkladığını, cezasının “6 ay ile 2 yıl” arasında olacağını söylediğini belirten Gün, “Oysaki Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesi ısrarlı takibi de kapsayan sistematik şiddet türleri için 2 ile 5 yıl arasında ceza öngörüyor. O halde ceza artışı yok, indirimi var” diyerek mevcut yasaların etkin şekilde uygulanmasını talep etti.
İstanbul Sözleşmesini uygulamaya koyacağız
Kadına yönelik şiddeti durdurmakta kararlı olduklarını bu nedenle iktidara geldikleri ilk hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesini yeniden uygulamaya koyacaklarını söyleyen Gün, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Uluslararası sözleşmeleri ve ulusal mevzuat hükümlerini etkili şekilde uygulayacağız. Kravat taktı, efendi durdu diyerek yapılan indirimleri kaldıracağız. Faillere caydırıcı cezalar verilmesini, cezaların seçenek yaptırımlara çevrilmemesini, infazının derhal uygulanmasını sağlayacağız. İttifak olarak şu konuda da mutabıkız; eğitimde güçlü reformlar gerçekleştireceğiz. İlkokul birinci sınıftan itibaren eğitim müfredatına insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri koyacağız. Kız çocuklarının eğitim hakkını güvence altına alacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engelleri tek tek kaldırılacağız.
Altı liderin imzaladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakatında, kadın istihdamıyla ilgili de önemli politikalar var. Eşit ve adaletli bir çalışma hayatı için kadınların güvenceli çalışması, eşit işe eşit ücret alması, iş-özel yaşam dengesinin kurulmasına yönelik, uluslararası standartlar doğrultusunda, gerekli düzenlemeleri yapacağız.” (H.Murat Taner)