Ergenekon Davası'nda önceki gün açıklanan kararlar ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmeleri ile ilgili Kırklareli de açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Silivri'de görülen dava nedeniyle Türkiye'nin büyük bir demokrasi ve hukuk sınavından da geçtiğini belirterek hem adli tarihin hem de tarihin bu süreci yazacağını söyledi. Bozdağ, ayrıca Kılıçdaroğlu'nun karar ile ilgili yaptığı değerlendirmelerle de tarafını belli ettiğini söz konusu davranışının siciline uygun olduğunu kaydetti.
Bulgaristan'da gerçekleştireceği temaslar öncesi Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ı beraberindeki heyet ile birlikte makamında ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, gazetecilerin soruları üzerine Ergenekon Davası'nın önceki gün açıklanan kararları ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kararlar ile ilgili yorumlarını değerlendirdi.
Gazetecilerin soruları öncesi kısa bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bugün tarihimizin önemli merkezlerinden biri olan Kırklareli'mizdeyiz. Bugün sizlerin aracılığınızla bütün vatandaşlarımızın Ramazan ayını gönülden tebrik ediyorum. Yarın (Bugün) arife sonra bayram. Dilerim huzur içerisinde bir bayramı geçirirler, daha nice bayramlarda aileleri ile sevdikleri ile bir arada bulunma fırsatı bulurlar. Buradan sonra Bulgaristan'a geçeceğiz. Orada soydaşlarımızla beraber iftar etme, teravih ve sahurda bulunma imkanımız olacak. Daha sonra da Bayram namazını Kırcali'de kıldıktan sonra Sofya'da görüşmelerimiz olacak. Bu vesile ile soydaşlarımızın sorunlarını dinleme imkanı bulacağız. Bulgaristan ile olan ilişkilerimizi daha ileri noktalara taşıma imkanı bulacağız, burada bazı isteklerimizde olacak" dedi.
Herkes durduğu yere göre bir değerlendirme yapıyor
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yaptığı açıklamaların ardından soruları yanıtladı. Ergenekon Davası'nda açıklanan kararları nasıl değerlendirdiği sorulan Bozdağ;
"Silivri'de devam eden tarihi davada mahkeme nihai kararını dün açıkladı. Her mahkeme kararını beğenenler olduğu gibi beğenmeyenlerde olabilir. Mahkeme kararları hakkında doğru bir değerlendirme yapabilmek için dosyayı ve kararın gerekçesini görmek lazım. Kararın gerekçesini ve dosyayı görmeden buna ilişkin detaylı bir değerlendirme yapmadan sadece kısa kararla değerlendirme yapmak bizim sağlıklı sonuçlara ulaşmamıza engel olur, unun için hukuki değerlendirmeleri gerekçeli karardan sonra yapılması elbette faydalı olacaktır ama tabi bu kararla ilgili değerlendirme yapmasına da elbette engel değil. Bana göre yapılan değerlendirmelerin önemli bir kısmı dosyadan ve mahkemenin gerekçelilerinden bağımsız kişilerin durduğu yerle alakalı değerlendirmeler. Herkes durduğu yere göre bir değerlendirme yapıyor. Taraftarlığına göre bir değerlendirme yapıyor bu da fevkalade yanlıştır. Bildiğiniz gibi mahkemeler kararlarını; Anayasa'ya kanuna, dosyadaki delilere ve bunlardan edindikleri vicdani kanaate göre verirler. O vicdani kanaati oluşturan dosyadaki deliller ve hukuksal yapılar nedir onları gördükten sonra ancak sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Onun dışında yapılan değerlendirmeler kişilerin kendi durdukları yerlerle alakalıdır.
Mahkemelerin kararları Anayasa ve hukuk çerçevesinde oluşuyor. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Esasında Silivri'de görülen dava nedeniyle Türkiye büyük bir demokrasi ve hukuk sınavından da geçti. Belki bugün davaya ilişkin bazı değerlendirmeleri insanlar bulundukları yere göre yapabilir ama bu davayı ve bu dava sürecini, Türkiye'de olup bitenleri hem adli tarih yazacaktır hem de tarih yazacaktır. Hem demokrasi tarihi elbette daha objektif yazacaktır diye düşünüyorum. Türkiye önemli bir demokrasi sınavından bu dava sürecinde geçmiştir" diye konuştu.
Haberal yemin ettikten sonra yasama ve denetim faaliyetlerine başlayabilir
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, milletvekili seçilenler ilgili olarak ta, "Tutuklu oldukları için yemin edemediklerinden milletvekillerinin kullandıkları yetkileri bizim yasalarımıza göre kullanamıyorlar çünkü yasama faaliyetlerine ve denetim faaliyetlerine katılabilmeleri ancak yeminden sonra yapılabilecek işlerdir. Sayın Haberal tahliye olmuştur. Meclis'te yemin edebilir ve yemin ettikten sonra yasama ve denetim faaliyetlerine başlayabilir buna mani bir hal yoktur. Meclisin yapılacak ilk toplantısında yemin edebilir"
Kılıçdaroğlu tarafını belli etti
Bozdağ, açıklamalarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dava kararları ile ilgili değerlendirmelerini de eleştirdi. Gazetecilerin Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmelerini sorduğu Bozdağ, şöyle konuştu;
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmesi hukuki bir değerlendirme değil. Hukuksal bir değerlendirme deminde ifade ettim dosyanın tetkikinden, mahkemenin gerekçeli kararını gördükten sonra yapılabilir. Sayın Kılıçdaroğlu dosyayı tetkik etmeden, mahkemenin gerekçeli kararını görmeden daha başından mahkemenin kararını gayri meşru ilan etti. Esasında CHP ve milletvekilleri bu davanın başından beri mahkemenin hâkimlerini, savcılarını itham eden onlara hakaret eden hatta zaman zaman açık ve zımni tehdit eden yaklaşımlar içerisinde oldular. Partinin meclis ve gurup toplantılarını adeta mahkeme salonlarına çevirdiler. Orda da hâkim ve savcıları yargıladılar adeta. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı şey tarafını belli etmektir. CHP'nin hukuk dışı yollarla iktidar olma konusundaki davranışı ve yaptıklarına baktığınızda geçmişteki siciline baktığınızda aslında 27 Mayıs'ta olsun 28 Şubat'ta olsun siciline baktığınızda Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ilanı bizleri yadırgatmadı, siciline uygundur ancak ortada bir mahkeme kararı vardır. Bu mahkeme kararı Anayasa ve hukuk çerçevesinde işleyen bir karardır. Dosyada delilleri vs. vardır. Mahkeme de bu deliller çerçevesinde karar vermiştir. Bizim anayasamıza göre de mahkeme kararları bağlayıcıdır. Bu nihai bir karar değildir. Yargıtay aşaması var. Eğer bozarsa devam edecek ayrıca bir prosedürü vardır onun için süreç devam ediyor. Bu süreç içerisinde herkesin hukuk içerisinde olmaya özen göstermesi lazım. Önemli olan hukukun işlemesidir. Sorun hukukun işlemediği yerde vardır. Türkiye'de hukuk işliyor ama bundan rahatsız olan da olabilir. Eleştiren de olabilir. Bu her yerde vardır. Biz bu kararları siyasetçi olarak eleştirebiliriz ama sonuçta bu konuda son sözü Yargıtay söyleyecektir bu karara da hepimiz saygı duyacağız."
Ziyaret, verilen hediyelerin ardından Bozdağ ve beraberindeki heyetin Bulgaristan'a geçmesi ile son buldu.
Kırklareli bunlar yüzünden kirleniyor. Memleket bunlar yüzünden boğazına kadar rüşvet hırsızlık anti Atatürkçülüğe cemaat çirkefliğine ve pisliğe batmış durumda. Kırklareline gelmesinler İSTEMİYORUZ!!!