Kiliçdaroglu, Referandum'dan hemen sonra Brüksel'e gitti ve ardindan Berlin'e geçti. Çok önemli mesajlar verdi bu gezisinde. Referandum sürecinde Avrupa Birligi, kendi tavrini çesitli sözcüleri araciligi ile oldukça net bir sekilde ortaya koymustu. AB, "Hayir" cephesinin en önemli aktörlerinden biri olarak üzerine düseni yapti. Kiliçdaroglu ise bütün gezisi boyunca hep su mesaji vermeye çalisti: "Siz AKP'yi destekliyorsunuz. Ama AKP'nin, AB üyesi olmak için yaptigi çalisma sözdedir. "Gerçekte ise AKP'nin Türkiye'yi baska bir yere tasimayi amaçlayan bir gizli gündemi var. Avrupa Birligi'nin amaçlari dogrultusunda asil biz çalisiriz. AKP'yi degil, bizi destekleyin." Kiliçdaroglu Avrupa'da ziyaretler yapip bu mesajlari vermeye çalisirken, Avrupa Birligi'nin bir heyeti Diyarbakir'daydi ve Finlandiya eski Cumhurbaskani Ahtisaari'nin Baskanligindaki "Türkiye Bagimsiz Komisyonu", Türkiye'yi bölünmeye dogru götüren yolun taslarini dösüyordu. Avrupa Birligi bölücülügün arkasinda, Avrupa Birligi, tarikat ve cemaatlerin arkasinda, Avrupa Birligi, bütün gücüyle Ergenekon tertibinin arkasinda ve Türk Ordusu'na düsmanlik yapiyor. Demokrasi adina Türkiye'nin etnik gruplar ve inanç farkliliklari temelinde ayristirilmasini dayatan da Avrupa Birligi. "Türklerin tarihinin hakkindan gelmek gerekir" diyen, bu amaçla Soykirim yalanini dayatan ve Mustafa Kemal mirasinin yok edilmesi gerektigini söyleyen de Avrupa Birligi. Iste Kiliçdaroglu bütün bunlari dayatan Avrupa'ya; "AKP'yi degil beni destekleyin" diye dil döküyor Brüksel'de ve Berlin'de…
Avrupa Birligi'ne karsi tutum, Türkiye için artik bir varlik sorunu haline gelmistir. Mafya-Gladyo-Tarikat sistemi Türkiye'nin önüne, AB kapisina baglanmayi ve orada parçalanmayi koymustur. Ve bu sistemin has Partisi AKP, bunun için bütün gücüyle çalismaktadir. CHP ise, iste bu programi uygulamak noktasinda AKP ile yarismaktadir. Bu program içinde debelenen bir Parti, birakalim "Ana Muhalefet" olmayi, "Muhalefet Partisi" bile olamaz.
ANA MUHALEFET PROGRAMI
2010'larin Türkiyesi'nde bir Ana Muhalefet Partisi; programini ancak asagidaki esaslara oturttugu zaman, gerçekten ana muhalefet rolünü oynayabilir:
1. Her seyden önce tam bagimsizlik. Tam bagimsizlik politikasi bugün birinci olarak, Amerika'nin Büyük Ortadogu Projesine tavir alinmasini, ikinci olarak NATO'dan çikilmasini, üçüncü olarak Gümrük Birligi anlasmasinin feshedilerek, Avrupa Birligi'ne üyelik basvurusunun geri çekilmesini gerektirir.
2. Serbest piyasa ekonomisi, artik bütün çiplakligi ile ortaya çiktigi üzere, Türkiye'yi bölen bir rol oynamaktadir. Cumhuriyet, "Halkçi Devletçi Ekonomi Politikasi" ile Türkiye'nin Dogusunu ve Batisini birlestirmisti. Halkçi Devletçi Politikanin birlestirdigi Türkiye, son otuz yilin serbest piyasa politikalarinin uygulanmasi ile bugün bölünme noktasina gelmistir.
Bu kapsamda, stratejik öneme sahip kuruluslarin yeniden kamulastirilmasi, kamu önderliginde ülke düzeyine yayilan ve geri kalmis Bölgelere özel bir önem veren yatirim ve kalkinma politikalari izlemek zorunludur.
Serbest piyasa sisteminin esas sahibi AKP'dir. AKP'ye ancak halkçi devletçi politikalarla muhalefet edilebilir.
3. Iktidar Partisi Ortaçag güçlerine dayanmaktadir. Ana Muhalefet Partisi Ortaçag'dan köklü bir kopusu savunmak zorundadir. Toprak agaliginin kökünü kaziyacak bir toprak dagitimi, yurttaslari Ortaçagin her türlü bagimlilik iliskisinden kurtaracak Aydinlanma Devrimini tamamlamak; Türkiye'nin ihtiyaci olan Demokratik Devrimin geregidir.
4. Halkin refahi ve mutlulugu. Hortumcunun malina el koymak ve tüm halkin hizmetine sunmak, adaletli bir gelir dagilimi için gerekli tedbirleri almak, kamu öncülügünde gerçeklestirilecek yatirimlarla issizligin kökünü kazimak; tarimi desteklemek ve milli sanayii korumak, parasiz egitim ve parasiz saglik.
5. Türk ile Kürdü, birbirlerinin haklarina saygili özkardesler olarak emperyalizme karsi büyük millet anlayisi çerçevesinde simsiki birlestirmek. Bu çerçevede arkada kalan dönemin yanlisliklarini tekrarlamayan, Kürdümüzü kazanmayi hedefleyen ve gönüllülük temelinde birligi esas alan bir yaklasim gereklidir.
6. Türkiye, emperyalizmin Avrupa Birligi projesine ve Büyük Ortadogu Projesi'nin karsisina, Bati Asya Birligi hedefiyle çikmalidir. Emperyalizmin ezilen dünyaya ve ülkemize yönelik saldirisinin karsisina, ulusal devletlerin dar sinirlari içinde kalinarak mücadele edilemez. Bati Asya Birligi ayni zamanda Kürt sorunu için de kalici bir çözüm anlamina gelecektir.
7. Bati Asya Birligi, Türkiye'nin dünya çapinda izleyecegi mazlum milletlerle birlik ve Avrasya seçenegi politikasinin Bölgemizdeki ayagi olacaktir.
Bu perspektif, Türkiye'nin; Mazlumlar Dünyasinin bir parçasi oldugu gerçegini dis politikasinin esasi yapmasi demektir. Büyük Ortadogu Projesi'nin esbaskanligi rolünün karsisina, Bati Asya Birligi'nde ve Mazlumlar Dünyasinda tüm ezilenlerin birligi için öncü roller oynamaya talip olmak.
Iste CHP'nin sirtini döndügü Ana Muhalefet Programi'nin esaslari bunlardir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol