Kemal Kiliçdaroglu ile birlikte CHP yeni bir yönelime girmistir. Atatürk'ün CHP'si, Cumhuriyetçi, bagimsizlikçi, halkçi, devletçi, devrimci ve laik bir çizgideydi. Bu devrimci çizgi sonraki on yillarda devam ettirilemedi. CHP yeni olusturulan sistem içinde dondu, taslasti. Toplumumuzun ilerleme yönündeki temel talebine cevap vermekten hizla uzaklasti.
Deniz Baykal 1990'li yillarda bu tutumu, CHP'nin bayraginda bulunan 6 Ok'u, "evin bas kösesinde asili olan babaanne fotografi"na benzetmisti.
Gene bu yillarda 6 Ok'tan üçü; bagimsizlik, devletçilik ve devrimcilik fiilen bir kenara atilmis ve kalan üç ilkeden hareketle "altin üçgen" tabiri kullanilir olmustu.
Gerçi bagimsizlik, devletçilik ve devrimciligi bir kenara biraktiginiz zaman kalan ilkelerin de içi bosalmis oluyor. Bu durumda ne Cumhuriyet, Atatürk'ün Cumhuriyetidir; ne hakçilik o devrimci Cumhuriyetin halkçiligidir, ne de laiklik.
Ama gene de CHP, devrimcilikten ne kadar uzaklassa da, hiçbir zaman Atatürk'ün karsisinda olan bir konuma düsmedi. Geldigi kök, zaman zaman kendisini çesitli biçimlerde ortaya koydu. CHP kitlesi ve örgütü o tarihi köklerine uygun tavirlar alabildi.
CHP'YE TERTIBIN SONUCU
CHP'nin Ergenekon tertibine karsi almis oldugu tavri, o devrimci köklerin Cumhuriyete karsi yönelen büyük tehdide karsi koymasi olarak degerlendirmek yanlis olmayacaktir. Deniz Baykalli CHP, daha ilk andan itibaren (Dogu Perinçek, Ilhan Selçuk ve Kemal Alemdaroglu'nun gözaltina alinmalariyla beraber) Ergenekon tertibine karsi açik tavir aldi. Kanunsuzluklara karsi çikti. Tertibi desifre eden bir politika izledi. CHP milletvekilleri sik sik Silivri durusmalarina giderek tavirlarini eylemli olarak ortaya koydular.
Iste bu tutum, tertip merkezi tarafindan affedilemezdi. Tezgâh, CHP ve Baykal için çalisti. Malum kaset olayi ile birlikte Baykal CHP'nin basindan uzaklastirildi. Mütevazi, çaliskan, halk adami ve dürüst kisiligi ile Kiliçdaroglu; Baykal'in muhalefete razi politikasindan bikmis olan genis kitlelerde bir çosku yaratti. Gerçekten de Kiliçdaroglu, ancak 1973'lerde Ecevit'e verilen destek ile kiyaslanabilecek bir destek ile CHP Genel Baskanligi koltuguna oturdu.
Åzimdi aradan tam bes ay geçmis bulunuyor. Bes ayin sonrasinda gelmis bulundugumuz yer ve CHP'nin yönelimi ile ilgili olarak basta Kiliçdaroglu olmak üzere CHP'li kimi yöneticiler tarafindan dile getirilen görüsler, program düzleminde CHP'nin, Atatürk'ün CHP'sinden bambaska bir yerde konumlanmaya çalistigini ortaya koyuyor.
Washington Enstitüsü çalisanlarindan Soner Çagaptay, CHP liderligindeki degisimi; "Partiye, ileriye yönelik bir vizyon içeren Yeni Kemalizmi yaratmak ve Avrupali Türkiye'yi sahiplenmek konusunda benzersiz bir firsat yaratti" diyerek övüyor.
YENI PROGRAM
CHP, Genel Baskani'nin agzindan, Programini, özgürlükçü (liberal) demokrat (liberal kavrami Kiliçdaroglu'na ait) olarak ilan etti. (10.08.2010, Radikal)
Kiliçdaroglu, Partisinin Programini bu sekilde tanimlayinca, kendisini 27 Mayisin ve 28 Åzubat'in karsisinda konumlandirmasi dogal olmaktadir.
Ondan sonra CHP liderinin bütün konusmalari bu yeni konumlanma çabasinin ürünü olmaktadir. Örnegin Kiliçdaroglu bazi tarikat ve cemaatlerin olumlu oldugunu söyledi. (Oysa Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti, seyhler, dervisler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz demisti.)
Avrupa yolunda giderayak, "laiklik Türkiye'de tehdit altinda degil" demesi ise, Anayasa Mahkemesinin 2007 yilinda bire karsi on oyla aldigi AKP'ye iliskin karari yok saymak anlamina geldi.
CHP, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkina Türk Milleti denir" anlayisini da terk etmis bulunuyor.
CHP'nin akil hocalarinin "demokrasi ve özgürlük silahini AKP'nin elinden alacagiz" seklindeki açiklamalari ise, "düsman minderinde güresmek" anlamina gelmektedir.Bütün bu ifadelerle dile getirilen programin, Atatürk'ün CHP'sinin programi ile bir ilgisi yoktur. Bu gerçek, en iyi CHP'ye bu yeni programi kabul ettirmeye çalisanlar tarafindan bilindigi için, onlar bu durumu ifade etmek için Yeni Kemalizm (Neo Kemalizm) deyimini kullanmaktadirlar.
Neo Kemalizm adina ikibinler Türkiye'sinde piyasa sürülen siyasal figür kemal Dervistir. Kemal Dervis ile Istanbul'da iki saat süren bir görüsme yapan ve sonrasinda karsilikli olumlu mesajlar veren Kemal Kiliçdaroglu da, Neo kemalizmi benimsemistir.
Kesin olan bir sey vardir.
Neo Kemalizm, bugünün Türkiye'sinde muhalefetin degil, Amerikanci iktidarin silahidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol