Bu tür projelere hardaliye ve beyaz peyniri örnek gösteren Üstün, "Burada bir hardaliye var. Hardaliye baska yerde yok. Siz bunu özgün bir proje ile destekler bir ürün haline getirir tüm Türkiye'de satmaya baslarsaniz rakibiniz yok farkindaysaniz. Hardaliye bunlardan bir tanesi. Mesela bölgede çok fazla süt ürünü üretiliyor. Bir tane Peynir Birligi kuralim. Peynir Tanitim Komisyonu olusturalim. Ben Edirneliyim Edirne'yi tanitacagim olmasin. Tekirdag'daki beyaz peyniri de Edirne'deki, Kirklareli'de ki beyaz peyniri de ayni kimlik altinda tanitalim. Yani markete gittiginde insanlar neden Trakya Beyaz Peyniri diyerek bu peyniri istemesin" dedi.
Trakya Kalkinma Ajansi'nin 2010 yili degerlendirme toplantisinda basinin sorularini yanitlayan Trakya Kalkinma Ajansi Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün, 2010 yilinda çikilan ilk proje çagrisinda gelen 416 projenin bölgelere özel farkliliklar içerip içermedigi ve içerikleri hakkindaki soruya, mevcut projelerin içeriginden henüz bahsedemeyecegini, degerlendirildikten sonra Trakya Kalkinma Ajansi'nin internet sitesinden duyulacagini ancak bundan sonraki dönemde bölgeye özel, özellikle özgün projeler beklediklerini vurguladi. "Sonuçta ne kadar özgün proje yaparsaniz, ne kadar bölgenin potansiyeline göre yaparsaniz o kadar fazla kalkinma ile ilgili pozitif seyler yapmis olursunuz" diyen Üstün, bölgeye özel özelliklere hardaliye ve beyaz peyniri gösterdi. Hardaliye ve beyaz peynir konunda yapilabilecek birçok proje olabilecegini ifade eden Üstün, "Hardaliye baska yerde yok. Siz bunu özgün bir proje ile destekler bir ürün haline getirir tüm Türkiye'de satmaya baslarsaniz rakibiniz yok farkindaysaniz. Hardaliyede bunlardan bir tanesidir.
Mesele çok fazla süt ürünü üretiliyor. Trakya'da herkes Edirne Beyaz Peyniri derdi. Åzimdi isimden de benzeterek çok güzel bir geçis yaptilar. Istanbul'da diger illerde artik kimse Edirne Peyniri demiyor. Ezine diyor. Ama Kirklareli bildigim kadari ile Edirne'den bile daha fazla peynir üretme kapasitesine sahip ve üretiyor da. Neden biz bunu özgün projelerle tekrar bölgeye kazandirmayalim. Yani markete gittiginde insanlar neden Trakya Beyaz Peyniri diyerek bu peyniri istemesin. Bununla ilgili bir proje gelse, 'biz bu markayi daha ön plana çikartacagiz, beyaz peynirin yine liderligini elimize alacagiz' dese. Edirne'den daha fazla peynir üretiyoruz ama marka degeri olarak Edirne kendisini daha fazla öne çikardi. Tahsildaroglu Ezine Peyniri yapiyor kimse Tahsildaroglu peynirini almiyor markete gittiginde Ezine Peyniri aliyor. Burada dikkat ederseniz sirket markalasmasi yok. Burada kimse baska bir markanin beyaz peynirini almiyor. Genelde bölgenin beyaz peynirini aliyor. Edirne Beyazi, Kars kasari, Hatay Peyniri, Kibris Hellim Peyniri gibi… Dikkat ederseniz bölgesel kimlikler var. Bizde Trakya Beyaz Peyniri gibi bir konsept gelistirelim ve bölgedeki tüm üreticileri ayni anda desteklemis olalim. Böyle özgün seyler istiyoruz.
Bir tane Peynir Birligi kuralim. Peynir Tanitim Komisyonu olusturalim. Ben Edirneliyim Edirne'yi tanitacagim olmasin. Tekirdag'daki beyaz peyniri de Edirne'deki, Kirklareli'de ki beyaz peyniri de ayni kimlik altinda tanitalim. Ve Trakya'daki bütün üreticileri desteklemis olalim" diye konustu.
Fuar ve tanitim kompleksi niye olmasin
Destekleme tipleri ve uygulanabilecek projelere örnekler veren Üstün, sözlerini söyle sürdürdü; "Biz burada proje gelmesini beklemeden kendimizde proje yapacagiz. Yâda bir fikri alip o fikri onu yapabilecek olan bir kurumla paylasip bunu sen yap ve belirli kondisyonlari saglarsa projeni yönetim kurulundan bir karar geçirerek destekleyelim seklinde güdümlü proje destegi saglayacagiz. Hibede böyle degil. Hibede benim önceliklerim var. Bu önceliklere uygun projelerinizi bana getirin diyoruz. Çok fazla turizm projesi yaparsaniz iyi olur demiyoruz. Örnegin turizmde pansiyonculugu yapin demiyoruz. Diyoruz ki turizm öncelikli bununla ilgili projelerinizi bekliyoruz. Tabi projelerin özgün olmasina, bölgenin ihtiyaçlarini karsilamasina realist olup olmamasina göre de degerlendirip destekliyoruz. Ama güdümlüde peyniri söyle tanitalim bunu Istanbul'da yapalim Ankara'da Izmir'de yapalim, gazetelere ilan verilim seklinde daha kompakt ve belirli standarda getiriyorsunuz ve yönlendirmesini daha fazla yapiyorsunuz. Daha fazla kaynak aktarabiliyorsunuz. Hibe programinda sinirimiz KOBI'lere 350 bin Lira idi. Güdümlü proje desteginde eger ciddi bir konudan bahsediyorsaniz belki de buraya 1 milyon Lira aktaracagiz. Peynir bunlardan bir tanesi. Güdümlü proje kapsaminda eger Kirklareli'nde bir fuar merkezi yoksa fuar tanitim ve sergi kompleksi diye bir kompleks yapilir. Bunun bir ihtiyaç oldugunu biz tespit ederiz mesela. Bunu Belediye ile paylasiriz Belediye de evet dogru der. Bunlar konusulan seyler bu aslinda kuruldugu vakit Valilige, Belediye ye, Ticaret Odasi'na gibi birçok kuruma hizmet edecek bir yapi. Ama bu büyük bir yapi. Insaati ile arazisi ile baya bir para aktarmak gerekiyor. Ne kadara mal olur? Yaklasik olarak 7 milyon liraya. Tabi bunun 3 milyon lirasini Belediye, 2 milyon lirasini Ticaret Odasi 2 milyon lirasini da Kalkinma Ajansi versin. Buraya bir fuar ve sergi merkezi kuralim. Böylelikle Istanbul'da yapilan bazi konferanslarinda buraya gelisini saglariz. Antalya'ya gitmezler. Bir kismi da buraya gelir. Aslinda böyle bir çalisma çikarabiliriz ortaya. Buda bir güdümlü proje destegi. Bunu da hibe ile yapamazsiniz. Güdümlüden bahsettim, hibeden bahsettim önümüzdeki dönemlerde çikacak bir de dogrudan faaliyet desteklememiz var. 72 bin liraya kadar belirli kurum faaliyetlerini yine destekleyecek. Bunun disinda teknik destek, proje basina 15 bin liraya kadar 3 ay içinde hayata geçecek bazi projelere de destek verecegiz. Kalkinma Ajansi 2011 yili itibari ile Åzubat ya da Mart'tan baslamak kaydiyla her dönem belirli bir destekleri dagitacak durumdadir. Åzuanda çalisma programina yazdik. Onaylandiktan sonra aslinda paylasmak lazim. 4 aylik dönemler halinde 3 tane teknik destege, 1 tane güdümlü proje destegine 1 tane dogrudan faaliyet destegine 1 tanede de hibe programina çikmayi düsünüyoruz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol