“Bizler şehitlik makamını ölümsüzlük makamı olarak gören bir milletiz”

2018’in Nisan ayında Hakkari Çukurca’da şehit düşen Anıl Yalap’ın ailesine Devlet Övünç Madalyası takdim edildi. Kırklareli Valiliği’nde düzenlenen törenle Devlet Övünç Madalyası’nı alan şehidimizin annesi Kıymet ve babası Elmas Yalap’a madalyayı Kırklareli Valisi Osman Bilgin verdi. Vali Bilgin yaptığı konuşmada, “Türkiye, öyle iki çapulcunun veya dünyayı sözde yönettiklerini iddia eden devletlerin egemenlik kuracağı bir ülke değildir. Bizler şehitlik makamını ölümsüzlük makamı olarak gören bir milletiz” ifadelerini kullandı.

7 Mayıs Salı Kırklareli Valisi Osman Bilgin’in makamında gerçekleştirilen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni'nde, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde PKK'lı teröristlerce tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Uzman Çavuş Anıl Yalap'ın annesi Kıymet ve babası Elmas Yalap'a, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı verildi.
“Ülkemizin birliğinden
ayrılmayacağımızı net bir
şekilde ortaya koyan bir
milletin evlatlarıyız”
Vali Osman Bilgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gönderilen belgeyi şehit ailesine takdim etmenin onuru ve gururunu yaşadığını belirterek, vatanı vatan yapanın şehitlerin kanları olduğunu vurguladı. Vali Bilgin törende yaptığı konuşmada; “Türkiye, öyle iki çapulcunun veya dünyayı sözde yönettiklerini iddia eden devletlerin egemenlik kuracağı bir ülke değildir. Bizler şehitlik makamını ölümsüzlük makamı olarak gören bir milletiz. Dini inancımızdan kaynaklı olarak da şehitler ölmez felsefesi ile hepimiz, bu ülkenin tüm insanları, bunu kalbinde, beyninde yaşayan inancın mensupları olarak, ülkemizin birliğinden ayrılmayacağımızı net bir şekilde ortaya koyan bir milletin evlatlarıyız” dedi.Şehit Anıl Yalap’ın vatanseverliğinden bahseden Vali Osman Bilgin; “Şehit Anıl Yalap bunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Kendisi gazi oluyor, ancak gazilik unvanını kabul etmeyip, 'Benim arkadaşlarım mücadele ederken, benim köyümde veya evimde babamın yanında oturup gazi olarak, hayatımı bu unvanla idame ettirmem benim kişiliğime, inancıma, vatan ve millet aşkına yaraşmaz.' diyerek, görev yerine gitmiş ve şehit olmuştur. Bugün dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir inanç, böyle bir irade ne vardır, ne de ortaya konmuştur. Dünyanın çoğu ülkesinde insanlar, savaşmalarını belli bir maddi karşılıkla yapmaktadırlar. Biz de ise ölüme koşan insanlar vardır”