Türkiye’nin son günlerdeki gündem maddelerinden biri olan ve tüm Dünya’da tepkilerle karsilanan Isviçre’deki minare yasagi sebebiyle, Kamu-Sen adina bir basin açiklamasi yapan Il Temsilcisi Mehmet Kizilay sunlari kaydetti:
“Isviçre’de yasayan Müslüman toplulugun ibadet etme ve inancini yasamak üzere cami insasi ve cami mimarisi ile ilgili minare yapimi hakkinin bir referanduma tabi tutulmasi ve bunun minare yasagi ile sonuçlanmasi, Avrupa’nin insan haklari ve din vicdan özgürlügü alanindaki gerçek yüzünü ortaya koymustur.
Bu tavir bir insanlik ayibi ve kara bir leke olarak tarihe geçmistir. Bu tavirla, her seyden önce kültürler ve inançlar arasi iliskilere ciddi bir darbe vurulmustur.
Bu durum, minare üzerinden Islam’a ve Müslümanlara karsi açik bir tahammülsüzlük göstergesi olarak hafizalarda yerini alacaktir.
Minareler insanlari yaratan ve yasatan Allah-u Teala’nin birligini ifade eden estetik görüntülerdir. Bundan baska da bir mana tasimaz. Minareler üzerinden dini degerlerin sorgulanmasi ve tartisilmasinin, sözde hak ve özgürlüklerin temsil edildigi bütün cihana örnek gösterilen Avrupa’da yasanmis olmasi manidardir.
Minare üzerinden dini degerlerin tartisma konusu yapilmasi ve Islam’in bir kez daha siddetle özdeslestirilmesi bütün Müslümanlari derinden yaralamistir.
Çogunluklarin, kendisi disindaki topluluklari dikkate almamasi onlarin degerlerini küçümsemesi ve çifte standart tasiyan aldatici, yapay bir özgürlüktür. Insanlik tarihi, dini özgürlükler alaninda önemli mesafe kat etmis ve toplumsal baris ve huzuru saglamanin ancak temel hak ve özgürlükleri korumak ve gelistirmekle mümkün olacagi yönünde ortak bir akil olusturmustur.
Insan Haklari Evrensel Beyannamesi Madde 18- Herkesin düsünce, vicdan ve din özgürlügüne hakki vardir. Bu hak, din veya topluca, açik olarak ya da özel biçimde ögrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açiga vurma özgürlügünü içerir.
Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi Madde 9
1. Herkes düsünce, vicdan ve din özgürlügüne sahiptir.
Bu hak, din veya inanç degistirme özgürlügü ile tek basina veya topluca, açikça veya özel tarzda ibadet, ögretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancini açiklama özgürlügünü de içerir.
2. Din veya inancini açiklama özgürlügü, ancak kamu güvenliginin, kamu düzenin, genel sagligin veya ahlakin, ya da baskalarinin hak ve özgürlüklerinin korunmasi için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sinirlanabilir.
Avrupa Insan Haklari Beyannamesi ve Insan Haklari Sözlesmesi’nde bu hükümler bulunmasina ragmen bir ayrimcilik yapilmistir.
Müslüman topluluklarin onurlari incitilmis, din ve vicdan özgürlükleri engellenmistir.
Simdi kamuoyuna soruyoruz; Biz de ‘Türkiye’de kiliselerin çan kulesi kaldirilsin’ diye bir referandum yapalim mi?
Isviçre ve Avrupa sunu iyi bilsin, biz onlarin seviyesine düsmeyecegiz. Yaratilani yaratandan dolayi sevmeye ve saygi göstermeye dün oldugu gibi bugün de devam edecegiz.
Türkiye’ye her vesileyle insan haklari dersi vermeye yeltenen, 1915 olaylarini ‘soykirim’ olarak gören, Ermeni yalanlarina sahip çikarak serefli tarihimizi karalamaya yeltenen Isviçre, din ve kültür farkliliklarini bir kirilma ve çatisma hattina dönüstüren bu yaklasimiyla insanlik onurunu çignemistir.
Dün Bosna’da Müslüman olmaktan baska suçu olmayan Bosnaklara islenen vahsete seyirci kalan sözde medeni Avrupa’nin Türk ve Islam düsmanligi tavirlarini ibret ve dikkatle izliyoruz.
Isviçre’nin bu iki yüzlü tavrini ve ayibini siddetle kiniyoruz. Bu ayibindan dönmeye davet ediyoruz.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol