"Biyoçesitliligi koruyamazsak, kendi sonumuzu hazirlariz"

TEMA Lüleburgaz Gönüllü Temsilcisi Hakan Dedeoglu, “22 Mayis Dünya Biyolojik Çesitlilik Günü” olmasi sebebiyle, bu günün anlam ve önemine dair bir basin açiklamasi yayimladi. Dedeoglu bu yil, "Biyoçesitlilik ve Tarim " ana temasi ile kutlanan Dünya Biyolojik Çesitlilik Günü’nün, bizlere “bu hazineyi koruyup gelecek nesillere aktarmayi basaramazsak kendi sonumuzu hazirlamaya devam edecegimiz” gerçegini bir kez daha hatirlattigini vurguladi.

Dedeoglu açiklamalarinda sunlari söyledi;   “Türkiye, dünyanin çok az yerinde rastlanir bir ekosistem çesitliligine ve gida ile tarim için önemli genetik çesitlilige sahiptir. Avrupa kitasinin tümünde bulunan bitki türlerinin sayisi yaklasik 12.000 iken, sadece Türkiye' de saptanmis bitki türü sayisi 9.000'dir. Bunun yaklasik % 33'ü yani 3.000 civarindaki kismi ülkemize özgü endemik türlerdir. (Endemik tür : Belli bir bölgeye özgü baska hiçbir yerde bulunmayan türdür.). Bu rakam Avrupa Kitasi'nin tümünde 2500'dür.  Bu istisnai derecede yüksek endemiklik düzeyi, Türkiye'ye bu türlerin, özellikle de dünyanin büyük bölümünün bagimli oldugu tahillarin türetildigi yabani türlerin korunmasi, tehlike altina girmemesi veya yok olmamasi konusunda daha da büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Zira günümüzde 15 bitki türü, dünya nüfusunun %90'ini beslemektedir. Ve sadece bugday, pirinç ve misir dünya tahil üretiminin 2/3'ünü olusturmaktadir.

“Pek çok bitki ve hayvan türünün yabani atalari, Türkiye'de dogal olarak yetisir”

Anadolu kendi basina ayri bir kita degildir. Ancak, sanki ayri bir kitaymis gibi, büyük bir kitanin sahip olabilecegi tüm biyolojik çesitlilik özelliklerine sahiptir. Üç ayri kitanin kavusma ve geçis noktasinda bulunan Anadolu, geçmisteki farkli Jeolojik Devirler boyunca, kendisini çevreleyen üç kitada yasayan çok çesitli canli türleri için, kötü çaglarda "siginak", iyi çaglarda da "daginak" görevini üstlenmistir. Bu nedenle Anadolu, hem tür çesitliligi hem de genetik çesitlilik bakimindan oldukça zengin bir konumda bulunmaktadir.

Kültüre alinmis pek çok bitki türü ile evcillestirilmis pek çok hayvan türünün yabani atalari Türkiye'de dogal olarak yetismektedir. Türkiye'de, yaklasik 3.000 tanesi endemik, 9.500'den fazla bitki türü (egrelti + tohumlu), tahminen 192 iç-su balik türü, 22 amfibi türü, 106 sürüngen türü, en az 426 kus türü ve 132 yabani memeli hayvan türü bulunmaktadir. Bu sayilara omurgasiz hayvanlar dahil degildir.

Türkiye'nin yüzeyi (779,452 kilometrekare) Dünya yüzölçümünün ancak % 0.5'i  (yüzde yarimi) kadardir. Öte yandan, dünyada yasayan bitki türlerinin % 2.4'ü, balik türlerinin % 2.9'u, amfibi türlerinin % 0.8'i, sürüngen türlerinin %1.7'si, kus türlerinin %5.0'i memeli hayvan türlerinin % 2.9'u Türkiye'de de yasamaktadir. Bunlar arasinda, yalnizca Türkiye'de bulunan endemik türlerin orani da oldukça yüksektir. Bu durumda Türkiye, Yerküre'de mevcut  tür sayisi dikkate alininca, yüzey ölçüsüne göre kendi payina düsebilecek oranin çok üstünde canli türü çesitliligine sahiptir.

Bu veriler, Türkiye için biyoçesitlilik açisindan degerli bir zenginlik anlamina gelir. Ne var ki bu türlerin Türkiye'deki yasama alanlari (habitatlari), habitat tahribi ve toprak erozyonunun neden oldugu yikimlar basta olmak üzere, dünya ortalamasinin çok üstünde bir hizla bozulmakta; söz konusu türlerin bazilarinin nesilleri, birer birer ya da kitleler halinde yok olmaktadir. Hep birlikte Türkiye'nin geleneksel ekonomisinin temelini olusturan tarim, hayvancilik, balikçilik, ormancilik, turizm, tip ve eczacilik sektörleri; temel hammadde kaynagi olarak bu dogal kaynaklarimiza ve tür çesitliligine bagimlidir. Ayrica, Türkiye'deki canli türlerinden birçogu, hem genetik kaynak, hem de hammadde kaynagi olarak uluslar arasi düzeyde de sikça aranmaktadir.

“Türkiye, Jeo-Biyotik önemi büyük olan bir ülkedir”

Türkiye, Yerkürede mevcut olan sekiz önemli Gen Merkezi'nden iki tanesini içine almaktadir [Vavilov'un (1951) bitkiler için tanimladigi önemli Gen Merkezleri:  Etiyopya, Akdeniz havzasi, Orta dogu, Orta Asya, Hindistan, Çin +Siyam+Malaya+Java, Güney Meksika + Orta Amerika, Güney Amerika]. Dünyada degisik ülkelerde yetistirilen pek çok bitki ve hayvan türünün orijinal atalari, bu topraklardan dagilmistir. Anadolu topraklari, insanligi beslemede önemli katkisi olan bitki ve hayvan türlerinin pek çogunun yabani atalarini bagrinda barindirmaktadir. Bir bakima Anadolu ekosistemi, dogal bir gen bankasi niteligindedir. Ancak, bu canli türleri ve onlarin tasidigi nadir genler, bulunduklari habitatlarda, bilinen veya bilinmeyen degisik çevre sorunlari ile karsi karsiya kalmaktadir. Ayrica, gen teknolojisinde ve biyoteknolojide süregelen hizli ve yepyeni gelismelerle, bu genetik kaynaklarin insanligin yararina daha etkin olarak kullanilmasi olanaklari ortaya çikmaktadir. Bu yeni olusumlar dikkate alininca, yeni ve faydali genler için Anadolu'nun genetik çesitliligine ve dogal gen bankalarina ihtiyaç duyulmaktadir. Bu nedenle Türkiye, dünyadaki jeo-politik önemine ek olarak, jeo-biyotik önemi de büyük olan bir ülkedir.

Biyolojik çesitlilik, ekonomiye olan dogruda katkilari yaninda, çevrenin saglikli kalmasini saglayan degisik ekolojik hizmetler de yapmaktadir. Bu ekolojik hizmetlerin bazilari sunlardir: Dogadaki oksijen ve karbondioksit döngüsünün ve besin zincirinin sürekliliginin saglanmasi, böcek ve zararli hayvanlarin biyolojik yollarla kontrol edilmesi, çiçekli bitkilerin döllenmesi ve meyve tutmasi, su ve toprak korunmasi, ekosistemlerde su ve mineral döngüsünün saglanmasi, dogal geri dönüsümün gerçeklesmesi ve atiklarin ayrismasi gibi pek çok ekolojik hizmetler. Bu hizmetler ihale edilip bir Mega sirket tarafindan yerine getirilmeye çalisilsaydi, bu sirkete yilda ortalama 33 trilyon dolar ödenmesi gerekirdi

“Degisen dünyamiz için hayat sigortasi: Biyoçesitlilik”

Dünya daha önce hiç olmadigi kadar büyük bir hizla degisiyor, dogal varliklar tükeniyor. Artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun yarattigi baski, dogal varliklarin kendi türümüzün ve gezegenimizin gelecegini tehlikeye atacak oranda sürdürülemez bir sekilde tüketilmesine neden oluyor. Bu nedenle insanlarin basta gida olmak üzere temel ihtiyaçlarini karsilamasinda vazgeçilmez bir yeri olan "gen kaynaklarinin temeli biyolojik çesitliligin korunmasinin önemi", artik daha fazla biliniyor, önemseniyor. Bu yil, "Biyoçesitlilik ve Tarim " ana temasi ile kutlanan Dünya Biyolojik Çesitlilik Günü, bize bu hazineyi koruyup gelecek nesillere aktarmayi basaramazsak kendi sonumuzu hazirlamaya devam edecegimizi bir kez daha hatirlatiyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol