Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç, 2017-2018 dönem hedeflerine dair gazetemize açıklamalarda bulundu. Her eğitimli vatandaşın bu ülkeye bir borcu olduğunu söyleyen Meriç, duyarlı vatandaşları sorumluluk almaya çağırdı.
Şubat 2015 tarihinden bu yana Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırklareli Şube Başkanlığı görevini sürdüren Birsen Meriç, önemli açıklamalarda bulundu. Kadının toplumda ikinci planda kaldığını belirten Meriç, bu sorunun kız öğrencilerin eğitiminin desteklenerek büyük ölçüde aşılabileceğini belirtti.
Birsen Meriç ayrıca şunları kaydetti;
Öncelikle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden kısaca bahsetmek istiyorum. CYDD, 21 Şubat 1989 tarihinde birçok aydının, bilim adamının öncülüğünde kurulmuştur. Atatürk İlke ve İnkılâplarını kendine rehber edinmiştir. İlk yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel oluyor. 6 ay sonra gerçekleşen genel kurul ile Prof. Dr. Türkan Saylan genel başkanlığı devralıyor. Devamında vicdan, vatan sevgisi, insan sevgisi, Atatürk sevgisi temelinde çeşitli projeler gelişiyor. Kırklareli Şubesi ise 1994 yılında kuruluyor. Faaliyetlerine de 1994 yılından beri aralıksız devam ediyor. CYDD, Kamuya Yararlı Dernekler statüsünde bir dernektir ve tamamen gönüllülerden oluşmaktadır. Çağdaş Yaşam denildiği zaman gönüllülüğü vurgulamamız gerekiyor. Bizler öncelikle kız çocuklarımıza, daha sonra eğer imkânımız kalırsa da erkek çocuklarımıza destek vermeye çalışıyoruz. Bunu elbette sadece maddi destek olarak görmememiz gerekiyor, elimizizden geldiğince manevi destek vermeye de çalışıyoruz. Zaten kuruluş değerlerimize baktığımızda da, Türkan Saylan’ın hastaları ile başladığı görürüz. Anadolu’da birçok cüzamlı aile var ve bu ailelerin kızları hiçbir imkana ulaşamıyor, eğitim hakkından yoksun kalıyor. Daha sonra tabii CYDD’nin kapsamı ve vizyonu de büyüyor. Genel olarak kız çocuklarına eğiliyoruz bugün. Bunun sebebini de kısaca açıklarsak, biliyorsunuz bugün ülkemizde kadının adı yok. Yani hep ikinci planda kalıyor. Özellikle Anadolu’da kız öğrencilerinin yetiştirilmesi de evlendirilip çocuk yapması üzerinden yapılıyor. Bugün hala böyle sorunlarımız var. Birçok kız öğrencimizin ailesinden hiçbir destek almadan okuduğunu görebiliyoruz ve çoğu zaman bu destek verilmeme durumunun sebebi imkânsızlık değil, okumasına karşı olunması. Biz eğitimli bir kadın potansiyeli yetiştirdiğimiz zaman bunun o kadınla sınırlı kalmayacağını da biliyoruz. Çünkü o da kendi kızlarının, çocuklarının okumasını isteyecektir. Anne evin her şeyidir sonuçta, çocuklarının eğitimde en büyük rol annenin. Eğitimli kadınlar bu vesileyle bütün toplumu değiştirebilecek potansiyele sahiptir. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Atatürk kadınların önünü açmış ve her türlü imkânı sunmuştur ama elbette toplumun değer yargıları bu imkânların gelişmesi pek sağlamamıştır. Özellikle Anadolu ve Güneydoğu bölgelerimizde böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Elbette bunun sebeplerinin bir kısmı da maddi imkânlar.
Yalnızca Burs Faaliyeti Göstermiyoruz
Biz elbette yalnızca eğitim ve burs üzerinden bir faaliyet göstermiyoruz. Aynı zamanda kadın cinayetlerine karşı da mücadele içerisindeyiz. Aynı şekilde çocuk yaştaki kızlarımız evlendirilmesi ile ilgili Türkiye çapında çok büyük bir mücadelemiz var. Bizler Atatürk İlkelerine sahip çıkan, Cumhuriyete sahip çıkan, bu vatan için mücadele edebilecek insanlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Böyle insanlara bir nebze olsun destek olabiliyorsak ne mutlu bize.
Duyarlı Olunması Gerekiyor
Biz yalnızca gönüllülerin destekleriyle ayakta duran bir derneğiz. Bunun için halkımızın duyarlı olması gerekiyor. Bugün baktığımızda olumlu gelişmeler var tabii ama çok yetersiz kalındığını görebiliyoruz. İlimizde bu konuya dair duyarlılık az. Bağışlar gerçekten o kadar güzel değerlendiriliyor ki, herkese ulaşamasak dahi birçok ihtiyaç sahibine ulaşabiliyoruz. Bursiyerlerimizin seçilmesinde de maddi durum, başarı gibi birçok faktörümüz var. 156 burs başvurumuz vardı ve biz 30’a yakın başvuruyu kabul edebildik. Kırklareli insanına baktığımız zaman gerçekten eğitimli bir toplumuz. Maddi imkânların da daha yüksek olduğu bir il ancak bu tip konularda biraz daha geride kalıyoruz. Elbette birçok duyarlı insanımız da var ancak Kırklareli gibi bir ilde bu oranın çok daha fazla olması gerekiyor.
Köylerimizde de birçok sorun var
Kadının ve kız çocuklarımızın okumasından bahsederken Anadolu’daki durumdan çok bahsettik ancak kendi köylerimizde de birçok sorun var. Kız çocuklarının okutulmamasından çok maddi imkansızlıklar ön plana çıkıyor köylerimizde. Yalnızca birkaç hayvan ile geçinmeye çalışan aileler mevcut. Kırklareli halkı biraz daha duyarlı olsa buralara da el uzatabiliriz diye düşünüyorum.
Okutan Anneler Projesi
Göreve gelmem ile birlikte bir istediğim bir projeyi hayata geçirdik. Kırklareli Şubesi’nden okuyan çocuğumuz bulunmuyordu ve merkezi kontenjanımız da çok fazla değildi. Bir kültür gezisine gitmiştik. Gezi kapsamında Gümülcine ve İskeçe’ye gittik ve orada Okutan Anneler Projesi’ni gördüm. Bu proje beni çok duygulandırdı çünkü oradaki anneler önce 1 çocuk ile başlamışlar ve şuan 450 kadar çocuk okutuyorlar. Daha sonra projenin nasıl geliştiğini öğrendim ve şubemde toplantıda bu fikri sundum. Yönetim kurulumuz da kabul etti. İlk önce kendi içimizde düşündük neler yapabiliriz diye ve pasajlara, apartmanlara gittik destek toplayabilmek için. İlk yıl 21 öğrenci ile başladık. Geçen yıl bu daha da yükselti ve 30’a yaklaştı. Basın arkadaşlar da bu konuda ciddi destekler verdiler. Bunu projeyi bu sene daha da büyütmek istiyoruz. İlimizde durumu iyi olan birçok varlıklı insan var, bu insanlara da gitmeyi düşünüyoruz ve bu insanlar da destek verirseler çok daha fazla öğrencimizi okutabilecek bir duruma geleceğiz.
Bağrımızdan Yetişen Değerler Projesi
Bunun dışında Bağrımızdan Yetişen Değerler diye bir projemiz daha var ve bunu çok önemsiyorum. İki yıldır devam ediyoruz. Bu projenin amacı da gençlerimizin niteliği arttırmak ve onlara özgüven ile motivasyon aşılamak. Proje kapsamında ilimizde doğup büyümüz ve daha sonra büyük illere gitmiş, topluma mâlolmuş insanlar ile gençlerimizi buluşturuyoruz. Bu tip örnekler gençlerimize büyük moral sağlıyorlar. Ayrıca verdikleri bilgiler gençlerimize de büyük fayda sağlıyor. Kırklareli’den yetişmiş çok değerli insanlar var. Anayasa Profesörlerimiz, Psikologlarımız, Yazarlarımız mevcut.
Şeffaflık ön planda
Bağışlarımızı bir Türk Lirası olsa dahi makbuz karşılığı alıyoruz ve devamında hemen bankaya yatırılıyor. Otomatik ödeme yöntemi ile de bursiyerlerimize ulaşıyor. Yani verilen bağışlar kesinlikle doğru yerlere gidiyor. Dosyalarımız sürekli masamızın üstündedir ve bağışçılarımız her zaman inceleyebilirler. Dernek olarak çok hassas olduğumuz noktalardan birisi de bu. Hiçbir zaman araya ahbap ilişkisinin girmesine izin vermiyoruz.
Burs Başvuruları Eylül Ayında Başlayacak
Tarihlerin kesinleşmemiş olmasıyla birlikte bayramdan sonra burs başvurularımız başlayacak. Öğrenciler şubemize gelecek burs başvurularını yapabilecekler. Başvurular Ekim sonu Kasım başı gibi başvurularımız sonuçlanıyor. Bu sürecin uzun olmasının sebebi de bursların doğru insanlara gittiğine emin olmak. Yani 150 öğrenci başvuruyorsa bunların arasından belki 10 tanesini eleyebiliyoruz ancak geriye kalan büyün öğrencilerin bursa ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bu süreçten sonra da en çok ihtiyacı olan öğrencilere burs vermeye çalışıyoruz.
Kültür etkinliklerine de önem veriyoruz
Biliyorsunuz derneğimiz tarafından 27 yıldır devamlı olarak Sabahattin Ali Kültür Günleri düzenliyoruz. Bunda da amacımız burada öldürülmüş önemli bir değerimizi yaşatmak istiyoruz Kırklareli halkıyla birlikte. Bunun içerisine çevre konularını ve ya birçok toplumsal sorunu da katıyoruz çünkü Sabahattin Ali toplumun sorunlarına duyarlı bir yazarımızdı ve onu yaşatmanın en iyi yollarının birisinin de bu olduğunu düşünüyorum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol